Avni Özgürel

Avni Özgürel

Yapanın yanına kâr düzeni!

Yapanın yanına kâr düzeni!

Söz konusu olan ister hırsızlık, gasp, dolandırıcılık türü maddi hasarla sonuçlanan; ister cinayet, şiddet, tecavüz, taciz türünden kişinin bedenini hedef alan suçlar olsun; genelde mağdur aleyhine işleyen bir kolluk ve yargı düzenine sahibiz. Yenile ortaya çıkmış bir durum değil bu elbette, oldum olası böyle. ‘Mahkeme kapılarında sürünmek’ deyimi dilimize boşuna yerleşmiş değil.
Polisimiz ne yazık ki geniş manada bütün delilleri topladıktan sonra suçluyu adliyeye sevk etme alışkanlığını edinemedi; mahkemeler de gerçeği ortaya çıkarmaktan ziyade ‘dosyada mevcut delillere göre’ karar vermeyi yeterli saydı.
Sonuç malum: Toplumda yapanın yanına kâr kaldığı duygusu uyandıran, periyodik af düzenlemeleriyle işlevini ve caydırıcılığını büsbütün kaybeden cezalandırma; başta hukukçular olmak üzere halkın geniş kesiminde adalet duygusunu zedeleyen, güven hissi vermeyen adli mekanizma!
İlk derece ceza mahkemelerinin baktığı davaların yarısının temyiz aşamasında Yargıtay tarafından bozulduğunu, kesinleşen kararlar aleyhine AİHM’ye başvuruda Türkiye’nin başı çektiğini bilmek sanırım rahatsızlığın hangi boyutta olduğunu gösterir.
Anayasa değişikliği paketiyle gerçekleştirilmek istenen yeni yapılanma tek başına bu düzeni ne oranda değiştirir, bugünden bir şey söylemek mümkün değil. Ama muhtemeldir ki yargının tüm katlarından temsilcilerin iştirakiyle oluşacak heyetler, seçimle işbaşına gelmiş hükümetlerle kavga, siyasete kendilerince rota çizip zapturapt altında tutma çabası yerine, idareyi yargının temel sorunlarının çözümü yönünde baskılamaya yönelebilirler.
Anayasa değişiklik paketi kabul edildiği takdirde kurulacak yeni yapının en kısa sürede gerçek manada bir ‘yargı reformu’yla desteklenmesi kaçınılmaz. Aksi halde ne halkın ne siyasetin şikâyet ettiği konularda zerrece bir değişiklik olmaz, eski hamam eski tas deyip geçmek gerekir.
İstenen nasıl bir adalet düzeni dediğimizde de kastımız mucizevi bir şey değil. Yakın/uzak tarihimizde örnekleri bulunan, günümüzde Batı demokrasilerinin benimseyip uygulayageldiği yapıdan söz ediyorum...
Bir vesileyle Londra’ya gittiğimde merak edip İngiliz yargı sistemini öğrenmek istemiştim. Bilgi almak için başvurduğun kişilerden İngiltere’de adli sistemin mali suçlar, bilişim suçları başta olmak üzere ‘Kira Tespit Mahkemesi, Kişinin Akli Melekelerinin Yerinde Olup Olmadığını Tayin Mahkemesi’ne kadar uzanan ihtisas mahkemeleri temeline dayandığını, o nedenle uzmanlık gerektiren mahkemelerde hâkim olmak için hukukçu olmak gerekmediğini öğrenince şaşırmıştım. Sebebini sorduğumda aldığım cevabı aktarayım: “Hâkim olmak için adil olmak kâfidir, kanunlar kitaplarda yazılı.”
Bütün İngiltere’de 1380’i maaşlı, 2480’i sözleşmeli hâkimin var olduğunu ancak daha da önemlisi 28.700 ücretsiz/gönüllü çalışan yargıç bulunduğunu not etmişim. Ve ‘gönüllü yargıçlar’ tanımının yanına birkaç (!) işareti koyarak şunu yazmışım: Her meslekten, çoğu emekli, ama yaşadıkları çevrede herkesin güvenini kazanmış saygı duyulan kişiler. Bunlara 2000 hukukçu yargılama sırasında kanunlar konusunda danışmanlık yapıyormuş!
Adil olmak! Mesele bu aslında... Polisin neredeyse sınırsız diyebileceğim yetki genişliği içinde soruşturma yürütüp soruşturma süresince savcılardan sadece hukuki destek aldığı, suça ilişkin dosyanın erişilebilecek her türlü delil elde edilip kriminal ve adli tıp raporları tamamlandıktan sonra mahkemeye intikal ettirildiği bir kolluk hizmetinden söz ediyorum. Adliye binalarının tamamında yargıçların çalışmasını denetleyen bir kıdemli hâkimin
bulunduğu, duruşma tarihlerinin mahkeme dışında özel bir büro tarafından belirlendiği,
avukat tutma zorunluluğunun olmadığı, mahkemelere ilişkin şikâyetleri inceleyen ‘ombudsman’ın (o tarihte emekli bir deniz subayı) geniş yetkilere sahip olduğu ‘Mağdurlarla Doğrudan İletişim’ diye bir
adli biriminin suçtan zarar görenlerin yargılama sürecine ilişkin şikâyetlerine kulak verdiği bir düzendi İngiltere’deki...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Avni Özgürel Arşivi