Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Steve Jobs büyüme teorilerini altüst etti

Steve Jobs büyüme teorilerini altüst etti

Ekonomik büyümeyi açıklayan modellerin hemen hepsinde sermayenin önemi üzerinde durulur ve sermaye, ekonomiyi büyüten faktörler arasında ilk sıraya konur. Yeterli sermaye olmadan büyümenin olamayacağı sürekli vurgulanır.
Oysa ekonomik büyümede emeğin rolünün sermayenin rolünden fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu gerçeği bize dün hayatını kaybeden Steve Jobs ve Bill Gates apaçık gösterdiler. Emeğin becerisinin ekonomik büyümede nasıl sermayeden daha önemli olduğunu somut olarak sergilediler. Hatta ekonomide yaratılan yeni değerlerin, sermayeden ziyade emeğin sonucunda oluştuğu bu iki dev isimle iyice ortaya çıktı.
Elli altı yaşında yaşama veda eden Steve Jobs, 25 Ağustos 2011'de Apple'ın icra kurulu başkanlığını bırakmıştı. Jobs işi bıraktığında, Apple'ın kasasasında 76 milyar dolar nakit para bulunuyordu. Şirketin borsa değeri de 348 milyar dolar tutuyordu. Neredeyse Türkiye milli gelirinin yarısına eşit olan bir şirket değeri ve cari açığımıza denk gelen bir nakit tutarı demekti bu.
Gelelim, ekonomik büyüme için niye emek sermayeden daha önemli, konusuna... Son kırk yılda ekonomik büyümeyi açıklamada en çok kullanılan Robert Solow'un büyüme modeli oldu. Bu modelde sermaye, emeğe göre daha ağır basıyor. Hatta daha önce kullanılan büyüme modellerinden Harrod-Domar modeli de sermayeye ağırlık veriyor. İşte bu nedenle büyüme modellerine yapılan eleştirilerin en önemlisi hep emek cephesinden geldi.
Bugün ekonomik büyümeyi açıklayan yeni çalışmalar, emeğin becerisi için yapılan yatırımların pozitif dışsallıklar yaratarak diğer firmaların da faydalanmasını sağlayarak büyümeyi hızlandırdığını ileri sürüyorlar. Niye? Çünkü bir firmanın kazandığı yeni deneyimler, diğer firmalara da yayılarak adeta bilginin taşmasıyla pozitif dışsallık yaratıyor. Böylece emeğin büyümeye katkısı sermaye faktöründen çok daha fazla oluyor.Bu görüşe dayanak olarak, San Francisco yakınlarındaki Silikon Vadisi ve buradaki gelişmeler gösteriliyor. İşte Steve Jobs ve Bill Gates bu görüşü kuvvetlendiren iki önemli isim oldular. Sermayeleri olmadan evlerinin garajında başlattıkları çalışmalarla, zenginliğin ve refahın kapısının açılabildiğini gösterdiler. Böylece emeğin becerisinin nasıl sermayeden üstün olduğunu sergilediler.
Gelelim Türkiye'ye... Steve Jobs emeğinin becerisiyle buluş yapıp zengin olan bir işadamı. Bill Gates de öyle. İkisi de ABD'nin milyarderleri arasında sayılıyor. Türkiye'den de 2011'de 38 dolar milyarderi çıktığı belirtiliyor. Peki bizimkiler ne bulmuşlar da dolar milyarderi olmuşlar? Bunu bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz. Bırakın bir şey bulmayı, başkasının bulmuş olduğunu üretme konusunda bile epey isteksizler. Başbakan Erdoğan "yerli araba üretelim, bizim de kendi markalarımız olsun" önerisini getirince hepsinin yüzü nasıl düştü daha yeni gördük.
Bizimkiler Steve Jobs gibi icat yapacak değiller. İcat edilmişi kendi ülkelerinde uygulayacaklar. Ona bile üşeniyorlar. Tablo böyle olunca, onlara, "Dolar milyarderi olarak nasıl bu kadar sevinerek ortada dolaşıyorsunuz" diye sormaktan insan kendini alamıyor doğrusu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi