Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Toplantılarda uyulması gereken sünnetler

Toplantılarda uyulması gereken sünnetler

Resûl-i Kibriya (s.a.v.) Efendimiz'in sünnetinde toplantı ve meclislerde uyulması gereken kurallar olduğunu görürüz. Toplantıların bereketi toplananların selâmeti açısından her mü'min bu ilkelere uymakla mükelleftir. Aksi hâlde o toplantı ve meclislerden beklenen netice alınmaz.

Toplantı ve meclislerde Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)'in sünnetleri nelerdi? Bu sünnetleri şöyle sıralayabiliriz:

Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)

• Her zaman ve her yerde sadece Allah (c.c.) için insanlarla bir araya gelirdi.

• Toplantı ve meclislerde mutlaka Allah'ı zikrederdi.

• Bir toplantıdan Allah'ı anmadan kalkanların, eşek leşi bulunan bir meclisten kalkmış gibi olacaklarını dinleyenlerine daima hatırlatırdı. (Ebu Dâvûd)

• Bir toplantıda Allah (c.c.) için bir araya gelenlerden Allah (c.c) meleklere övgü ile bahsettiğini beyan ederlerdi. (Müslim)

• Allah (c.c.) için toplananların toplantılarına melekler ordusunun da katıldığını haber verirdi. (Tirmizi.)

• Toplantılarında Allah (c.c.) için biraraya gelenlerin bulundukları mekanı Cennet bahçesi olarak isimlendirirdi.

Dünyada bu cennet bahçesinde bulunma şerefine erişenleri (Allah (c.c.) ebedi ahiret cennetinden de mahrum etmez. Onun için toplantılarımıza bu özelliği kazandıracak vasıflar kazandıralım.

• Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)'in bulunduğu toplantılarda rastgele sesler yükselmez, edeb ve hayâ pırıltıları etrafı aydınlatır; asla kimseye sataşılmazdı. (Taberânî)

• Resûlüllah (s.a.v.) toplantıya katılanlara ve bilhassa sonradan dahil olanlara "Merhaba" derlerdi. (Tirmizi)

• Toplantıya katılanlara hâl-hatırlarını sorardı. (İbni Mâce)

• Meclisinde bulunanlara sağlık ve sihhatte olmaları için dua ederdi.

• Toplantılarına yeni katılanlar olur, onlarla tanışır adlarını, nereden geldiklerini sorar ve taltifte bulunurlardı. (Buhari-Müslim)

• Aykırı davranışlarda bulunanları sabırla karşılar, mahcup olacakları tavrı asla göstermezlerdi.

• Toplumda itibarı olan birisi toplantısına katılırsa ona daha hissedilir derecede değer verirlerdi. (Taberâni)

• Toplantıya katılanlara genellikle ismen hitab ederlerdi. Sıfatını da hitabına eklediği olurdu.

• Peygamberimiz bir toplantıya sonradan katıldığında orada bulunanların ayağa kalkmalarından hoşnutluk duymazlardı. Bundan dolayı da Ashab-ı Güzin hazeratı genellikle kalkmazlardı. (Ebu Dâvûd)

• Toplantıya sonradan gelenlerin önce gelip oturdukları yerden kaldırılıp oturmalarını hoş karşılamazlardı.

• Arkadaşlarıyla otururken kalkıp tekrar geleceklerse cübbesini, asrığını oraya bırakır döndüğünde tekrar oraya otururlardı. (Ebu Dâvûd) Demek ki, bir mecliste ihtiyaç için kalkındığında başkaları oraya hemen oturmamalı, oturuldu ise geldiğinde ona yer verilmelidir. (Müslim-Tirmizi)

• Toplantıya katılan kişi kendisine uygun bir yere oturmalıdır.

• İki kişinin arasına izinsiz oturmayı hoş karşılamazlardı. (Tirmizi)

• Toplantıya katıldıklarında selam verirlerdi. Kalkıp giderken de selâm vermeden ayrılmazlardı. (Ebu Dâvûd)

• Toplantı kurallarını bilmeyenleri eğitir kurallara uymaları için toplantı ilkelerini öğretirdi. (Ebu Dâvûd)

• Üç kişi iken iki kişinin kendi aralarında konuşmalarını yasaklamışlar ve ikaz etmişlerdir. (Buhari-Müslim)

• Bir toplantıda ikramda bulunulacağında daima sağdan başlatırlardı.

• İkrama orada bulunan en yaşlı, âlim, yöneticiden başlatır ve onun sağından devam ettirirdi.

• Toplantıyı daima dua ile bitirirdi.

Toplantılarımız sünnet üzere olursa bereketli olur ve maksat da hâsıl olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi