Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Kültür bakanımıza şikâyetimdir

Kültür bakanımıza şikâyetimdir

Sayın Bakan!
Bu, size ikinci şikâyet dilekçem. Yalnız, özellikle belirtmeliyim ki, bu şikâyetlerimin şahsî bir tarafı yok. Üzüntüm, şaşkınlığım hatta öfkem, tamamen millî çıkarlarımıza, millî kaygılarımıza dayanıyor. Yani, Millî Kütüphane Müdürünüz Tuncel Acar, benim ÂRİF NİHAT ASYA İHTİŞAMI isimli kitabımdan 7 yerine 177 kitap isteseydi, bir elim yağda, bir elim balda mı olacaktı?
Veya onun, millî mes’elelerimize karşı takındığı şu çok yanlış, şu çok zararlı tavır yüzünden benim bir geçim sıkıntım mı var? Aç mı kalıyorum; çıplak mı yaşıyorum? Milyon kere hayır!
Sayın Bakan, elim 57 yıldan beri kalem tutuyor. Yayınlanmış 20 kitabım var. Bu kitapların toplam satış miktarı bir milyon eşiğine çoktan dayandı. Sadece şiir kitabım olan HARMAN, 96 bin kişinin elinde bulunuyor. Hem devlet, hem de özel radyo ve televizyonlardan bizzat hazırlayıp sunduğum programların sayısı yüzlercedir. 81 vilayetimizin 71’inden davet alarak konferanslar verdim. Bu çalışmalarımı, yurt içinden ve yurt dışından 38 ödülle değerlendirenler oldu. Bütün bunları yazmak mecburiyetinde kaldığım için gerçekten üzgünüm. Bilmelisiniz ki, ben bir kültür adamıyım. Millet hayatımızda kültürün ne demek olduğunu bilen kimselerdenim.
Atatürk diyor ki: “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür!” Fransız yazarlarından Balzac‘ın millet tarifi de çok doğru: “Millet, edebiyatı olan topluluktur!” -Eğer kuruluş gayesi değişmediyse- Kültür Bakanlığımız da kültür köklerimizi araştırmak, bulmak, korumak, yaşatmak ve yaymakla vazifelidir.
Komünizm kültür dünyamızın en büyük düşmanlarından biridir. Komünizm Türkiye’ye işçi hareketleriyle gelmedi. Komünizm edebiyatla, şiirle, resimle, hikâyeyle, romanla, tiyatroyla aramıza sokuldu. Ben, başta Sovyet Rusya olmak üzere, komünizmin uygulandığı çeşitli ülkeleri gören, oralarda halkı, aydınları dinleyen bir kimse olarak yazıyorum: Komünizm çağın gerisinde kalan geri bir kanlı uygulamadır. Şimdi Kültür Bakanlığımız, Komünizmi yine edebiyat vasıtasıyla milletimize bulaştırmak isteyen yoldaşların eserlerine kucak açar da, Arif Nihat Asya gibi, tamamen millî, aynı zamanda şiirde ve nesirde çok kuvvetli ediplerimize karşı neden ilgisiz kalıyor.
Türkiye’nin, yeni kurulan Türk cumhuriyetleriyle siyasî, iktisadî ve kültür münasebetleri içerisinde bulunmasının sayılamayacak kadar büyük faydaları var. Ben, yeni Türk Cumhuriyetleri üzerine 101 TV programı hazırladım. Bu programların 66’sı devlet televizyonumuzdan yayınlandı.
ÜSKÜP’TEN KOSOVA’YA ile TÜRKİSTAN TÜRKİSTAN isimli kitaplarım, bütün üniversitelerimize YÖK tarafından tavsiye edildi. Yeni hazırladığım AZERBAYCAN YÜREĞİMDE BİR ŞAHDAMARDIR kitabım için Millî Kütüphaneye başvurdum. Tuncel Acar isimli mensubunuz, bu kitaptan sadece yirmi adet alınıp dağıtılacağını söyledi. Biz bu kafa ile mi yeni Türk cumhuriyetleriyle dostluklar kuracağız Ayıptır! Ayıptır! Ayıptır! Tuncel Acar, bizim bir şahdamarımızı kesmek istiyor. Diyeceksiniz ki: “Sizin kitabınızı almayarak mı?” Ben de tevazuyu bir tarafa bırakarak “evet” diyorum. Benim kitabımı da almayarak yanlışlarına yanlış ekliyor. Lütfen gösterin bana, Türkiye’de Türkistan ve Azerbaycan üzerine yazılan bizim kaç kitabımız var? Kürtür Bakanlığının bu tavrını, bu Tuncel Acar kafasını daha kırk yere şikâyet edeceğimi göreceksiniz. Kendi vatanımızda vatansızlar gibi mi yaşayacağız Sayın Bakan?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi