Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Salla mirim salla anlayan çıkmaz

Salla mirim salla anlayan çıkmaz

Bugün mübarek Kurban Bayramı..

Bayramı bayram olarak kabullenen Müslümanların bayramları bayram olur inşallah.. Herkesin bayramını tebrik ediyorum..

Bu yazı siyaset dışı olacak. PKK kuluçkasından çıkan KCK’yı, BDP’yi ve kaçkın yumurta civcivlerini yazmak istemiyorum..

Şiir olsun.. Aslına uygun olsun.. TRT TV’sinde yayınlanan seyahat kültürümüze ait şiirden başlıyalım.. Zaten gezi/seyahat şiirleri dejenere olmaya mahkûmdurlar..

Bizim yöreden yola çıkmışlardı.. Ekranda gördüğüm yerleri geçmişten tanıyordum.. Ancak geziye kılavuzluk eden şiiri tanıyamadım..

Ahırdağı, Bertiz, Hamidiye Karakolu, Zeytun-Ilıca yerli yerinde olmuş, amma ne şiir aslına benziyor, ne de o şiir Dadaloğlu’na ait..

Kalkın yolumuza gidelim ağalar

Alişar çevresi bahçeler, bağlar

Yolumuza çıkar dumanlı dağlar

Geçit vermez beyaz karı buz ile..

Yanlıştır.. Bundan sonrası daha fazla yanlışla doludur.. Ben bundan sonrasının gerçeğini veriyorum:

Akar Ceyhan nehri köpürür çağlar

Alişar çevresi bahçeler bağlar

Çiftliğin arkası dumanlı dağlar

Karı yatar namlı namlı buz ile..

*

Kalktı deli gönül vuruyor dalga

Beni rüsvay etme aleme/halka

Nergele köprüsü İçme konalga

Güzelleri seyran eder naz ili.

*

Ordan kalkıp CELA’ye de varalım

Orda olan eş dost halin soralım

Ketizmen’de Pınarbaşın görelim

Ayşem gelin olmuş oynar kız ile..

*

Izgınlıoğlum aktan kara seçemem

Mevlam kanat vermemiş ki uçamam

Elbistan’lı kızı senden geçemem

Çok yemişim ekmeğini tuz ile..

O günler için ÇİFTLİK bir köy.. Nergele akar su, İÇME şimdi dahi faal bir şifa ve mesire yeri.. CELÂ benim köyüm olurdu.. Ketizmen, Ceylan nehrinin çıktığı köy..

Şair şiirinde IZGINLIOĞLU diye tanıtıyor kendini.. IZGI, Elbistan’ın bir köyü.. Evet Dadaloğlu o yörelerde yaşamıştır.. Fakat şiir sahibi şair Izgınlı Ali’dir.. Güzel şiirler yazmış sağlığında.. Allah rahmet etsin..

Karacaoğlan’ın ATIM KALK GİDELİM HARAP HANEDEN başlıklı şiirinde görülen hatalar bir yana, şairi de yine hayalidir.

Maraş’tan yukarı bir uzak yoldur

Tatar Deresi’nde dizgini kaldır

Öğle namazını GÖKSU’da kıldır

Bu gece GÖKSU’da yatalım atım..

Kitabı tertipleyen GÖKSU yerine, GÖKSUN yazmış, ne büyük hata..

O günün hesabıyla dizgini kaldırılmış at ile dahi bi günde Göksun’a varılmaz.. Halbuki GÖKSU, Tatar Deresi içinden akar.. Kaynağına kadar vardım o suyun.. Bir küçücük tepenin doğu kesiminden çıkar, gider Dicle’ye karışır, BAFRA köfezine dökülür.. Bir de o tepenin batı kesiminden su çıkar. Adı AKSU.. Göksu ile kaynakların arası ancak iki kilometre gelir.. AKSU ise Ceyhan nehrine karışır, Akdeniz’e dökülür..

İyi derler Elbistan’ın ovasın

Yaz getirir ılık ılık havasın

Koca BİNBOĞA’da şahin yuvasın

Bu gece orada yatalım atım..

Yazılması gereken yanlışları toplasak apayrı kaç kitap eder bilmem..

Ah bu bilir/bilmez yapılan yanlışlar..

Hani vaktiyle bir şair veya yazar “Vatanın öksüzüyüm” başlıklı yazı yazmış, yanlışlıkla(!) “VATANIN ÖKÜZÜYÜM” şeklinde çıkmış. Yazarı bir başka usta yazara şikayet edince, o usta yazar “Mirim buna mürettip hatası denmez, mürettip sevabı denir” değerlendirmesinde bulunmuş.

Tekraren: Bayramlar Bayram Ola..



Kıvırmak nafile, kem-küm boşadır

Hakikatler kabak gibi meydanda.

Gerdanlıklar yaptım arzı kuşatır

Taka taka yer kalmadı gerdanda..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi