Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Fas’ın baharı

Fas’ın baharı

Fas’ta demokratik reform, memnuniyet vericidir. Kral direnmedi (Melik Muhammed, doğ. 1963, cülûsu 1999). Atalarının kaç asırlık haklarının bir kısmından feragat etti. Bu hakların, seçilmiş partilerce kullanılacağını vurgulayan yeni bir anayasa yapılıyor.
Fas’ın 1727’lere kadar dünyanın büyük devletlerinden biri olduğuna inanmak zordur. -Bugünkü Pakistan’ı da içeren- Afganistan’ın 1797’lere kadar büyük devlet olduğuna inanmak daha da zor. Bunları, benim diyen ülkelerin ne derecede değişikliklere uğrayabildiğini vurgulamak için yazıyorum.
Fas 710.850 kilometre kare, 35 milyon nüfustur. Nüfusun yüzde 98’i Sünnî Mâlikî’dir (Mâlikîlik, vaktiyle Endülüs’ün de mezhebi idi). Hanedan, Hazret-i Hasan’dan inmekle bir şerîf ailesidir. Fas İmparatorluğu, 16. asrın 2. yarısı ile 17’nin başlarında tâbiiyet yolu ile Osmanlı camiasına girmişti. Doğu komşusu Cezayir bahriye eyaletimiz, Anadolu Türkleri’nden oluşmuş levendlerin yönetiminde çok güçlü donanması ile gene Anadolu çocuğu yeniçerilerle Fas’ı da kontrol ediyordu.
Osmanlı, 4 Ağustos 1578 Vâdi’s Seyl meydan muharebesini Fas’ın Avrupa’ya bakan en kuzeyinde kazandı. Tarihin kaderini belirleyen savaşlardan biridir. 16. asrın en büyük meydan muharebelerinden biri ve Osmanlı’nın bu kadar uzak bir coğrafyada kazandığı çok büyük başarıdır. Cezâyir ve Tunus bahriye eyaletlerimiz beylerbeyisi Osmanlı amirali Gazi Ramazan Paşa, Portekiz-İspanya ordu ve donanmasını, kralları ile beraber imha edemeyip Fas’ı müstevlîlere bıraksa idi, Fas, muhtemelen Katolik bir Kuzey Afrika Latin devleti olur, kuzey komşusu Endülüs’ün âkıbetine uğrardı.
Fas, 1912-1956 arasında Fransa (ve Rif=Kuzey Fas’ta İspanya) yönetimine geçti ise de, monarşi ve sultan (imparator) titri taşıyan hanedan hükümrân olmakta devam etti.
Tunus’tan sonra Fas’ın da Arap Baharı’nın letafetli atmosferine girmeye karar vermesi, sevindiricidir. Ülke, İspanya ile Portekiz’in burnunun dibinde olmakla Avrupa’ya çok yakındır. İslâm Konferansı ve Arap Birliği üyesi Fas’ı, muhtemelen Cezayir izleyecektir. Kaddafi sonrası Libya, Eylül seçimleri ile Mısır, hürriyetin nimetlerini yaşayacaktır. Afrika’da Arap âleminin demokrasiye yürüyüşü, Libya hariç, kan dökülmeksizin gerçekleşecektir. Suriye’de ise diktatörün ve çetesinin âkıbeti bellidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi