Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Nazilli Emniyetine: Ermenistan büyük devlettir!

Nazilli Emniyetine: Ermenistan büyük devlettir!

Yazımın başlığına bakar bakmaz, suratı asılan okuyuculara da söyleyeceklerim var. Büyük devlet, büyük coğrafyası, büyük nüfusu olan devlet değildir. Büyük devlet siyasetine sahip olanlar, kültür ordularını güçlü-kuvvetli yetiştirenler, kendilerinden daha büyük topraklarda yaşayanlardan kendilerinden beş on misli kalabalık olanlardan daha sağlam, daha büyük bir devletin vatandaşıdırlar.
Mesela, İsrail büyük devlettir. Orta Doğu’da, avuç içi kadar topraklarda, iki bin yıl sonra, birkaç milyon Yahudi’nin kurduğu güçlü devlet yüz milyonluk Arap devletlerini darmadağın etmedi mi?
Ermenistan’da, bugün galiba 2-3 milyon Ermeni yaşıyor. Biz de 72 milyon nüfuslu bir devletiz. Kesinlikle inanarak yazıyorum: Bizim birkaç alayımız, Ermenistan’ın doğusundan girip, batısından çıkar. Ama o savaşın neticesi, kurulacak barış masasında belli olur. Atatürk’ün, çok doğru bir tesbiti var. Diyor ki: “Bir milletin iki ordusu vardır: Asker ordusu, kültür ordusu. asker ordusu, vatanın hayatını kurtaran ordudur. Kültür ordusu, vatanın geleceğini kuran ordudur. Bu iki ordu çok mühimdir. Ben derim ki milletin kültür ordusu, asker ordusundan daha çok önemlidir. Çünkü kültür ordusu, asker ordusuna vatanı neden çok sevmek gerektiğini, vatan uğruna canını ve kanını vermek gerektiğini anlatan ordudur. Bir milletin kültür ordusu yeteri kadar kuvvetli olmazsa, asker ordusunun savaş alanlarında kazandığını kültür ordusu, barış masalarında kaybeder!” Milyon kere doğru.
6 Nisanda, davet edildiğim Nazilli’de yüzlerce kişi önünde kültür ordumuzun zayıflığından bahsettim. Meselâ yüzde yüz haklı olduğumuz Ermeni iddiaları karşısında, kültür ordumuzun zayıflığı yüzünden sessiz kaldığımızı ve çeşitli milletler önünde suçlandığımızı belirttim. Çünkü kültür ordumuza mensup olanlar, tarihimizi okumuyorlar, bilmiyorlar, öğrenmiyorlar, öğretmiyorlar dedim. Ermeni devlet başkanı Koçaryan, Birleşmiş Milletler’e mensup 108 devlet başkanı önünde kalkıp, bizim 1915 Nisanında, 1.5 milyon Ermeni’yi kestiğimizi iddia etti. Eski cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer de o toplantıdaydı. Koçaryan’dan sonra ona da söz verildi. Hazret kalkıp kürsüye geldi ve bir tek cümle söyledi: “Bu mes’eleleri tarihçilere bırakmak lazım!” dedi ve yerine oturdu. Koçaryan tarihçi miydi? Orada, 108 devlet başkanı, Koçaryan’ın söylediklerine inandı. Milletimiz suçlandı. Ahmet Necdet neden konuşmadı? Çünkü Ermeni meselesini bilmiyordu, okumamıştı, öğrenmemişti. Ben, bu çok önemli konuda susan, konuşmayan, haklarımızı savunmayan Ahmet Necdet Sezer’i sevmedim, sevmiyorum, yüzünü bile görmek istemiyorum dedim. Ey Nazilli’nin Emniyet Müdürü, Emniyet Amiri, polis memuru!.. Siz de beni, Nazilli Savcılığı’na, Ahmet Necdet Sezer’e hakaret ettiğimi yel yepelek bildirerek huzur buldunuz, gurur duydunuz. Atatürk’e ne kadar layık olduğunuzu isbat ettiniz. Alkışlıyorum sizi. Var olun! Sağ olun!..
Türkiye gazetesinde, Osman Sağırlı’nın Ermenistan röportajları, araştırmaları çıktı. Okumanızı çok isterdim. Ermenistan’da, Türkoloji öğrencileri Osman Sağırlı’ya aynen şöyle diyorlar:
“Türkiye’yle uğraşmak için Türkçe öğreniyoruz. Sadece özür dilemeniz, soykırımı kabul etmeniz yetmez. Doğu Anadolu’da kalan topraklarımızı da bize vermelisiniz. Orası Batı Ermenistan’dır! Bizim topraklarımızdır!”
Bu Ermeni delikanlıların ne demek istediklerini bilmem anlayabildiniz mi?



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi