Ulusalcı mahyalar ve Ergenekoncu imam

Ulusalcı mahyalar ve Ergenekoncu imam


Ulusalcı mahyalar 29 Ekim’de ve 10 Kasım’da yeniden süsleyecekmiş minareleri...

Süleymaniye Camii’ne “Yaşasın Cumhuriyet”, Eminönü Camii’ne de “Türk Övün Çalış Güven” yazılacakmış.

Hatta camilere Atatürk posterleri asılacakmış...

Ulusalcılar, “Tahran’da her Cuma hatibin hemen arkasına Humeyni’nin ve Hamaney’in resimleri asılıyor; biz niye Atatürk’ün resmini asmıyoruz?” diye düşündü belki de...

Ulusalcı mahyalardan söz açılmışken; bir imam arkadaş var, umrede tanıştığım...

Sürekli uyarıcı e-mailler gönderir.

“Kıbrıs satılıyor”...

“Ülke bölünüyor”...


“Doğal kaynaklarımız yabancılara peşkeş çekiliyor”...

Ve daha neler...

İmam değil de, sanki Ergenekon’un enformasyon görevlisi mübarek...

Birkaç gün önce yine bu imam arkadaştan bir e-mail aldım.

Çanakkale Savaşı’nda hangi bölgeden kaç asker şehit olmuş...

Kurtuluş Savaşı’nda yine Marmara’dan, Ege’den, Karadeniz’den, Akdeniz’den, İç Anadolu’dan ve tabii ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan kaç şehit verilmiş...

PKK ile mücadelede şehit düşen asker sayısı...

Hepsi renkli haritalar üzerinde sayılar ve oranlar verilerek anlatılıyor.

Aralara da sloganlar yerleştirilmiş...

“Kurtuluş Savaşı’nda savaşmayan Kürtler Cumhuriyet kurulunca Türklerle nasıl savaştı...”

İsyanlar ve isyanlara katılanların rakamları...

“Emperyalistler Sevr’i Kürtlere uygulattırıyor”
“Yeni Sevr: Kürt İstilasının hedefindeki iller”...

Yine bazı illerin kırmızıyla boyandığı bir harita...

Haritaların ve tabloların altında da ünlü “Türk Solu” dergisinin kapağı vardı ve üzerinde şöyle yazıyordu:

“Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’na Kürtler katıldı mı?”

Daha sonra, Güneydoğu’dan Çanakkale Savaşı’na katılıp şehit olanların sayısının 992 kişi (%2) olduğu ve bunların da 502’sinin Antep’ten olduğu vs. anlatılıyordu e-mailde...

Kendi kendime şöyle sordum:

“Bu imam arkadaş gerçekten ulusalcı mı, yoksa böylesine faşist bir kara propagandanın amacını farkedemeyecek kadar cahil ve bilinçsiz mi?”

Birincisiyse, durum kötü...

İkincisiyse, daha da kötü...

Belki de ikisi birden...

“Şerru’l-beliyyeti ma yudhik”...

Düşünebiliyor musunuz; cemaate “Mü’minler kardeştir”i anlatması gereken imam, Türk Solu dergisinin dezenformasyon kampanyasına alet olup saçma sapan bir e-maili listesindeki onlarca ve belki de yüzlerce kişiye gönderiyor...

Merak ediyorum; bunun gibi kaç imamımız var acaba?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi