Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Temmuzda politika

Temmuzda politika

Önümüzdeki hafta Meclis tatile girecek. Yeni hükûmet icraata başlayacak. Sayın Erdoğan’ın vakit kaybetmek gibi bir huyu olmadığını biliyoruz. Tahminen temmuz içinde de bakan yardımcılarını atayacak. Basına yepyeni, ama gerçekten yeni bir konu açılacak. Hepimiz bir şeyler söyleyeceğiz.
Yemin etmeyerek milletvekilliği statüsünü eksik bırakan ana muhalefet partisinin bu işitilmemiş boykottan vazgeçmesi elbette herkesi rahatlattı. 4. partimiz ise direniyor. Kusurlarına bakmıyoruz. Ada ile dağ arasında sıkıştılar, şaşırdılar. Maskeli dağ eğlenceleri düzenliyorlar. Mahallî eğlencelere kimse itiraz etmez.
Bütün bunlar iyi de, dış politika takıntı kabûl etmez. Tıkır tıkır işler. Amerika’nın -protokolde değil- fiilen ikinci şahsı “devlet sekreteri” denen dışişleri bakanıdır. Hillary Clinton Hanım, Türkiye’ye pek âşinâdır, yabancımız değildir. Gene geliyor. Epey şey konuşacaktır. Ama ağırlıklı konunun Suriye olacağı besbelli. Dışişleri Bakanımız Prof. Davutoğlu da İran cumhurbaşkanı Ahmedinecat ile görüştü. Suriye’yi reformlara teşvik kararı aldılar.
Ama Şam’da Beşar Esad II direniyor. Reformdan anladığı iktidarını güçlendirmek. ABD büyükelçisi Robert Ford’un Hama ziyareti ürküttü. Hama şehrinde Esad I, dünyayı tehdit eden Sovyetler’e dayanarak 30.000 Sünnî Arap’ı askerlerine öldürtmüştü. Üç yüz, üç bin değil, tam otuz bin silâhsız sivil masum kadın erkek çocuk öz Suriyeli Arap...
Ne yapalım? Pas geçip unutalım mı? Biz unutsak Suriyeli unutmuyor. Esad II, taraftarlarını Şam’daki Fransa ve Amerika büyükelçiliklerine sürünce, elçiliklerden de ateş açıldı. Aslında Osmanlı Suriyesi’ni bu hâle getiren Fransa’nın yeniden Suriye’ye burnunu sokmasını istemeyiz. Ama büyükelçilikler muharebesi gibi tatsızlıkların sonu da bellidir. Irak’ta İngiltere’nin Amerika’nın baş yardımcısı pozisyonunu Fransa, Suriye için bekliyor.
Diktatör denen tipin -hele kanlı geçmişi varsa- 21. yüzyıl dünyasında yeri yok. Geçen asrın teessüfe şayan alışkanlıklarını sürdürmek isteyeceklerle daha epey işimiz var...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi