Nilüfer Göle o farkı ne zaman anlatacak?

Nilüfer Göle o farkı ne zaman anlatacak?

Kemalizm ile Atatürkçülük arasındaki temel fark nedir?
Ayşe Çavdar'ın sosyolog Nilüfer Göle ile yaptığı nehir söyleşiden oluşan 'Mahremin Göçü'nü (Hayy Kitap) elime alır almaz bu konuya baktım.
Merak ettim çünkü daha önce okuduğum bir-iki söyleşide Göle ikisi arasında fark olduğunu belirtiyor ama bunun adını koymuyordu.
Kitapta söz 1960 darbesine geliyor. Çavdar darbenin sadece DP'li siyasetçileri değil, DP'li bilinen sıradan insanları da mağdur ettiğini belirtince, Göle o yıllara dönüyor:
***

Ve şunları söylüyor:
"Atatürkçülük ile Kemalizm'i bir tutmamalı. Ben bunu hiç yapmadım, yaptığım yerde de hataya düştüm. Bu ayrımı yapmamın sebebi, kendi evimdeki deneyimdi. Bu arada 'Demokrat Partililer tamamen hatasızdı, çok demokrattılar' da demek istemiyorum. Ama evde bu darbeyi meşrulaştırmaya çalışan bir hava da yoktu."
Nilüfer Göle'nin ailesi İnönü yanlısı olsa da, darbe evde "parlamenter hayatın başarısızlığı" olarak görülüyor. Çok üzülüyorlar.
***

Bu kadar! Bir kez daha Atatürkçülük ile Kemalizm arasında "analitik" bir ayrım yapmıyor Göle...
Anılarına değinmekle yetiniyor. Okur da, "Kemalistler darbe taraflısıymış, Atatürkçüler ise değilmiş" gibi bir sonuca varıyor.
Makul bir ayrım ama bir noktayı gözden kaçırmamak şartıyla: Bu iki tavır arasında uçurum yok. Atatürkçüler... Başları sıkıştığında veya orducu medya kanalıyla zora düştüklerine inandırıldıklarında... Kemalizm'e kayıverir! (Kişilerden değil, zümrelerden söz ediyorum.)
Sanki şeriat olasılığı varmış gibi... "Ne şeriat, ne darbe" diyen asri hayatçı Türkan Saylan, 27 Nisan (2007) muhtırasını apaçık desteklemişti.
"Darbe olmasın ama askerin siyasetteki rolü devam etsin" demekti bu...
***

İki kesim arasındaki sürekliliğin başka örnekleri de var:
'Yeni CHP'nin teorisyenliğine soyunan Atatürkçü siyaset bilimci Fuat Keyman, "Atatürk ilkelerinden sapma değil, bu ilkelerin suiistimalini önleme, bu ilkeleri bugün olması gereken yere getirme, sadece koruma değil, belki de güçlendirme..."den söz ediyor.
Yani 80 yıl önceki faşizan tek parti döneminde formüle edilen... İçinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerler bulunmayan ilkelerinden medet umuyor... Hâlâ!
Gelin ben size metaforik bir tanım yapayım: Atatürkçülük, Kemalizm'in kan görmeye dayanamayan şeklidir...
Hayy Kitap'a not: Arkadaşlar, yayınevinizde indeks hazırlayacak kimse yok mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi