Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Sabıkalılar meclisine doğru

Sabıkalılar meclisine doğru

TBMM/Türkiye Büyük Millet Meclisi/biliyorduk..
Bir muhalif rüzgar esti...
Muhalifler can derdine düştü..
Haziran seçimi bütün çirkinliği ve lekeli meşruiyetiyle meydana çıktı..
Bir parti bilumum darbecileri aday gösterme gayretinde..
Bir parti bilumum bölücüleri aday gösterecek.
Bir diğeri mimli-cimli yandaşlarını..
At izi it izine, camız izi domuz izine karışacak..
İpten/kazıktan kurtardıklarını başımıza “milletvekili” olarak saracaklar..
Utanmadan, sıkılmadan arlanmadan..
Kanun nazarında suçlu sayılan, cezaevinde yatırılan, yargı önünde hesap veren irili-ufaklı, kirli-pasaklı şaibeliler benim milletvekilim olacaklar öyle mi?
Meclis müdavimlerinin seks skandallarıyla çalkalanan mekanın namus bulaşıklarını temizlemeden, yeni yeni şüphelileri vekil sıfatı ile meclise taşımak caiz midir?
Bekleseler de suçsuzlukları sabit olunca nereye getirilecekse getirilseler tadları mı bozulurdu?
Zıvanadan çıkmayanların günahı ne?
Bu kapı ne zaman açıldı hatırlar mısınız?
Dün devletin polisine tokat atan kadın, suçundan dolayı mahkumiyet çekerken aday gösterilip TBMM’ye taşınmıştı..
Yol oldu beyler..
Sizin dokunulmazlık zırhına sardığınız layüsel pervasızlar yarın neler yapmazlar?
Her biri bir Kaddafi olmazlar mı sanıyorsunuz?
Ben bunları bildiğim için 10 yıldır hiçbir seçimde oy vermiyorum..
Kötülerine zaten oy vermem..
Maalesef iyilerinden de korkar oldum..
Yahu bu partilerin hiç aday gösterecek dürüst insanları yok mu?
Acaba maksatları mı başkadır?
Türkiye’yi şaibelilere teslim etmekten hiç mi endişe duymuyorlar?
Ben o endişeyi duyduğumdan dolayı tabii hakkım olan oyumu vermekten imtina ediyorum..
Çoklarının nazarında isimleri “Millet vekili” bilinen kimseler içinde benim vekilim yoktur..
Seçmedim ki olsun..
Önceleri liderler seçiyor diye itirazım vardı..
Şimdi de aynı usul caridir.. Siz liderlerin işaret ettiği zevata oy vererek güya seçme yapacaksınız.
Peh peh ne güzel..
O liderler diktatörlerin bile tercih etmeyeceği, seçimle suçluları kollama/kurtarma eylemine ram olmaya başladılar..
Nasıl ki oy vermediğim halde milletvekili sıfatı ile beni de temsil ettiriyorlarsa, cezaevinden sanık kurtarma fiiline kendime mahsus cevap versem beni içeri tıkarlar..
Bu nasıl demokrasi?
Demokrasilerde temiz insanlara itibar edilmeyip, zanlılara sahip çıkmak töre midir, meziyet midir, nedir?
Durum öyle bir noktaya getirildi ki devletin güvenliğinde yer alan Başkomiser hapishaneden dokunulmazlık kılıfı giydirilerek kurtarılan kadın tarafından tokatlanıyor.. İktidar ve muhalefet sadece “kınama” ile vazife yapmış oluyor..
Kınama nedir söyler misiniz?
Söyleyemezsiniz.. Çünkü karanlık hesaplarınız vardır..
Cesaretsizlerin rutin hale getirdikleri kınama ile kendinizi düzlüğe çıkartmayı marifet bilmişsiniz.
Onun içindir ki “Taciz-tecavüz” hadiseleri YÜCE telakki ettiğiniz Meclise kadar girdi..
Siz dersiniz “KOMPLO”..
Ben derim iğrenç bir TABLO..
Mecliste vekilim yoktu, bundan böyle hiç olmayacak.. Çünkü cinnet çukuruna atacak oyum yoktur benim..
Vebalden korkuyorum daha doğrusu..




Gün gelirki her cani canı derdine düşer
Eski derdi unutur, yeni derdine düşer
Dünyamızın bir adı etme/bulma dünyası
Yarınını kaybeden dünü derdine düşer..




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi