Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Durum raporu

Durum raporu

Ülkemizdeki son gelişmelerde tarafların birinin haklı diğerinin haksız olduğunu söylemek taraf olmak demektir. Böyle bir konumda olmanın yanlış olduğu söylenemez ama hangi tarafı tutarsanız olayları onun açısından değerlendirirsiniz ve sonucun da onun lehine olacağını söylersiniz. Bir spor karşılaşmasında bile karşı tarafın galip geleceğini söylemek zordur. Dışarıdan bakan bir gözlemci gibi rapor hazırlamam istenseydi şunları söylerdim:
Ülkede bir kamplaşmaya gidiş vardır. Ordu üzerindeki eylemler onların saflarını sıklaştırmalarıyla sonuçlanmıştır ve artık kimin haklı kimin haksız olduğu sorgulanması söz konusu değildir. Herhangi bir hukuki eylemin iki boyutu vardır. Bu boyutlardan birincisi yargılama, diğeri olayların kamuoyuna yansıtılmış biçimdir. Tüm iddialar doğrulukları kesinleşmeden ve herhangi bir soru sorulmadan doğru kabul edilmiştir. Bunun riskli yanı yanlış bir takım bilgilerin iddiaları doğru kabul edenlere verilmesi ve sonradan bunların uydurma olduğunun ispatıdır. Bu durumda kamuoyu herhangi bir ayıklamaya gerek duymadan tüm iddiaların yanlış olduğunu düşünür. Şimdi bu aşamadayız ve suçlanan tarafın karşı saldırısı beklenmelidir. Bu saldırıda sadece bazı yanlışlar ortaya çıkarılmakla yetinilmez karşı tarafla ilgili iddialara da yer verilir.

Darbeyle ilgili ve darbecileri

hedef alan iddialar belli bir kıvama gelince ve Orduya yönelik operasyon sona ererken ansızın devreye yargı girdi. Bunu ya bir tesadüf ya da projenin bir aşaması olarak görebiliriz. Bu alandaki gelişmeler yargının büyük bir bölümünü karşı cepheye itmiş görünüyor. Yani hedef alınan iki güç doğal müttefikler durumuna geldi.

Olaylar analiz edilirken yapılan en büyük yanlış herhangi bir eylemin yaratacağı tepkilerin hesap edilmemesidir. Oysa operasyonların önemli bir bölümü doğacak tepkiler üzerine inşa edilecek projeleri gerçekleştirmek için yapılır. Bir insanı saldırgan hale getirmenin en iyi yolu onu incitecek saldırılarda bulunmaktır. Haklı olmak ya da olmamak sonucu değiştirmez ve saldırıya uğrayan karşılık verir. Bu açıdan karşı tarafta tepki yaratacak eylemler tepkiler de hesaba katılarak yapılmalıdır. Haklı olduğunuza yürekten inansanız ve karşı taraf çok haksız olsa bile karşılaşacağınız tepki haksız olduğunuz zamandakinin aynıdır. Karşı taraf dayandığınız ve doğal müttefik saydığınız kitlelerin tavırlarını kendi yönünde değiştirecek tedbirler de alır.

İtham edilenlerin ciddi bir tepki göstermemesi iki şekilde yorumlanabilir. Birincisi kendilerini yeteri kadar güçlü görmezler ve sonuca katlanırlar. Ya da suskunlukları bir hazırlık safhasında oldukları anlamına gelir. Bu süre içinde müttefiklerini çoğaltabilir ve kesin sonuç almak isteyebilirler.

Benim metodum sonuçlardan sebeplere gitmek olarak formülleştirilebilir. Ordu-yargı birlikteliğinin sonuçları ne ise her hamle bizi oraya götürecektir. Ayrıca önemli olan kimin ne yaptığı değil nasıl tepki göreceğidir. Herkes kendi cephesindekilerin bu tepkiyi yaratmak ya da büyütmek için çalışıp çalışmadığına dikkat etmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi