Dev-Sol, PKK yüzüklerin kardeşliği

Dev-Sol, PKK yüzüklerin kardeşliği

DHKP-C sempatizanlarının Edirne’de başına gelenleri iyi anlamak lazım. İki defa Edirne’de basın açıklaması yapmak isteyen DHKP-C’liler her seferinde de linç edilmekten son anda kurtarıldılar.

Genç bir kızın ayaklar altında futbol topuna dönmesi beni. Çok rahatsız etti. Hangi düşünceyi taşırsak taşıyalım tepkilerimiz mutlaka yasa sınırları içinde olmalıdır. Bir birimize karşı bu kadar tahammülsüz olmamız hoş değil.

Ama bu olaydan asıl ders çıkarması gereken gençlerimiz, özellikle sol örgütlere kapılanan çocuklarımızdır.

Marksist solculuk Tomris Yoldaş’ın filmlerinde anlattığı gibi değildir.

Öyle entel dantel ayaklarında, medeni,insani bir Marksist sol bu ülkede hiçbir zaman olmadı. Tomris yoldaş’ın yaptığı tam bir illüzyondur. Yaldızları dökülen, müşterisi kalmayan sola yeni kurbanlar kazandırmak içindir.

Bu ülkede Marksist solun ne itibarı ne de sempati alanı vardır. Trabzon örneğinden sonra belediyesi CHP nin elinde olan bir ilde bile bu tepkinin gösterilmesi anlamsız değildir. Türk insanı Marksizm’den haz etmiyor ve onu PKK ile eşdeğer bir düzlemde görüyor. Türk halkının marksistlere dayaktan başka verecek bir şeyi yoktur.

Bu kanaatinde pek haksız da sayılmaz. PKK ile Marksist sol arasında yüzüklerin kardeşliğine benzer bir kardeşlik var. Bir elmanın iki yarısı gibiler. Bunun sayısız örneğinden bir iki tanesini hatırlatmak da fayda var.

Bir ay kadar önce PKK nın partisi DTP kapatıldı 2 milletvekiline siyaset yapma yasağı getirildi. Yeni kurulan BDP nin grup kurabilmesi için bir milletvekili gerekiyordu. Ufuk Uras tereddüt etmeden Öcalan’ın partisine geçerek grup kurmalarına vesile oldu.

Kimdir Ufuk Uras, ÖDP nin eski genel başkanı. ÖDP geçmişin Dev-Sol, Dev-Yol çizgisinde siyaset yapan bu örgütlerin türevi gibi görünen Marksist bir parti. Ufuk Uras da bu çizginin, bu siyaset biçiminin genel başkanıydı. İşte o çizgi, Öcalan’ın partisi ihtiyaç duyunca kendini oraya eklemlemekte beis görmedi. Uras tek örnek değil. Geçtiğimiz Cumartesi KCK operasyonunda takılan kelepçeleri protesto etmek için Taksimde bir yürüyüş vardı. DTP li,KCK lı bir çok kişinin arasında eski Dev-Sol liderleri de vardı. Söz gelimi bir dönem Dev-Sol’un genel başkanlığını yapmış, şimdi de 78’liler vakfının basın sözcüsü olan Celalettin Can, Öcalan’ın tosunlarıyla kol kola yürüyordu. Tabi bu ülkede Marksistler yürüdüğü zaman özgürlük ve demokrasi için dindarlar, milliyetçiler yürüdüğü zaman faşizm ve irtica içindir.

Haber Vaktimde bir yazarımız PKK bugünün Dev-Sol’u, Dev-Sol dünün PKK’sıydı diye bir yazı yazmıştı da bazı okurlar eleştirmişlerdi. İnanın öyledir. Çok az eski Marksist öz eleştiri yaparak bu sarmaldan kendini kurtarabildi. Ötekiler hala bir kenarda pusuya yatarak muhayyel devrimi bekliyorlar. Bir gün Lenin, Mao, Stalin dirilirlerse Türkiye’de de onların beklediği bir devrim de olur. Yoksa daha çok beklerler.

Gençlere tavsiyem kendilerine yazık etmemeleridir. Yusuf’tan, Deniz’den geliyoruz diye bağıran kızın erkekleşmiş, kadınlık inceliğini kaybetmiş sesi hala kulaklarımda çınlıyor. Yapmayın çocuklar onların kendilerine bir faydası olmadı size hiçbir faydası olmaz. Eski Marksistler solculuklarından utandıkları için Tomris yoldaş’ın filimleriyle imaj tazelemeye çalışıyorlar. Onların utandığı bir solculuk sizin övüncünüz olmamalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi