Yeşil Rize’de bir hafta sonu..

Yeşil Rize’de bir hafta sonu..

Hafta sonunu Karadeniz’in şirin şehirlerinden Rize’de geçirdim.. İki günlük süre zarfında da mavi ve yeşil renklerle adeta bütünleşmiş olan Rize’yi dağlarıyla, yaylalarıyla, tarihi dokusuyla ve de en önemlisi sıcak kanlı insanlarıyla, tanıma imkanı buldum..
Rize’de bulunmamın sebebi; Rize-Genç MÜSİAD’ın yaptığı önemli bir organizasyondu. 2. Genç Girişimcilik Kongresi’ni “İsmail Kahraman Kültür Merkezi”nde gerçekleştirdiler ve fevkalade mühim bir işe imza attılar..
Rizeliler, başlığı “Girişimci Ruh ve Fikir Üretebilmek” olan panele yoğun ilgi gösterdiler.. Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı ve üst düzey zevatın izleyici olarak katıldığı İsmail Kahraman Kültür Merkezi tıklım tıklım doluydu..
Rize İl Genel Meclisi Başkanı Rahmi Metin’in başkanlığını yaptığı panele MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı ve Saruhan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Ayhan Saruhan, THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil ve Rize Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı 0sman Karamustafa katıldı..
Baştan sona ilgiyle takip ettiğim bu panel benim penceremden nasıl gözüktü?.. Hemen söyleyeyim; genç girişimcilerin ve girişimci adaylarının iş dünyasında yeni kazanımlar elde edebilmeleri için, kendilerine fırsat sunabilecek sektörlerin temsilcileri ile bir araya gelmelerini, onların deneyimlerinden yararlanmalarını ve girişimcilik noktasında yeni perspektifler edinebilmelerini, fevkalade önemli ve anlamlı buldum..
Rize yolculuğumuza, aynı zamanda panel konuşmacılarından biri olan Sadık Saruhan’la birlikte çıktık.. Sadık Bey Rize doğumlu.. Ülkemizin de önemli müteşebbislerinden.. Saruhan ailesi saygı ve sevgiyi özümsemiş ve bu hasletleri iş hayatına da yansıtmış.. Lütfü, Ali, Sadık, Fevzi ve Necati Bey’ler babaları rahmetli Hakkı Saruhan’dan ticari ahlak olarak ne gördülerse aynısını şu anda da yaşıyorlar..
Sadık Bey panelde Rize’nin yetiştirdiği bir işadamı olarak babası Hakkı Bey’den bir anektod anlatınca salon bir anda alkışa boğuldu.. 0 anektodu sizlerle de paylaşayım; Hakkı Beyin 1950’lerde Rize’de “Naylon Mağaza” olarak bilinen bir giyim mağazası varmış.. Mağazada o zamanın modası olan “Borsalino” marka şapka da satıyor Hakkı Bey!.. Bir gün mağazaya kafa ölçüsü hayli büyük olan bir müşteri gelir ve bir şapka ister.. Hakkı Bey adama bakar, bir yandan da böyle bir kafaya nasıl şapka bulacağının hesabını yapar.. Bir anda elinde büyük bir şapkanın olduğunu hatırlar ve adama takdim eder.. Ardından Karadeniz insanının ince zekasını da konuşturmayı ihmal etmez.. “Beyefendi Rize’yi dolaşsanız böyle büyük bir şapka bulamazsınız” der!.. Ancak müşteri de Karadenizlidir ve o da en az Hakkı Bey kadar kıvrak zekalıdır.. Cevabı şöyle olur müşterinin; “Sizde Karadeniz’i baştan aşağı gezseniz böyle büyük bir kafayı bulamazsınız”.. İşte Karadeniz insanı..
Evet değerli okuyucularım; Rize seyahatimizde bizimle her an beraber olan Rize’nin önemli işadamlarından Yunus Kotiloğlu ve kardeşi Bilgin Kotiloğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum.. Özellikle Yunus Bey yanımızdan ayrılmadı.. Rize dendiği vakit aklımıza ilk gelenlerden Mehmet Çalık ve Avni Çalık’ı da anmadan geçemeyeceğim.. Mehmet Çalık, Vakit okuyucularının yakından tanıdığı Cuma Kumanya’nın müdürü olan kardeşimiz.. Bir diğer Vakit dostu Avni Çalık’ın evde hususi yaptırdığı Rize’nin ünlü tatlılarından “Pepeçura”nın tadına bakarken Nuri Karahasanoğlu’nu anmadan edemedik..
Sadık Saruhan, Yunus Kotiloğlu ve bendeniz, Pazar sabahı erkenden Ayder Yaylasına çıktık.. Yemyeşil bir görüntü.. Cenab-ı Hakk’ın kullarına ihsan ettiği bir güzellikler manzumesi.. Tertemiz hava.. Ve bu ortamda Kalegon Dağ Evi’nde gerçekleştirdiğimiz kahvaltı.. Ardından “Otel Haşimoğlu” tesislerinde Osman Haşimoğlu’yla şömine başında ve demli çaylar eşliğinde yaptığımız güzel sohbet.. Ve 0sman Beyin bizim de onayladığımız tesbitleri.. “Devletimizden turistik anlamda ve bu bölgenin daha fazla tanınması adına daha fazla yardım bekliyoruz” diyor Osman Bey!..
Derken, sıra Çayeli’ne geldi ve Sadık Beyin baba ocağı olan Büyükköy Beldesi’ne uğradık.. Geçenlerde vefat eden Zavendikli Mustafa Yıldız Hoca’nın yeğeni olan Büyükköy’ün şair Belediye Başkanı Mustafa Okur’a başsağlığı diledik.. Çocukları Kenan ve Sinan Beylerle birlikte bizleri evinde ağırladı Mustafa Bey.. “Ben sizin okuyucunuzum Sami Bey, sizi burada görmekten mutlu oldum” diyerek de bize iltifatta bulundu..
Ardından Başbakan Tayyip Bey’in memleketi Güneysu’ya da uğrayalım dedik.. Güneysu’ya giderken 7 yıl kadar önce heyelan neticesi 20 kişiye yakın insanın vefat ettiği Selamet Köy’den geçtik.. Karayolları heyelana karşı epeyce önlemler almış.. Güneysu’ya, Başbakan eli değmiş olduğu belli oluyor.. Kendileriyle Yalova-Esenköy’de tanıştığımız Belediye Başkanı Ahmet Minder dostumuzu zaman darlığından dolayı ziyaret edemedik.. Ancak Tayyip Erdoğan’ın gerçekten mütevazı olan evini gördük.. Saim Mutlu’yla tanıştık.. Saim Mutlu Tayyip Beyin dayısı.. Başbakanın evi size mi emanet, dediğimizde Saim Mutlu anlamlı bir söz söyledi; “Evler, ömürler geçici, hepimiz Allah’a emanetiz” dedi.. Zaman kısalığı sebebiyle Saim Mutlu’nun da çay ikramını kabul edemedik ve doğruca Rize’ye devam ettik, zira uçağımızın kalkmasına sayılı saatler kalmıştı. Dağbaşı, Cumhuriyet Caddesi, Atatürk Caddesi turlamasından sonra sıra dostlarla olan vedalaşmaya gelmişti..
Kotiloğlu kardeşler.. Avni Çalık.. Mehmet Çalık.. Berber Haydar.. Ve ismini hatırlayamadığım Rizeli kardeşlerimden ayrılmak gerçekten zor oldu..
Ancak dönüş güzergahındaki yerler de, pek çok tanıdığı anmama vesile oldu.. Mimar Veysel Turan’ın memleketi Derepazarı.. Turyol Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can’ın ve İbrahim Tüfekçi’nin yurdu İyidere.. Muhammed Bayka’nın, Muhammed Soylu’nun, Akif Çamlı’nın Coşkun Topaloğlu’nun, Ali Gür’ün, Kenan Atalay’ın ve bilumum “OFLİ”lerun menbaı Of.. Hemen yanıbaşındaki Hayrat.. Akif Mehmetoğlu’nun baba ocağı Sürmene.. Rıfkı Ustanın memleketi Çamburnu.. İsmail Müftüoğlu’nun Belde-i Naciye dediği Çaykara.. Ardından Araklı, Arsin, Yomra.. Ve Trabzon Havalanı.. Şunu da söylemeden geçmeyeyim.. Karadeniz sahil yolu kaymak gibi olmuş.. Rize-Trabzon arası 35-40 dakikaya inmiş.. Tayyip Bey çok dua alıyor..
Rize’nin misapirverver insanlarını gerçekten özleyeceğim.. Darısı bir başka platforma..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi