Kürt sorunu çözülüyor mu?

Kürt sorunu çözülüyor mu?

Gerginlik tırmanınca sözlere takla attırıp bambaşka anlamlar türetmek kolaylaşıyor. Yeter ki niyet istismar olsun.


Başbakan Van'da 'Kürt sorunu yoktur' dedi mi? Hayır. Kurduğu çok farklı bir cümleydi: 'Kürt sorunu artık bitmiştir.' Önceki gün Diyarbakır'da 'Kürt sorununu çözdük, çözeceğiz' sözü, 'bitmiştir' sözünün barındırdığı umudu ve kararlılığı yansıtmıyor mu? Üstelik 'Süreci 2005'te başlattık. Çözüm sürecinin zeminini olgunlaştırdık' derken geldiğimiz noktayı özetlemiyor mu?

Türkiye'nin esaslı bir Kürt sorunu var. Bütün sorunların anası olan bir sorun bu. 12 Haziran seçimleri açık veya örtülü bu sorun üzerinden geçmiyor mu? Siyasî partilerin durduğu yer bu soruna göre. Parti politikalarında değişiklikler bu sorun üzerinden. Oy dengelerini etkileyecek provokasyon tezgâhları yine bu sorunu alevlendirmek için yapılıyor. Ergenekon, girdiği çukurdan bu sorunu kaşıyarak çıkmaya çalışıyor. BDP sadece bu sorunun üzerinde varlık inşa ediyor.

Ortada bir sorun varsa, iki türlü yaklaşım belirir. Birincisi sorunu çözerek puan kazanmak. İkincisi sorunu sömürerek, bunun için de büyüterek prim yapmak. Kürt sorununu kim çözmek, kim sömürmek istiyor? Bütün siyasî aktörleri, hatta çeteler dâhil terör örgütlerini bu soruya göre tasnif etmeyi deneyin. Ortaya çok açık bir tablo çıkıyor. Çözmek isteyen yegâne güç AK Parti. Geri kalanların tamamı sorunu sömürerek çıkar sağlama peşinde. En başta da PKK ve BDP. Kürt vatandaşlarımızın devletten de müesses nizamdan da memnun ve razı oldukları Türkiye'de PKK diye bir örgütün nefes alıp vereceği bir alan kalır mı? Kürt sorununun bütünüyle sona erdiği Türkiye'de MHP ne yer ne içer? Ergenekon, neyi istismar ederek askerî vesayet düzenini inşa etmeye girişir? Birileri hukuksuzluğa, keyfiliğe nasıl kılıf bulur?

Başbakan'ın Diyarbakır'da söylediği gibi, 2005 ile bugünü mukayese edenlerin Kürt sorununun çözüm menzilinde yol aldığını teslim etmesi lâzım. Aksini söyleyen ya nankördür ya da art niyetli. Kürt sorunu çözüldü, çözülüyor. Sorunun çözümü için rota doğru. Yeni anayasa geriye kalanları bir çırpıda çözecek ve Kürt sorunu sadece tarihçilerin ilgi alanı olarak varlığını sürdürecek.

Seçim stratejilerini de, Kürt sorunu ekseninde analiz etmek lâzım. Kürt sorununun çözümü sadece AK Parti'nin iradesine ve kararına bağlı. Çözecek yegâne güç o. BDP, Kürt sorununun çözümünün, kendisini bir anda marjinalleştireceğini biliyor. Bu yüzden bu elbiseyi bozup, yeni bir elbise dikmeye girişiyor. Kürt sorununun yerine Kürdistan sorununu yerleştiriyor. Kürt sorunu çözülürse, Kürt siyaseti çoğullaşacak. Bu yüzden de Kemalist Kürtler etrafında geniş bir koalisyon oluşturuyor. MHP, Kürt sorununun çözümü sonrasında ya buharlaşır ya da sağ-muhafazakâr bir partiye dönüşür. CHP, durumun farkında ve Kürt sorunu etrafında kendini yeniden inşa ediyor. Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı etrafında geliştirdiği çözüm, bu dönüşümü ifade ediyor.

Diyarbakır mitingi sonrasında Ana uçağında Başbakan'la sohbet ettik. Diyarbakırlılardan gördüğü karşılıktan memnundu. Elinde tuttuğu çözüm iradesini yükseltmek istiyor. AK Parti'nin alacağı oy aşağı yukarı belli. Erdoğan'ın asıl endişesi, anayasayı referanduma götürecek sayıya ulaşma konusunda.

Sandık güvenliği Güneydoğu'da yapılacak seçimin en önemli zorluğu. Güvenlik güçlerine, yapılan değişiklikle sandık mahalline 100 yerine 15 metre yaklaşabilme yetkisi verilmesi Başbakan'ı rahatlatmış. Politika diyalektik bir süreç. Başbakan, Kılıçdaroğlu'nu ilham kaynağı olarak kullanıyor. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin dokusuna ve zihniyetine uymadığını, bu yüzden tükeneceğini öne sürüyor. CHP'nin 250 oy aldığı Diyarbakır'da 2.000 kişi toplamasını manidar buluyor.

Çözüm yerine sorunu sömürerek var olanların geniş cephesine rağmen Kürt sorunu çözülüyor. Diyarbakırlılarda da, Başbakan'da da aynı umut var. Çözümü sandığın sihirli gücü besliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi