Böyle olur CHP'nin watergate'i

Böyle olur CHP'nin watergate'i

Ya şu Deniz Baykal alem adam! Bir olayın üzerine hemen atlayan acemi muhabirler gibi, duyduğu bir şeyin üzerine hemen atlıyor.

Yazar E-Posta
: [email protected]
Haber Tarihi
: 31 Mayıs 2008
Oysa bu gibi durumlarda temel kural "Bir münafık size bir haber getirirse, onu check edin, hatta mümkünse double check edin."

Hemen atlamış hadisenin üzerine. Mikrofonların arkasına geçmiş, yüzündeki o Ajda Pekkan'dan daha gergin ifade ile, dişleri kenetlenmiş, dudaklarının açıklığından sıkılmış dişleri görünür vaziyette "Bu watergate'dir" diyor.

Yetmiyor, bu " F-tipi örgütlenme" diyor. Yani Fethullah Hoca'nın polisleri dinliyormuş CHP'yi...

Sanki CHP ciddi bir iktidar alternatifymiş gibi milletin işi gücü yok da CHP'nin üzerine yoğunlaşacak. CHP'nin 71'lik genel sekreterini dinleyecek.

Türkiye'de 50 yıl sonra bile iktidara gelemeyeceğine sokakta kumda oynayan çocukların bile bildiği gerçeğe rağmen CHP kendini kuru fasulye gibi nimetten sayıyor.

Allah'tan korkun Sayın Baykal.

Hocaefendi gibi mümtaz bir insana çamur atmaya kalkmadan önce biraz düşünün. Olayın gerçekliği konusunda bilgi sahibi olun. Ondan sonra konuşun.

Olayın aslını öğrendiğinizde, gerçek ortaya bütün çıplaklığı ile çıktığında suçladığınız insanlardan, özellikle Hocaefendi'den özür dileyecek misiniz?

Var mı sizin insanlığınızda yanlıştan dönmek gibi güzel bir haslet?

Senin adamlarında Peygamber ve İslam'ın temel ilkelerinden birisi olan Hac konusunda alaycı ifadeler kullanan bir adamı, adına "Dinleme skandalı" denilen, aslını astarını bilmediğin bir konuda Hocaefendi'yi suçlamak size ne kazandırır hiç düşündünüz mü?

Siz iyice paranoyak olmuşsunuz?

71 yaşındaki önder Sav'ın unutkanlık yaşayabileceğini neden düşünemiyorsunuz?

Olayın aslını öğrendiğimde herkese çok güldüm.

Bu konuda "İktidar'dan dinci basına servis" başlığını atanlara...

Bu işin içinde dış güçler var, bu teknoloji bizde yok diyenlere

ünlü istihbarat uzmanı bilmem kimin bu dış güçlerin işi deyişine...

Hele hele anlı şanlı köşe yazarlarımızın yorum ve öngörülerine çok güldüm.

En çok da size güldüm Sayın Deniz Baykal.

Birkaç tane sazan olmayan köşe yazarı hariç hemen hepsi, özellikle Doğan Grubu yazarlarına...

O ne refleks öyle! Dışişleri Bakanı'nın Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı "Türkiye'de gayrimüslim azınlık gibi Müslümanlar da din özgürlükleri konusunda sıkıntılar yaşıyor" sözlerini de gözardı etmeden, hemen hemen hepsi "Böcek", "Kulak", "Telekulak", "Casusluk", " muhabbeti ediyor.

Ne Tayyip Erdoğan Richard Nixon, ne de Deniz Baykal Demokrat Parti'nin genel başkanı...

Ne de haberi yazan Serdar Arseven Bob Woodward.

Bu konuda yazılan yorumlar, verilen beyanatlar, iç güçler, dış güçler paranoyası hepsi hikaye.

Bu konuda yazan herkes tıpkı Baykal gibi konuyu bilmeden, olayı çözmeden yalanyanlış ve biraz da psikolojik harp gayesiyle yazdılar, çizdiler, konuştular.

Bu olay da tıpkı Demirel ve Erbakan'ın 6 saat süren bir görüşmesi üzerine yapılan yorumlara benzedi.

Erbakan Demirel'e gider. Bir konu görüşülecektir.

Demirel Erbakan'a der ki, "Hoca sen şu masada biraz çalış, ben çok yorgunum, biraz uyuyayım görüşelim" der. Hoca da denileni yapar ve içeride kalır.

Bu arada dışarıda afaki yorumların, hükümet kurma ve yıkmaların, rejim tehlikesinin vs. alıp yürüdüğü bir atmosfer oluşur.

Oysa gerçek hiç de öyle değildir.

Akit Muhabiri önder Sav'ı arayıp "Peygamber hakkında yaptığı hakaretlerden dolayı" özür dileyip dilemeyeceğini" sormak ister. önder Sav CHP Genel Merkezi'ndeki odasında eski Bolu Valisi Ali Serindağ ile AK Parti'yı eleştirip, hükümeti devirmekteler.

önder Sav telefona cevap vermek istemez, muhabire az bekle der. Telefonu açık halde masaya bırakır. Sonra da muhabirin kendisini aradığını unutur. Yaklaşık 45 dakika telefonu açık kalır ve muhabir konuşmaları not alır.

Ortada kayıt filan da yok. Ama önder Sav "Konuşmalarımız aynen yazılmış" diyerek konuşmanın yazıldığı kadarıyla doğruluğunu kabul etmiştir.

Eğer bu komediye Deniz Baykal Watergate diyorsa, desin... Biz de " İktidarsızlık onları epey bir paranoyak yapmış olmalı" deriz.

Bütün bu meydana getirdiğiniz gerginlik ortamı, peygamberimize yapılan hakareti gözardı etmemize yol açmayacak. Bu işin takipçisi olacağız,

Unutmayacağız. Peygambere hakareti de unutacak, görmezden gelecek, dinleme skandalı iddiaları ile gargaraya getireceksek hiç yaşamayalım daha...

Bence bunu sizde yapmayın. Ve tabii ki bilin de konuşun!



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi