Taha Kıvanç

Taha Kıvanç

Alavera dalevera, Mehmetçik İran’a...

Alavera dalevera, Mehmetçik İran’a...

Haydi hayırlısı; bir ikinci el otomobil satıcısı yüzünden ABD’nin hatırına İran’la savaşa gidiyoruz...



Pek az bilinen olaydır: 1960 yılında yapılan başkanlık seçiminde Kennedy’in rakibi Nixon’un kazanma şansını bitiren bir posterdi. Üzerinde Nixon’un en kurnaz görünümlü fotoğrafının yanında “Bu adamdan kullanılmış araba satın alır mıydınız?” yazan bir poster...



Beyaz Saray, CIA, Obama, Clinton, aklınıza gelebilecek Amerikalı politikacıların neredeyse hepsi hafızası bulanık bir ikinci el araba satıcısının Meksika’daki bir uyuşturucu kaçakçılığı şebekesiyle anlaşıp İran adına Suudi Arabistan’ın Washington sefirini öldürme komplosu hazırladığına inanmamızı istiyor.



Adam İran’daki Devrim Muhafızları’nın en usta silahşorlarından oluşan ‘Kudüs Gücü’ adına bu işi yapmaya kalkışmış...



Amerika’da yaşayan bir İran uzmanı, “Kudüs Gücü mü dediniz; eğer birinin vücudunu ortadan kaldırmaya karar vermişlerse, daha ben ‘Kudüs Gücü’ bile demeden adamı temizler onlar” demekte... Ne hikmetse, Kudüs Gücü soyunmamış suikasta, becerikli bir kiralık silâh da bulmamış, bir eski araba satıcısı aracılığıyla uyuşturucu tâcirlerini devreye sokmuş... Hem de Meksika’dan...


Kudüs Gücü’ne aracılık yaptığı söylenen İran asıllı otomobil satıcısı

savcılığın muhbiri şimdi...



Tezgâhı görüyor musunuz: İran’daki Devrim Muhafızları adına Meksikalı uyuşturucu tâcirleriyle anlaşarak suikast hazırlığına giriştiği iddia edilen kişi, iddia makamının bu davadaki bir numaralı tanığı aynı zamanda...



Galiba taktiği Almanlar’dan, ‘Deniz Feneri e. V.’ olayından almış Amerikalılar... Orada iddialara temel teşkil eden yanlışlıklardan sorumlu olan muhasebeci, Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nin bir numaralı tanığı haline dönüşüp diğerlerinin mahkumiyetini getiren süreci başlatmıştı...



Muhbir Mansour Arbabsiar’ın anlattıklarına inanmamız için öne sürülen kanıt da tanıdık: Kudüs Gücü mensubu olduğu ileri sürülen Gholam Shakuri ile 4 Ekim günü yaptığı telefon konuşması kaydı...



İstihbarat örgütleri birbirleriyle yalnızca bilgi paylaşmıyorlar, başarılı operasyonlarını örnek olay haline getirip pazarlıyorlar da demek ki...



Ülkemizde ‘Yalanlar Üstüne’ adıyla gösterime girmiş ‘Body of Lies’ gibi bazısı sinemaya da uyarlanmış romanlarında CIA’den yardım aldığı iddialarına muhatap David Ignatius, önceki gün, Washington Post’ta olayı doğrulamak için yazdığı yazıda kafaları daha da karıştırdı.



Olayı ilk duyduklarında, Beyaz Saray’daki kadro, “Olacak şey değil” tepkisini vermiş... Ama sonra...


Kudüs Gücü örgütünün başındaki Qassem Soleimani’yi John LeCarré’nin romanlarındaki şeytani Rus casus ‘Karla’ tipine benzetirmiş David Ignatius... Önce, “Böyle biri nasıl olur da birkaç tahtası eksik tiplere suikast ısmarlar?” diye düşünmüş... Sonra, bazı bilenlerle konuşmuş ve ikna olmuş...



Nasıl? Şöyle demiş o bilenler: İranlılar hem içte hem de dışta sıkıştılar, bu da onları riskli operasyonlar düzenlemeye itiyor... Suriye’de Beşşar Esad’a yardım etmekten, Irak’ta terketme hazırlığındaki ABD askerlerine saldırmaktan, Afganistan’da Taliban’a destek çıkmaktan, Azerbaycan’da İran nüfuzunu artırma gayretinden, Bahreyn’deki rejim karşıtlarını yönlendirmekten bitap düşmüş İranlılar...



Dini lider Ayetullah Hameney ile Cumhurbaşkanı Ahmedinejad arasında da çekişme varmış, nasıl unuturmuşuz; Kudüs Gücü bu çekişmeden galip çıkma derdindeki dini lidere bağlıymış...



Böyle olunca da... Ne yaptıklarını bilemediklerinden kendi silâhşorları veya usta kiralık kâtiller yerine bir ikinci el otomobil satıcısı aracılığıyla Meksika’dan uyuşturucu kaçakçılarını suikastçı olarak devşirmeleri normalmiş...

Normalse normal... Ucu bize dokunmasın da...


Hillary Clinton’a bakarsak, olan biten en fazla bizi ilgilendiriyor. Olayla ilgili Reuters ajansına verdiği beyanatta, ABD dışişleri bakanı, “Bu olayın ortaya çıkarılmasından önce de İran Türkiye’ye saldırıyordu” demiş ve eklemiş: “Bu konunun İranlılar’ın ne işler çevirdiğine dair birçok ülkede varolan sağlam temelli şüpheleri güçlendireceği kanaatindeyim...”

Hiç çekinmeyin, alın buradan yakın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Kıvanç Arşivi