Sivillerin 28 Şubat utancı

Sivillerin 28 Şubat utancı

Askeri darbelerle hesaplaşmada en hazin ve utanç verici durum kuşkusuz 28 Şubat postmodern darbesi yargılamasında yaşanacak. Çünkü o darbeyi yapanlar sadece askerler değildi. Siyasetçiler, yargı ve medya mensupları, sivil toplum örgütleri herkes işin içindeydi.
Yüksek yargıçlar, önemli gazeteciler, sivil toplum örgütleri koşa koşa brifinglere gittiler.
Hatta o dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir adım daha ileri giderek orduyu sivil toplum örgütü olarak niteledi.
Siviller adına utanç verici bir durum.
Şimdi bir soruşturma açılsa, o sivil kanaat önderlerinin ne diyeceğini merak ediyorum.
O günlerin güçlü askerleri karşısında konuşmak kolay değildi. 28 Şubat post modern darbesinin en yoğun hissedildiği 1999'da atv haber müdürüydüm. O günlerde PKK ile yapılan barış görüşmelerinin bir gereği olarak bir grup PKK'lının Türkiye'ye gelip teslim olacağı açıklanmıştı.
Diyarbakır temsilcimiz Sevgili Nevzat Bingöl ve bir kameraman arkadaşımız Irak Kürdistan'ına giderek gelen PKK'lıları izleyeceklerdi. Gittiler, izlemeye başladılar...
Ama devam edemediler. Nedenine gelince... Onlar görevdeyken, Genelkurmay'dan bir telefon geldi, genel sekreterlikten arıyorlardı.
Telefonu açtığımda karşımdaki kişi emir veren bir ses tonuyla "Senin o patronunu bana ver" dedi ve sövmeye başladı. Ne vatan hainliğimiz kaldı, ne de onurumuz...
Derdi o ekibi kimin gönderdiğini öğrenmekti.
Kimyam değişmişti ama daha fazla dayanamadım ve şunları söyledim:
"O ekibi ben gönderdim.
Gerekirse haber için yine gönderirim, siz de elinizden geleni esirgemeyin."
Bir an sessizlikten sonra telefon yüzüme kapanmıştı. Ertesi gün de ekibimizin sınırda yakalandığını, çekim bantlarına el konulduğunu öğrendim.
Askerlere karşı çıkıp, aynı tonda cevap vermek pek kolay değildi ama bunu yapamadığımız için de hep darbelerle karşı karşıya kalıyorduk.
Çünkü onları alıştırmıştık. Bu duruma gelinmesinde siyasetçilerin günahı çok büyüktü.
Dünün böyle olmasında siyasetçilerin ne kadar suçu varsa, bugünün sağlıklı asker-sivil ilişkilerinde de bugünün siyasetçilerinin o kadar başarısı var.
Demokrasinin yerleşmesi sivil siyasetin bu başarına bağlı...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi