Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Büyük makamları özlemek

Büyük makamları özlemek

Her insan büyük adam olmaya adaydır..

Beşeri ölçülere göre büyük adam..


Mânâ aleminde büyüklük yoktur haberin olsun..


Nedendir bilmem, hep büyük adamlar gazeteci esnafı arasından çıkar..


Gazete patronları arasında sürekli gazeteci büyük adam alış verişi yapılır..


Maalasef gazete patronları büyük-ünlü zevat mertebesindedirler..


Bir siyasi şefin kuyruğundan kim tutarsa ve tutan kişi gazeteci ise bütün yollar açıktır ona..


Gazeteci makulesinin akılsızı, yarım akıllısı olmaz..


Onun içindir ki, aziz yurttaşlarımız gazeteciler içinde menfaat düşkünü, kendini beğenmiş, sünepe-salak, gevezelikte rekor üstüne rekor, zincir üstüne zincir kırmış dingil doru, deli fişekler çıkacağına ihtimal vermez..


Gazeteci iktidardan düşeni veya beğenmediği iktidar mensuplarını, dinleri, adetleri, halkın saygısını kazananları eleştirir, gazaba gelirse hiçbir değer ayırt etmeden dümdüz gider..


Patronu hariç..


Kendi patronunun zırzop taraflarını eleştiren gazeteci strikinin yemiş mahluk gibi kuyruğu titretir ve gider..


Her gazeteci, görevini eksiksiz yerine getirirse, geleceğin bakanıdır, başbakanıdır.. En azından aleyhinde tek kelam edilmez, edilirse belaya gömülen ve gazetecilikten tartedilen bir zavallı konumuna düşer..


Yani:


Gazeteci layüseldir.. Bir dediği iki edilmez..


Bazen kendi ülkesini bile geriler, bilumum dünyayı hizaya sokmaya gayret eder gazeteci..


Büyük makamları özleyen gazeteciler büyük adamların arka ayaklarının izini takip eder..


Resmen her tekerliğin önüne taş koyan, karanlık büyüklere yol açan, kadın/erkek gazeteciler bulundukları mevkilere kolay kolay gelmezler..


İyi bir cilacı olmak şart..


Fevkalade badanacı olmak önemlidir..


Şirretlik huyu kabından taşmış olacaktır..


Yollarına güller dikilir meziyetini saydığım gazetecinin, gazetecilerin..


Tam yetişmiş, beşeri ölçülerle zirveye çıkmış gazetecilerin ülküsü/ülkesi olmaz..


Bakarsınız bir süre akıllı, imanlı adamlar gibi laflar eder, bir bakarsınız dağdaki eşkiyaya cephane taşır..


Nedir, ne oluyor demeye kalmaz, gazeteci “saygınlık” volisini kucaklar, asli yoluna yürür gider..


Lideri lider yapan gazetecidir..


Gazeteciyi büyük gazeteci yapan siyasi liderdir..


Değirmende taş döner


Seyretmekten baş döner..


Öyle gazeteler var ki, dur durak demeden büyük adam, büyük gazeteci yetiştirir..


Patronun veya patron kahyalarının hesabına gelenler kalaylanır, cilalanır piyasaya servis edilir..


Amma.....


Hergeleliğin dozunu kaçıran olursa, kuyruğundan maşa ile tutularak öteki gezegenlerden birisine fırlatılır..


“Kovuldum” demek alın yazısıdır hırs küplerinin..


Hani derler ya:


Keser döner sap döner, bir gün de hesap döner..


Tilkiyi kovalamışlar, “O bağ olmazsa öteki bağ olsun” demiş..


Öteki bağların sahipleri de hırslılardan oluşur..


Sana ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim..


Evet, bana ne.. Amma ben adam gibi adam olan gazetecilere söz etmiyorum.. At sineklerini yazmak istedim.. Kuyruk altında her yere ücretsiz yolculuk yapanları kastediyorum..





Dağlara kış gelende gel seni bekliyorum


Gözlerden yaş gelende gel seni bekliyorum


Sana insan diyorlar, insan olmayı dene


Aklıma kuş gelende gel seni bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi