Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Hasmı desteklemek

Hasmı desteklemek

ünümüzde tartışmaların hatta çatışmaların demokrasi, hukukun üstünlüğü, vesayetlerin kaldırılması için yapıldığı söyleniyor. Oysa bütün bunlar bir sel gibi akıp gidecek ve arkasında azımsanmayacak kumlar bırakacak. Güncel tartışmaları bir yana bırakıp arkada kalacak kumlar hakkında konuşmanın daha yararlı olacağını düşünüyorum.

Geçmişte Kürt sorunu teröre indirgendi ve bu konuda konuşanlar ya terörist ya da teröre yardım ve yatakçılıkla suçlandı. Terörle mücadele adı altında bir sürü haksızlık ve kanunsuzluk yapıldı. Bu uygulama terör olaylarının tabanını küçültmedi büyüttü. Bölgede halkın büyük bölümünü temsil eden ve aşirete bağlı olarak yaşayanlar korucu yapıldı ve bunların sayısı terörü desteklediği iddia edilen tabandan onlarca kere daha büyüktü.

Bu uygulamalar gerçekte sorunu büyütüyordu ve devlet bunun farkında olmasa bile bir akıl bunu başarıyla gerçekleştirdi. Eğer terörle mücadele ettiğini sananlar geleceğe yönelik bir senaryo hazırlasalardı ve bunun gereklerini yerine getirselerdi bugün böyle bir sorunla karşılaşmazdık. Çünkü yapılması gerekenler en uygun şartlarda gerçekleşmiş olurdu. Üstelik bunları devlet gerçekleştirdiği için bölge siyasetçilerinin etkinliği bu kadar olmaz ve çatışma ortamı oluşmazdı. Devlet terörle mücadele ettiğini sanıyor ama gerçekte onu güçlendirmek için gereken neyse onu yapıyordu. Hiç kimse sorunun sosyal ve ekonomik temellerini incelemedi ve sadece dağdaki çatışmalarla ilgili başarı haberleriyle yetindi. Ayrıca bu gibi sorunları kendi politik hedeflerini gerçekleştirmek için kullanan dış güçlerin faaliyetleri hakkında devletin bir değerlendirmesi bulunmuyordu. Bu konuda konuşanlar “geçmişte de Kürt isyanları oldu, bu da onlardan bir tanesi” deyip geçmişi günümüze taşıdı.

Bu konuyla 1972’de ilgilenmeye başladım. O tarihte henüz kamuoyunda böyle bir konu yoktu. Bir model geliştirdim. AB Türkiye’yi içine almak için Güneydoğu’yu terk etmesini, böylece homojen ve iktisadi açıdan daha gelişmiş hem de etnik çatışmadan uzak bir ülke olacağımızı, ayrıca birlik içindeki ağırlığımızın azalacağını düşünüyorlardı ve bu hareketi destekliyorlardı. Kürtler Kuzey Irak’la bütünleşecek ve Irak ayrıca kontrol edilecekti. ABD, AB’nin kendi enerji kaynaklarını kontrol etmesini ve böylece bağımsız bir güç odağı olmasını istemiyordu. Daha sonra Irak’a yapılan ABD müdahaleleri için bunun dışında bir sebep bulamadım. ABD’nin Kürt sorununa müdahalesi bize yardım amacını taşımıyor, kendi politikasına temel hazırlıyordu.

Türkiye’nin uluslararası şartları da hesaba katan bir politikası olmadı. Terörle yatıp terörle kalktık. Eğer bir sorunu çözmek için uğraşırken onu daha içinden çıkılmaz hale getiriyorsanız hasmınıza destek veriyorsunuz demektir. Kürtlerin ülkeye ne kadar bağlı olduklarını, devletten gördükleri en küçük bir ilgi ve şefkati nasıl sevgiyle cevaplandırdıklarını yaşayarak gördüm. Onları bu ülkeden soğutmak büyük bir başarısızlıktır. Geçmişin hatalarının bedelini bugün ödemek haksızlıktır ama başka çare de yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi