Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Demokrasi dediler Her pisliği yediler

Demokrasi dediler Her pisliği yediler

Demokrasi rüzgârı mı?
Çağdaşlık soytarılığı mı?
Devrimci terbiyesizliği mi?
Nedir Allah aşkına bu İstanbul Ekim tsunamisi?
Televizyon ekranlarından seyredenlerin kan beynine sıçradı…
Güya İMF ve Dünya Bankası toplantısını protesto ediyorlar(!)..
Sözde zenginlere posta koyuyorlar (!)..
İyi de, devletin polisi fakir-fukara çocuklarından oluşmaktadır...
Ne suçları var sanki…
Arabada linç etmeye kalkışılması demokrasi müeyyidesi mi?
Havadaki polis helikopterine havai fişek göndermek, düşürmeye kalkışmak hukukun neresinde var?
Biliyoruz saldırganların hepsi sosyalisttir, solcudur, Marksisttir.
Onun içindir ki polis elini kaldırdığında medya suçlu göstermeye hazırdır…
Ne olacak söyler misiniz?
Alın teriyle ekmeğini kazanmak isteyen esnafın ne suçu var ki dükkânını yakıyorsunuz?
Yoldan geçen çocuğu yanında anneyi korkutmak yiğitliğe sığar mı?
Marksist olun, sosyalist olun, solcu olun, ne b..k olursanız olun, amma bu terbiyesizlikleri yapmayın artık…
Çünkü sabır taşını çatlatabilirsiniz…
Hemen savunmaya geçmesin holding medyanın pisuvarları…
Diyebilirler mi: İçlerinde dindarlar, alnı secdeli gençler de vardı?
Diyemezler…
Çünkü Allah’ını bilen edebini de bilir…
Molotofkokteyli ile yangın çıkartmayı öğrenmemişler büyüklerinden.
Havai fişekle helikopter avlamayı akılları almaz…
İpli, lastikli sapanları bulsalar bile misketle kuş avlanmayacağını pek ala bilirler…
Çomaklı, çekiçli hazırlık yapmış saldırganlarda kudurmuş bir hal vardı akla ziyan…
Vitrin camlarına tekmelerle, tıpkı katırlar gibi, yüklenen, şehevi bir hazla meydan okuma moduna giren dişili/erkekli nesebi gayrisahih güruh ibretle seyredildi.
Yakalananların 10 dakika içinde salıverileceklerini bilmeyen var mıdır?
Buna güveniyorlar muhtemelen…
Yani tekmeledikleri demokrasi isimli maymuna…
Tabii başka güvendikleri vardır mutlaka…
Ergenekon terör örgütü mensupları…
Bazı vıttırı vızzık partimsi teşkilatlar…
Türkiye düşmanı kim varsa hepsi…
Bir ihtimal çoğunluğunu “ulusalcılar” teşkil ediyorlardı…
Çünkü, “ulusalcı” geçinmenin arka planını öğrendi aklı olanlar…
Vatandaş siyasi iktidardan hayırlı bir çıkış beklemiyor artık…
Malum terör odaklarının uzantıları AKP içinde yok mu sanki?
Sonra hangi gücüyle mani olacak bu soytarılık oyunlarına?
Küçüklerin dahli olamaz… Biraz büyüklerin ise izinsiz adım atmaları düşünülemez… Daha büyüklerin derdi/davası açılım… Keşke başarsalar, amma başaracaklarından benim umudum yok.
İş kalıyor halkımıza…
Yani sessiz çoğunluğu teşkil eden alnı secdeli, ahlaklı, namuslu ve bu ülkenin hakiki sahiplerine…
Yavaş yavaş ısınıyorlar…
Öyle an gelir ki volkan gibi patlarlarsa önlerinde hiçbir dönek, salak, ahmak, potansiyel düşman duramaz…
Temenni etmem o günler gelsin…
Gelirse, yüzleri peçeli saldırganların defterleri dürülür…
Holding medya goygoycuları da nasiplenirler…
Daha başka, daha zonturlu, benlik budalaları da mutlaka hesap verme durumuna düşerler…
Dilerim o günlere varmadan saldırganlar ve geri plandaki teşvikçileri uslanırlar…
Başka çare kalmazsa bu millet kıyametin kopmasını mı bekler…
Hayır efendiler, hayır!..
===========
Ha bu saldırgan itler hangi babanın iti?
Yahut hangi ağanın, hangi çobanın iti?
Kaçamak bahaneli cevaplar orda kalsın
Şehirde ne geziyor onca yabanın iti?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi