Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Yargıçlar kontrolden çıktı

Yargıçlar kontrolden çıktı

Sayın Deniz Baykal misali arkasını dinlemeden eleştiriye kalkmayın.
‘Kontrolden’ dedikse, vicdani kontrolden, akli kontrolden çıktıklarını kastettim...
Ben “yargı sözünü, yargıçlar” sözünü duyunca telaşa kapılıyorum...
Evet, korkumdan... Türkiye adına, hukuk adına korkmaya başladım...
Zaten hakimlerin yargıç, müdeiumumilerin savcı olmalarıyla adalet şirazeden çıkmıştı...
Beni ürküten İstiklâl Mahkemeleri’nin “Üç Alileri” oldu ilkin...
“Sanığın idamına, delillerin bilahere toplanmasına” kararı veren özel yetkili “yargıç”lar...
Sonraları daha acayip haller oldu...
Asker ve üniversite hocaları, CHP destekli 27 Mayıs darbesini becerdi... Devrin hükümet yetkilileri “Yüksek Adalet Divanı” çakması (alçağı hangisi ise?) mahkeme ihdas ettiler... Mahkeme başkanı Yargıç Halil Başol’un “Sizi buraya tıkan güç böyle istiyor” kelamı kibarı ile mesele zihinlerde yer etti...
Bir Ö. Altay Egesel isimli başsavcıları vardı ki akıllara ziyan...
Beni yargıdan endişeye düşüren zatlar bunlar mı?
Dahası var:
İmran Öktem isimli bir Yargıtay Başkanı “Allah’ı insanlar yarattı” iddiasında bulundu ve Türkiye karıştı... O başkanın da ardında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü vardı...
Bir askeri darbe daha oldu... Darbeci başı Kenan Evren’in huzurunda yargıç ve savcı sürüsü esas duruşa geçmişlerdi...
Bilahere bir “modern darbe” daha...
Yüksek dereceli (!) ne kadar yargıç ve savcı varsa emir/komuta usulü altında askeriye salonlarında üç öğün brifing yediler...
Böyle bir hukuk ürkütücü olmaz mı?
Ta ki, darbeci unsurlar tesbit edilerek haklarında davalar açıldığı günlerde savcılar, yargıçlar zıvanadan çıktılar... Yargıçlar diktasına benzer bir şeyler gündeme sokuldu...
C. Başkanlığı seçimi sırasında 367 komedisi mucidi bir eski başsavcı aldı sazı eline...
“Hükümet davul zurnayla gidecek...”
Adam kâhinliğe soyundu nihayetinde...
Türkiye’nin neresinde bir hukuki ihtilaf varsa, tıpkı Süleyman Demirel metodu ile zavallıların akıllarını yağlamaya başladı... Sorulsun, sorulmasın, çağrılsın-çağrılmasın her yere at sürdü... Bu sefer Anayasa değişikliğini ele alarak “Yapılacak değişiklik ne olursa olsun AYM kesinlikle iptal edecektir...”
Adamımız, Kanal Türk tv’de Osman Can önünde küçülüp eridiğini unutmuş, dikta özlemcisi tavırla ahkâm kesmeye devam ediyor...
Köşe yazarına kürek cezası verildiği günlere bizleri de götürmek istiyor muhtemelen...
Şapka muhalefetinden dolayı kesilen başları, ipte sallandırılanları emsal göstererek korkutmaya çalışıyor...
Muhtemelen 27 darbesi hukukçularından İst. Üniversitesi Rektörü Sıttık Sami Onar’ı, o günün ayağa dolaşan hukukçularından Tarık Zafer Tunaya’yı, Hüseyin Nail Kubalı’yı kendine örnek seçmiştir...
HSYK ve YARSAV derneği mensupları neden halkımızın teveccühü dışında kaldılar, hiç düşündünüz mü?
Samimi hukukçuluk yapmadıklarından dolayı...
Ve hükümet bu işin neresindedir?
Tam orta yerinde...
Şemdinli savcısı Ferhat Sarıkaya’yı ademe mahkûm eden sanki sadece HSYK mı idi... Hükümet istemese o karar alır mıydı?
Erzurum özel yetkili savcılarının yek kalem görevden uzaklaştırmalarında yine hükümetin dahli yok diyen çıksın da görelim...
Türk halkı sıkıntılı günler geçirirken sayın Başbakan ne kadar Marksist ve bölücü varsa “sanatçı” diye makamında toplayıp yanaklarını okşadı... Yani hükümet Arif Sağ ile Seda Sayan’ın himmetine muhtaç olmuş...
Şunun şurasında seçime ne kaldı ki?
AKP’nin her çeşit bostan meyvesine ihtiyacı var... Sırf CHP’nin aksiliği ile seçim kazanılması biraz şüpheli... Şükrolsun MHP de aynı oyuna müdahil oldu... Yargıydı, çergiydi, yergiydi elbette atacakları adım AKP içindir... Bilumum yanlışlarda AKP imzası var dersem sakın bana sitem etmeyin...
======================
Bir yüreğe üç cemre düşer bizim diyarda
Bir sözle çok tencere taşar bizim diyarda
Bir kesim gece gündüz çalışır ve aç gezer
Bir kesim terlemeden yaşar bizim diyarda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi