Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Adımımızı sağlam atalım

Adımımızı sağlam atalım

Ülkemizde gırtlaklarına kadar pisliğe batmış bir güruh var. Bunlar en ufak bir tehlike sezmeleri hâlinde düzenimizi yıktırtmayız diye feveran ediyorlar. Soyguncu ve vurguncu bir düzen oluşturmuşlar bunu kaybetmek istemiyorlar elbet. Düzen dedikleri şey çark oluşturdukları düzenleridir. Milleti kemirme düzenidir.

Milletimiz düzenbazlardan, kara para babalarından, haramilerden nefret ediyor. Kirlenmiş siyaset ve siyasetçilerden nefret ediyor. Milletvekili olmanın eskiden bir itibarı vardı. Milletvekilini görenler ona yanaşıp elini sıkmayı, onu kucaklayıp bağrına basmayı, kendisine nasılsın demesini bir övünç vesilesi sayardı eskiden. Ya şimdi öyle mi? Geçenlerde nüfusu az bir ilde en kalabalık bir caddede giderken bir milletvekilini gördüm. Yalnız başına gidiyordu. İlgi gösteren de yoktu. Millet bu derece vekiline kızgındı. Nedenlerini bilmeyenimiz (siyasetçiler de dahil) yok.

Türkiye'mize ve Türklüğümüze en büyük zararı verenler bu iddia ile yola çıkanlar değil mi? Hele ki, bir yerlere geldiler de bilmeyenler de bunların ne olduklarını gördü.

Laiklik ve Atatürkçülük diyerek ortaya çıkan bir kısım yamukların (namuslu ve aklı selim sahibi olanlara sözüm yok) yaptığı eşkıyalığı bilmeyen mi kaldı. Hortumcular hep bu sloganlarla hortumlamadılar mı bu ülkeyi.

Bir kısım hainler, ülkemizin yarınını emanet edeceğimiz gençlerimize din, ahlak, edeb, karakter, terbiye, helal-haram bilgisi verdirtmiyorlar. Böyle bir zihniyet dünyanın neresinde var. Komünizmde vardı; o helâk olup gitti. Bunun özentisi içinde olanlar vatan hainleridir.

Ülkemizde korkunç ekonomik sıkıntılar yaşanıyor. Peki ülkenin ekonomisini batıranlar vatan haini olamazlar mı? Talancıların, yalancıların bunların koruması altında olmadığını kim iddia edebilir.

Bir kısım iri ve göbeği öne fırlamışların milyar dolar servetleri, mülkleri nereden geldi? Tüyü bitmedik yetimlerin bu servetlerde hakkı vardır. Yiyenlere, zimmetlerine geçirenlere zakkum olsun... Oluyor, bunu millet olarak görüyoruz. Köstebek olup yerin dibine de geçseler hesaplarını veremeyecekler.

Türkiye'de başörtüsünün sorun hâline getirilmesi durup dururken olmadı. Bir taraftan yalanlar, talanlar, hortumlamalar, bir taraftan da Sevr kararlarının ucundan kulağından uygulanmaya konması sorunların çıkarılması için yetti de arttı bile. Ermenistan'ın Kars ve Ardahan üzerinde hak iddia etmesi bu iddiamızın isbatı olamaz mı?

Müslümanlara baskı yapılıyor. Masonlar şıkıdım şıkıdım hür, güvenli, rahat içindeler. 1935'te Mustafa Kemal bu teşkilâtı kapatmadı mı? Nerede Atatürk taraftarları? Onlar şimdilerde Atatürkçülük yapıyorlar. Ve bunlar kendilerini devletin ve milli iradenin, hukukun üzerinde görüyorlar. Zâlimce ve Karunca bir eda içindeler. Bunlar bilsinler ki, hiçbir zaman kendilerini helak olmaktan, Allah'ın tokadını yemekten kurtaramayacaklar. Ya iman edip zulümlerine son verecekler, ya da ilâhi sille ile helâke düçar olacaklar.

Akıllı, dürüst, memleketini milletini seven, medeni, kir içinde boğulmamış vatandaşlara sesleniyorum. Sizler de bu mel'unlar kadar cesaretli olmazsanız, yalnız sizler değil, nesilleriniz de bu acıyı çekmeye maruz kalır. Buna hakkınız var mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi