Cevher İlhan

Cevher İlhan

Ve “Libya rantı” hesabı…

Ve “Libya rantı” hesabı…

Libya’da Kaddafi sonrası sıkıntının bir kaynağı da ülkenin yeniden yapılanması üzerinden pastanın paylaşımı. Küresel akbabaların Libya’ya üşüşmelerinin önemli bir sebebi de bu. Tıpkı Irak’ta olduğu gibi 6 milyonluk Libya’da da müdahaleci güçlerin bombalarıyla, havaalanları, limanları, santralleri, devlet binaları, yolları, şantiyeleri tahrip edilen bu ülkede de “uluslar arası topluluk” perdesinde Fransa, İngiltere ve ABD aslan payını kapma hevesinde.
Bu maksatla Sarkozy, Fransa Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olma hesabıyla savaş uçaklarıyla NATO’yu beklemeden Libya’yı ilk o bombaladı. Libya’nın bütün altyapısı çökertildi. Silâhlı gruplar eğitilip kışkırtıldı.

Günde 1 milyon 800 bin varil nitelikli petrol ve yüksek doğalgaz olmak üzere Libya’nın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürmek için sıraya giren yabancı güçler, bu amaçlarını gizleme gereğini bile duymadılar.
Kaddafi’nin Amerikan, İngiliz, Fransız ve İtalyan şirketlerine “ücretsiz petrol verilmesi”ni durdurup peşinden petrolü millileştirerek “yabancı şirketleri kovmasının ardından alevlendirilen kalkışmanın daha başında muhaliflerin “petrol şirketi” kurup aynı ülkelerin şirketleriyle “petrol anlaşması” yapması dikkat çekici.
Her defasında “yanlışlıkla oldu” denilerek onlarca kez sivil yerleşim birimleri, şehirler, köyler ve hatta muhaliflerin konvoyları vuruldu. Aynen Irak’ta ve Afganistan’da olduğu gibi çocuk, kadın, yaşlı gözetilmedi. Hâlen devam eden saldırılarda 60 binden fazla insan katledildi…

YİNE TÜRKİYE DEVRE DIŞI
BIRAKILMAK İSTENİYOR…
Diğer yandan işgalci ecnebilerin milyarlarca silâh sattıkları ve “kullanma süresi dolan” baskıcı piyon yönetimlere tepkiyle ortaya çıkan olayları istimal eden güçler, şimdi de tahrip ve talânın rantı peşinde. Kurulan “kurtlar sofrası”nda yer kapma yarışında. Libya’yı bölünme ve parçalanmaya sürükleyen çatışmalar ve iç savaş tehlikesi ve tehdidi devam ederken, ecnebilerin yıkıp yaktıkları Libya’nın enkazı üzerinden “diplomatik çatışmaları” ibret verici.
30 milyar dolarlık hacimle Libya’da en çok yatırımı bulunan ülkelerden biri olan İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini’nin, “Libya ile kontratlarımızın devam edeceğini umuyorum” demesi, bunun bir sinyali.
Gelinen noktada Müslüman bir ülke olarak ecnebilerin Libya’ya müdahâlesine fiilen katılan ve muhaliflere en büyük desteği veren Türkiye’nin bir kez daha devre dışı bırakılması oyunları oynanıyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Libya’ya 100 milyon doları hibe, 100 milyon doları nakit kredi, 100 milyon doları proje desteği olmak üzere toplam 300 milyon dolar yardım yaptığını söylüyor. “Türkiye olarak kendi yöntemlerimizi gerçekleştirdik ve bu yöntemleri kullanmaya devam edeceğiz” diyor. Ancak Türkiye’nin bu ülkedeki hakları ve mağduriyetleri hakkında henüz hiçbir gelişme yok.
Zira en son 2009-2010 yılları arasında Libya’da 7.5 milyon dolardan fazla proje yapım işi alan Türk müteahhitlik-inşaat ve müşavirlik firmalarının bu ülkede 23 milyar dolar değerinde toplam projeleri bulunuyor. Olayların başlaması üzerine Libya’dan getirilen ve hâlen işsiz olarak işlerinin başına dönmeyi bekleyen, 100 şantiyede 15 milyar dolarlık iş yapan 25 bin işçinin alacakları, firmaların hakedişleri var. Türkiye’nin hâlen 2.5 milyar doları yatıyor…

“AÇGÖZLÜ CANAVAR VE
BARBAR EMPERYALİSTLER…”
Neticede hâlen kargaşa ve kaos içinde olan ülkede Türkiye’nin bu ülkedeki haklarının korunmasına dair hiçbir teminat yok. Başta Fransa olmak üzere “operasyon ülkeleri”nin Türkiye’yi devre dışı bıraktırma çabaları da buna eklendiğinde, Libya’nın geleceği, barış ve istikrarında olduğu gibi bu konuda da tam bir belirsizlik yaşanıyor…
Kısacası Libya, Bediüzzaman’ın talebelerinden Zübeyir Gündüzalp’ın, “mâsum Müslümanların kanlarını sömüren ve servetleri tahaccür etmiş millet kanı olan, parazit, tufeyli ve açgözlü canavar ve barbar emperyalistler ve müstemlekeciler” dediği ecnebilerin, “ikinci Avrupa” anlamındaki “Avrupa kâfir zâlimleri”nin desiseleriyle çalış gasp etmesi”nin son sömürü sahnesi oluyor. (Sözler, 723)
“Libya meselesi”nde bu hususun da gözardı edilmemesi gerekiyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevher İlhan Arşivi