Avni Özgürel

Avni Özgürel

Gül ne düşünüyor?..

Gül ne düşünüyor?..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Necmettin Erbakan’ın ‘Milli Görüş’ olarak isimlendirdiği, zeka ürünü ‘Adil Düzen’ sloganıyla ülke meselelerine dindarane bakışı yansıtan siyasi çizginin içinde yetişmiş bir kişi. Yakın tarihimizde önemli bir misyon üstlendiğine inandığım o hareket, bugün Numan Kurtulmuş’un verdiği mücadelenin bir kez daha belirgin hale getirdiği bünyevi engelleri sebebiyle tıkandığı içindir ki, Ak Parti’ye vücut veren süreçte başı çekti.
Sonuç olarak, gerçek boyutları ve ayrıntılarıyla olmasa dahi, kavşak noktaları itibariyle mahiyetini az-çok bildiğimiz, korku tünelini andırır bir dizi gerilimin ardından Abdullah Gül şimdi cumhurbaşkanı olarak Çankaya’da.
İnanıyorum ki, bakanlık, başbakanlık dahil bugüne kadar işgal ettiği hiçbir mevki Gül’ün üzerinde cumhurbaşkanlığı kadar derin etki yapmamıştır. Devlet bakanlığı, dışişleri bakanlığı, başbakan yardımcılığı, başbakanlık; kuşkusuz, siyasetçiyi icranın bilgi ve işleyişine vakıf hale getiren, devlete nüfuz etme imkanı veren makamlar. Cumhurbaşkanlığına gelince şüphe yok ki bunlardan çok farklı... ‘864 rakımlı tepe’ diye anageldiğimiz Çankaya, deyim yerindeyse, devletin ta kendisi demek!..
Bu kanaatim geçtiğimiz hafta Huber Köşkü’nde perçinlendi... Cumhurbaşkanı Gül, daha önce dışişleri konutunda görüştüğüm Ak Parti hükümetinin Dışişleri Bakanı Gül değildi... Cumhurbaşkanı’nın Prof. Vamık Volkan’ın başkanlığında Eko-Politik derneği çevresinde toplanan grubu kabulünde edindiğim intiba bu.
Bu hissim Abdullah Gül’ün iç dünyasını şekillendiren inanç kodlarından sıyrıldığı manasına gelmiyor elbette. Ama gerek önemli bulduğu konuların çözümü yolunda yakın zamanda yapılanları, yapılamayanları ve gelinen noktaya ilişkin değerlendirmelerine, gerekse düşüncelerini ifade ederken seçtiği sözcüklere bakarak, o gün o toplantıya katılan herkeste büyük fotoğrafa parti pencerelerinden uzaklaşarak yaklaştığı duygusu uyandırdığını söyleyebilirim...
“Orta okul, lise ve üniversite yıllarımdan itibaren Türkiye’nin temel meseleleriyle meşgul olageldim. Bunlar içinde temel sayabileceklerimin önemli bir kısmı üzerinde hala tam manasıyla bir uzlaşma sağlayamamış olmamıza üzülüyorum şüphesiz... Ama devletin başındaki kişi olarak biraz geniş bir açıdan baktığımda, ben dahil kimseyi tatmin etmin etmese de, katettiğimiz mesafenin küçümsenemeyeceğini görüyorum. Önümüzde duran konular yıllar yılı sadece hallini değil üzerinde konuşmayı dahi erteleyegeldiğimiz meseleler. O yüzden yılmamamız lazım...”
Abdullah Gül’ün referandum sebebiyle siyaset sahnesinde partiler arası rekabet dolayısıyla sergilenen sert üslup ve bunun sonucu toplumda oluşan gerginlik tablosundan hoşnut olmadığı açıktı... Liderler katında benimsenen ve kamuoyuna en kabarmış haliyle yansıyan öfkeli dilin referandum sonrasında genel seçime kadar hızından bir şey kaybetmeksizin devam edeceğinin işaretlerini görmekten rahatsız olduğu; bunun Türkiye’yi uzlaşma gerektiren konularda mesafe almaktan alıkoynası endişesini taşıdığı da...
Ziyaret sırasında meseleler genel hatlarıyla fikir planında değerlendirildi, cumhurbaşkanı da gündelik siyaset sahasına fazla girmedi ama bu yazı vesilesiyle ifade etmek istediğim bir hususu aktararak nokta koyayım istiyorum.
Sezgim o ki; Gül, çeşitli seviyede ön görüşmeler, asker ve istihbarat birimleriyle istişareleri neticesi ‘İyi şeyler olacak’ açıklamasını yaparken, cumhurbaşkanlığı döneminde terör meselesinin büyük oranda çözüleceği ‘Kürt meselesi’nin hal yoluna gireceği ümit ve beklentisi içindeydi... Keza özellikle terör konusunda atılacak bazı adımların hızlı bir çözümü davet edeceğine inandığını düşündüren işaretler de vardı. Ancak niyet eksikliğinden ziyade bürokratik derbederlikten dolayı Abdullah Gül’ün umduğu sonuç ortaya çıkmadı... Bu duruma Gül’ün canının fazlasıyla sıkıldığını sanıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Avni Özgürel Arşivi