Cevher İlhan

Cevher İlhan

“Temenniler”le çelişen politikalar

“Temenniler”le çelişen politikalar

Başbakan’ın Libya askerî operasyonunda “Irak ve Afganistan işgalinde girilen yanlışın tekrarlanmaması” temennisine karşı, ne yazık ki “Irak ve Afganistan girdabı”na giriliyor…
Son Irak’ı ziyaretinde Erdoğan’ın “Irak’ta durumun normalleştiğini” söylediği günde, başşehir Bağdat’ta ve Tikrit’te bombaların patlayıp saldırılarla sivillerin öldürülmesi, dış müdahaleyle hiçbir zaman barış, istikrar ve güvenliğin gelmeyeceğini ortaya koyuyor.

İlginçtir; Erdoğan’ın Bağdat’ta “Irak halkının aydınlık güzel günlere kısa sürede ulaşacağı” ümidini verdiği günde, Saddam’ın memleketi Tikrit’te silâhlı saldırganlar il meclisini basıp rehine alıyor; katliam gibi, biri Meclis üyesi, biri kadın iki gazeteci toplam 54 sivil katlediliyor, 70’ten fazla yaralı verilip Meclis binası küle dönüyor!
Başbakan, “aynı coğrafyayı ve ortak kaderi paylaştığımız Irak’ın terör illetine karşı istikrar ve güvenliğinin, toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının önemi”ni belirtiyor; ama işgalin üzerinden sekiz yıl geçtiği halde bir milyon sivilin katledildiği Irak, hâlâ istikrardan çok ırak. Hâlâ terör ve iç çatışmayla karışıklık ve kargaşanın kıskacında.
Ülke fiilen üçe bölünmüş. Başbakan’ın ziyaret edip işbirliği moralini verdiği, “Güney Şiî kesimi” ile “Kuzey Irak ‘Kürdistan’ özerk bölgesel yönetimi”, Bağdat’tan kopma eşiğinde…

SONU KESTİRİLEMEZ FİTNE
Diğer yandan “Libya’nın birliğini ve bütünlüğünü” nazara veren Erdoğan, “Libya’nın Irak ve Afganistan olmaması, aynı yanlışa düşülmemesi” çağrısında bulunuyor.
Obama’nın “koalisyon ortakları”nı “Irak yanlışı” konusunda uyarıp aksi halde “koalisyon gücünün dağılacağını” ikazına benzer, “hava harekâtı”yla sınırlı kalınıp, kesinlikle “kara harekâtı”ndan sakındırıyor. Libya’ya saldırının “meşrûiyeti” ve başarısı için NATO’nun Arap Birliği ve Afrika Birliği’nin yanına almasının gereğini nazara veriyor.
Ne var ki operasyonun komutasının NATO’ya devriyle birlikte, Türkiye’nin savaş gemilerinin, denizaltılarının, bordo berelilerin yanısıra deniz ve hava subayları bölgeye, savaşın ortasına sevkediliyor. Girit-Bingazi hattının kontrolü görevi Türk askerine veriliyor.
Kısacası, Türkiye “NATO harekât merkezi” yapılıp çatışmanın ortasına sürükleniyor. Amerikalıların ikrarıyla “ABD’nin koruyucu/hâmi gücü” yapılıyor.
Ve bütün bunlar, Başbakan’ın çağrısıyla çelişiyor….
Müdahaleciler şimdiden çıkmazın içinde. Libya’da sonu kestirilemez tefrika fitnesi alevleniyor. Yoğun ateş altında bombalanan Libya şehir ve köyleri Kaddafi kuvvetleriyle, Türkiye’nin katkı sağladığı yabancı destekli muhalifler arasında sürekli el değiştiriyor…

“MÜDAHALE, İÇ SAVAŞI KÖRÜKLER!”
Ve bu esnada, “askerî operasyon merkezleri”nden Libya operasyonunun aylar, yıllar sürebileceği açıklanıyor. Londra’daki “Libya zirvesi”nde Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Kaddafi halkına zulmetmeyi bırakıncaya kadar operasyon devam edecek” diyor.
Sonuçta Erdoğan, Libya’da “toprak bütünlüğünün korunması”ndan bahsediyor; lâkin gittikçe iç savaş uçurumuna yuvarlanan ülke, bölünme ve parçalanmaya itiliyor.
Libya’yı ve Kaddafi’yi yakından tanıyan Türkiye’nin eski Libya Büyükelçisi Uluç Özülker’in, “Kaddafi, sıkıştığında akla gelebilecek her şeyi yapar” cümlesi, bunun ifâdesi.
Yanlış askerî müdahalenin sınırları ve amacı net olarak ortaya konulmadığından ortaya kaos çıktığını belirten Büyükelçinin, “Askerî müdahale, fiilî olarak ülkeyi bölüyor, tarafların ayrışmasını ve iç savaşı körüklüyor” tesbiti, askerî müdahâlenin iç çatışma ve kaosu azdırıp ülkenin bölünmesini tetikleyeceği vahâmetini haber veriyor. (Star, Hatice Yaşar, 23.3.2011)
Özetle Türkiye’nin işgal ve tefrika fitnesine mâruz Irak ve Afganistan’dan sonra Amerika ve işgal ortaklarının hegemonya ve emperyal çıkarları hesâbına Libya’yı bölüp parçalamaya sürükleyen ecnebi müdahalesi/saldırısına fiilî desteği, bütün bu temennileri boşa çıkarıyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevher İlhan Arşivi