Avrupa Parlamentosunun düşüşü

Avrupa Parlamentosunun düşüşü

İki gündür gazetelerde, tv haberlerinde AP’ndan bir hanımın bize emir yağdırdığını okuyor ve dinliyorum. Ordumuzun sivil otoriteye bağlanmasından tutun da Ergenekon’un “kararlılıkla” sürdürülmesine kadar bir sürü emirler veriyor.

Hanımın adı ne derseniz, bilemiyeceğim, geçen haftaki bir yazımda baka baka yazmıştım ama şimdi tekrar o yazıya, o ismi yazabilmek için bakmak zor. En iyisi ben size onu tarif edeyim. Sarışın, genççe, Merkel vâri bir hanım. Dikkat ettim, üzerindeki elbiselerde puanlar var. Adının birinde de şimdi hatırlıyorum, yan yana iki “o” “o” harfi. Flamanca bilmek zorunda mıyım!

AP bu kadar düşecek miydi! Emirlerinin bu kadar gülünç olduğunu anlıyamıyacak kadar düşecek miydi!

Bir de nasıl yazıldığını öğrenmek zorunda olmadığım ama söylenişi Lajendayk olan biri var. O da aynı telaşta, Varsa yoksa Türk ordusu. İyi ama ordunun işleyişi Türk yasalarıyla tayin edilmiştir, size ne? Değiştirilmesini istediğiniz yasalar da Türk parlamentolarında, referandumlarda tayin ve kabul edilmiştir. Size ne bundan? Ergenekon da Türkiye’de cereyan etmektedir. Bundan size ne?

Yazık, Avrupa Parlamentosu bu hallere mi düşecekti!

Şimdi size bir paradoks: AB ve parlamentosunun bir irtifaı var mıydı ki düşsün?


Bir dizinin düşüşü

Düşen bir de dizi var. Vaktiyle cümle âlemin bağrına bastığı bir dizi. Şimdi bakıyorum da o saatte herkes başka bir şey seyrediyor. Revançta değil artık. Niye revaçta olsun ki, tarihi yanlışlar yapıyor. Ben de artık seyretmiyeceğim.

Güneydoğu’daki Nevruz kutlamalarında “kışkırtan”ın ajanlar değil de “çeteler” olduğunu halka benimsetmeye çalışıyor. çeteler kimdir anlarsınız. O muhayyel çetede, isimler öyle seçilmiş ki, başka isimleri çağrıştırıyor. çete üyeleri esrarkeş, kâtil, manyak, durmadan adam öldürüyorlar. Karşısındaki “takım” da sütten çıkmış ak kaşık! Bu son dizide üstelik onların “misyon”una bir de mistik bir yücelik eklendi, iyi mi! Terör örgütlerini humanist göstermek de işin başka bir yanıltıcı yanı.

Olur da bu kadar iktidar yandaşlığı olur mu!

Bu da bir dizinin düşüşü idi.

***

Yarın köşeme genç bir hanımı, bir başörtülü kızı misafir edeceğim.
Tuğçe Ersoy. Bana bir mektup yazmış ve yazısını göndermiş. Diyor ki: “Yayınlanmasını sağlarsanız, sesimin çıktığını farkedip ben de varım diyebileceğim.”


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Leke

26 Ağustos 2009 Çarşamba 01:09