Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Bir Darül Harp’te Cuma kılınmaz!.. Bir de CHP’de mi?

Bir Darül Harp’te Cuma kılınmaz!.. Bir de CHP’de mi?

Merhum Nasreddin Hoca’nın “eşekten düşme” hikâyesini bilirsiniz...
Merhum Hoca, bir gün eşekten düşünce, “Ahh gençliğim ahh” demiş de sonra etrafına bakınıp, kendi kendine;
“Ben senin gençliğini de bilirim” demiş ya; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP’ söylemlerine bakıp, diyorum ki; “Biz, sizin Eski CHP’nizi de iyi biliriz!”
Ne yapardı Eski CHP?..
“Bugünün aynısını” yapardı!..
“Halktan kopuk”tu...
“Halkın inançlarına Fransız”dı!..
“Din ve Diyanet’le problemli”ydi!..
“ALLAH” BİLE DEMEZDİ!
O kadar “problemli”ydi ki;
Bunu, “Eski CHP”nin Genel Başkanı İsmet İnönü’nün tavırlarında görmek mümkün...
Meselâ meşhuur
“Allahaısmarladık” olayı!
İnönü, ne zaman Konya’ya gelse, Fevzi Çelik’in evinde kalırmış...
Çünkü Fevzi Çelik, “CHP Konya İl Başkanı”ymış!..
Fevzi Çelik, aynı zamanda dönemin büyük İslâm alimlerinden Konyalı Vehbi Efendi’nin oğludur!..
İnönü, Konya gezilerinden birinde, yine “CHP İl Başkanı Fevzi Çelik’in evine” gelmiş...
Ertesi gün, “miting” var...
İnönü, “Konya halkı”na hitap edecek... “Miting konuşması”nı hazırlarken, Fevzi Çelik, yanına gelip demiş ki;
“Paşam, Konya’da uzun uzun konuşmanıza gerek yok... Konyalının kalbini bir kelime ile kazanabilirsiniz... Paşam, Konyalıya sadece Allah deyin yeter!”
İnönü, ertesi gün konuşmasını yapar ve akşama da yine Fevzi Çelik’in evine gelir.
Fevzi Çelik der ki;
“Paşam, niye Allah demediniz?”
İnönü cevap verir;
“Allahaısmarladık dedik ya!”
TEK BAŞINA CUMA NAMAZI!!!
Sadece bu değil... İsmet İnönü, zaman zaman “Cuma Namazı kılmamakla” da eleştirilir...
Çünkü onu “Cami”de, hele hele “Cuma Namazı”nda gören yoktur.
Malûm;
Cuma Namazı “cemaatle” kılınan bir namazdır... Diğer namazları “kendi başınıza” kılabilirsiniz de, Cuma Namazı’nı “cemaatle” kılmak zorundasınız!..
İsmet İnönü’yü “cami”de ve “cemaat” arasında göremeyenler; bu durumu eleştirmeye başlayınca, “dönemin CHP’lileri” hemen savunmaya geçerler:
“İsmet İnönü, dindar bir adamdır ama din istismarcısı değildir... Din istismarı yapmamak için de, Cuma namazlarını evinde tek başına kılar!!!.. Bazen de kazaya bırakır!”
Dedik ya;
CHP’lilerin “din” ile problemleri vardır... Bu yüzden de, “dine uzak” durmuşlar, “dini kavramları” bilip öğrenmeden “cahilce” konuşmuşlardır!..
O kadar “cahil”dirler ki; Cuma Namazı’nın “cemaatle” kılındığını bilmedikleri için, İsmet İnönü’ye, “Evde tek başına Cuma Namazı” kıldırmışlardır!..
CUMA NAMAZI’NDAN MUAF OLANLAR!
Örnek çok... Ama, bu kadarı yeter.
Önemli olan “Eski CHP”yi hatırlatmaktı... “Eski CHP”yi hatırlattığımıza göre; gelelim, Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP”sine!..
Bakalım, bir “değişiklik” var mı?..
Bakalım yeni CHP’de “Allah” deniliyor mu, “Cuma Namazı” kılınıyor mu?..
Buna geçmeden önce, “Cuma Namazı’nın şartları”na kısaca değinelim.
Hemen herkesin bildiği gibi;
“Cuma Namazı kılmakla yükümlü” olan insanların, diğer namazlarda olduğu gibi, “Müslüman” olmaları ve “akıllı” olmaları şarttır!.. Eğer “Müslüman” ve “akıllı” değillerse, onlar, doktorların “ne yerse yesin!” dediği türden “muaf”tır!..
Bunlara ilâveten; üzerlerine “Cuma Namazı” farz olan insanların “hür” olmaları gerekir...
Bir insan, “esaret” altında ise, ona yükümlülük yoktur!..
“Cuma Namazı”nın en önemli şartlarından biri de, Cuma Namazı kılınacak ülkenin “Darül İslâm”, yani “İslâm Diyarı” olmasıdır...
Eğer o ülke; “Darü’l Harp” ise; yani “İslâm düşmanı yöneticilerin hakimiyeti altında” ise, orada “Müslüman”lar, kendi aralarında bir “imam” seçerler ve onun arkasında “Cuma Namazı” kılarlar!..
TAM DA CUMA SAATİ’NDE!
Bu “ayrıntı”ları verdim ki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na soracağım soru iyi anlaşılsın!..
Kılıçdaroğlu’na sormak istiyorum;
“CHP, bir Darül Harp diyarı mıdır?”
Ya da, şöyle soralım:
“CHP’liler birer esir midir?”
Hayır... Ben CHP’nin bir “Darül Harp” diyarı, CHP’lilerin de “esir” olduklarını düşünmüyorum...
Onların “Müslüman” olduklarına, “akıllı” olduklarına ve “esaret altında” da bulunmadıklarına inanıyorum.
Ama, sormadan da edemiyorum;
“Niye Cuma Namazı kılmadılar?”
Ya da, “kılamadılar?”
Evet, “Cuma Namazı kılamadılar” çünkü, CHP Genel Başkanı Bay Kemal Kılıçdaroğlu, dün, “CHP’nin seçim bildirgesi”ni açıklamayı, “Tam da Cuma Namazı saati”ne denk getirdi.
Oysa, “seçim bildirgesi”ni açıklama saati, daha önce “saat 11.00” olarak duyurulmuştu.
CHP’nin içinde bulunan az da olsa “alnı secdeli” adaylar, gayet rahattı... Öyle ya; Genel Başkan, “saat 11.00’de” konuşmaya başlar ve konuşma “2 saat” sürerse, “Cuma Namazı”na yetişebilirlerdi!..
Çünkü Ankara’da ezan 12.54’te okunuyordu...
Demek ki; toplantıdan saat 13.00’te filan çıksalar, en azından “hutbe”ye ve “farz”a yetişebilirlerdi!..
Aaa, o da ne?..
Kılıçdaroğlu’nun “saat 11.00’de” başlanacağı bildirilen konuşmasının “saat 12.00’ye ertelendiği” bildirilmişti kendilerine!..
İki arada-bir derede kalmışlardı!..
Ya “Kılıçdaroğlu’nu dinlemek zorunda” kalacaklardı, ya da “Cuma Namazı”na gideceklerdi...
“Elleri mecbur”du Kılıçdaroğlu’nu dinlemeye... Öyle ya, “CHP milletvekili adayı”ydılar!.. Genel başkanı dinleyeceklerdi ki, “seçim bölgeleri”nde o bildirgeyi anlatabilsinler!..
Girdiler salona!..
Kılıçdaroğlu’na “esir” olup, 2 saat boyunca onu dinlemek zorunda kaldılar.
Kılıçdaroğlu, konuştu da konuştu!..
“Saat 12.00’de” başladığı konuşma, “saat 14.00’te” bitmişti ki; “Cuma Namazı” çoktan geçmişti!..
Ne ilginç değil mi;
“Cuma Namazı”na gidemeyen CHP’liler arasında, “CHP’nin İstanbul 3. Bölge Adayı” olan “Muhammed Çakmak” da vardı!..
“Allah’a kul olmak” yerine, o da “Kılıçdaroğlu’na esir” olmuştu!..
Malûm;
“Esir”ler, “Cuma Namazı’ndan muaf”tır!.. O da “CHP’de” ve “Kılıçdaroğlu’nun esareti altında” olduğuna göre, elbette o da muaf!..
CHP’Lİ KADINLARA VERİR TALKINI!
Bay Kılıçdaroğlu’na bir soru daha;
Madem “seçim bildirgesi”ni açıklayacaktın; bunu niye Perşembe veya Cumartesi günü değil de Cuma günü açıkladın?..
Hadi Cuma günü açıkladın, niye “10.00 veya 11.00’de” değil de, tam “Cuma Namazı’na denk gelecek” saate erteledin?..
O saatin “Cuma Namazı”na denk geldiğini mi bilmiyordun, yoksa “özellikle” mi seçtin o saati?..
“Daha önce”, ya da “öğleden sonra”ya alamaz mıydın?..
En az “25 milyon insan”ın o saatlerde “camide” olduğunu hiç söylemediler mi sana?.. Senin, hiç mi “dini danışman”ın yok?.. Yoksa, bu işlerin, senin nazarında hiç mi önemi yok?..
Eğer önemi yoksa, “Seçim Stratejileri 2011” programını niye hazırlattın?..
O programda, “seçim çalışmaları”na katılacak “CHP’li kadınlar”a diyorsun ki;
¥ “Gittiğiniz evlerde; Cenaze ve Mevlid gibi olaylara katılma ihtimaline karşı, yanınızda fular taşıyın ki, başınızı örtebilesiniz!..
¥ Ezan okunurken çalışmalara ara verin, müzik yayınını durdurun!..
¥ Size dinsiz-imansız parti dediklerinde; partimizin en yetkili organlarında imam ve din sosyoloğu arkadaşlarımız olduğunu söyleyin!.. Hatta; Atatürk’ün de; Meclis’i bir Cuma günü sarıklı imamlarla ve dualarla açtığını anlatın!”
Söyleyin Bay Kılıçdaroğlu;
“Saha çalışması” yapacak CHP’li kadınlardan, “halkın inancına saygılı” davranmalarını isterken, kendiniz ne yapıyorsunuz?..
CHP’li kadınlara veriyorsunuz talkını, kendiniz yutuyorsunuz salkımı!..
Hani derler ya;
“Alışmadık popoda don durmaz!”
O kadar “taklitçi”, o kadar “istismarcı” ve o kadar “çakma”sınız ki; “dindarlara hoş görüneyim” derken, “maske”niz hemen düşüyor!..
Eğer bu işlerde “samimi” olsaydınız, kalkıp da “Cuma saati”nde bildirge açıklamazdınız!..
Ama, siz de haklısınız;
“Dine mesafeli” duruş, sizin “gen”lerinizde var!.. Büyük büyük lideriniz İnönü “Allah” demezdi... Ondan sonraki lideriniz Bülent Ecevit de; “Bakanlar Kurulu toplantıları”nı veya “lider toplantıları”nı hep “Cuma Namazı saati”ne denk getirir ve bu yüzden de, iktidar ortağı MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli, bir türlü “Cuma Namazı”na gidemezdi!..
Devlet Bahçeli, Ecevit’e ne kadar saygılı ve ona ne kadar “esir” olmuşsa, “CHP’nin alnı secdeli adayları” da, bugün size “esir” olmuşlar!..
Malûm, “esir”ler için, Cuma Namazı Darül İslam’da da Darül Harp’te de “farz” değildir!..
CHP-AK PARTİ FARKI!
Bunu da böylece ifade ettikten sonra, gelelim “seçim bildirgesi”ni açıklarken sarfettiğiniz bir söze!..
Konuşmanızda, “2B arazileri” konusunda yaşanan sorunla ilgili olarak dediniz ki;
“CHP ile AK Parti iktidarının dünyaları arasında SİYAH ile BEYAZ kadar fark vardır!”
İşte burada haklısınız...
CHP ile AK Parti’nin “dünya”ları gerçekten de birbirinden çok farklı!..
Hem de; “siyah” ile “beyaz” arasındaki fark kadar!..
Birbiriniz arasında o kadar “fark” var, birbirinize o kadar “zıt”sınız ki; “siyah”la “beyaz”ın da ötesinde; adeta “katran”la “süt” kadar!..
Niye biliyor musunuz;
AK Parti İktidarı’nın Başbakan’ı Tayyip Erdoğan; seçim çalışmalarını, dün Bayburt’tan “Bismillah” diyerek başlattı... “Seçim mitingi”ne başlamadan önce de, Bayburt Ulu Cami’ye gidip, “Cuma Namazı” kıldı...
Ama siz;
“Cuma Namazı’na gitmediğiniz” gibi, gidecek olanları da “esir” aldınız!..
İşte aranızdaki fark!..
Erdoğan “cami”de!..
Kılıçdaroğlu “salon”da!..
Öyle bir “fark” ki;
“Süt” ve “katran” kadar!..
Bir de kalkmış;
“Halk Partisiyiz” diyorsun!..
Peki, bu “halt” neyin nesi?..
Pardon, pardon!..
Siz, evinize gidip; “tek başınıza”(!) mı kıldınız “Cuma Namazı”nı?!?..

Namaz’da bayrak değil, el açılır!
Ne enteresan değil mi?.. O güne kadar “halk”ı unutan siyasiler, “seçim sath-ı maili”ne girildiğinde birdenbire “halk”ı ve onun “inanç”larını hatırlayıverir!..
Düne kadar, “Kur’an ayetleri azaltılsın” diyen bazı “Baba”lar, miting meydanlarında “Kur’an-ı Kerim öpmeye” başlarlar!..
“İnanca saygılı laik” olduklarını söyleyen ama “inançlı” insanlara “zulmeden” siyasiler de, “eşlerinin başına örtü” geçirip, öyle çıkarlar “seçim otobüsü”nün üstüne!..
Öyle ya; bu halk “dindar”dır, oyunu “dindara saygılı” olana verir.
Bakıyorum da; “Marksist ve Leninist” görüşleri benimseyen, hatta “Kürtlerin dini Zerdüştlüktür” diyen, “Ramazan ayı”nda, milletin gözleri önünde “yemek” yiyip, “su” içen BDP’li siyasiler, birdenbire “Kürt halkının Müslüman olduğunu” hatırlayıverdi!.. Artık, “cami”lerde bile değil, “meydanlar”da toplanıp, “Cuma Namazı” kılıyorlar!..
Öyle bir “namaz” ki; tepelerinde “Marksist, Leninist, Maoist ve hatta ateist” örgütlerin “kızıl bayrak”ları sallanıyor!..
Bunun adı, “istismardan da öte” bir şeydir!..
Bunun adı, “Kürtleri aldatmak”tır, “oy avcılığı”dır!..
Ama, “Müslüman Kürtler” bilirler ki, namazda “bayrak açılmaz”, namazda Allah’a “el açılır” ve dua edilir.
“Gösteriş” için kılınan namazda ise; “bayrak” da açılır, “kıç-baş” da!..
Dün, İstanbul’da; “başı açık BDP’li kadınlar” da “Cuma Namazı” kılmış, onu söylemek istiyorum!..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi