Cevdet Kara

Cevdet Kara

Kürt sorununun çözümünde yeni bir yanlış yapılmasın!

Kürt sorununun çözümünde yeni bir yanlış yapılmasın!

Kürt sorunu ve PKK/KCK sorunu tüm yakıcılığıyla önümüzde duruyor…

İkisinin birbirinden farklı sorunlar olduğu nihayet anlaşıldı diyecekken yeni yanlışların olma ihtimaline karşılık dikkatli olunması çok önem arz etmektedir…

Önceki iktidarların ve zihniyetlerin sorunu salt güvenlik olarak ortaya koymaları neticesinde Ergenekonvari çetelerin sadece rant ve çıkarlarına hizmet eden bir mücadelenin ötesine geçmediğini…

Hatta karşılıklı birbirini besleyip güçlendirdiğini…

Bu mücadele yönteminden sonuç alınamadığı gibi binlerce insanımızın ölmesine ve milyarlarca dolar ülke kaynaklarının heba olmasına sebep olduğunu…

Sorunu sadece siyasi ve kültürel bir sorun olarak ortaya koyanların ise ülkeyi bölüp parçalamaktan başka bir şey düşünmeyen taşeronların ortaya koyduğu büyük bir senaryo olduğunu artık herkes biliyor…

Zamanında bu tespit ve teşhis yapılamadığı veya bilinçli bir şekilde yapılmadığı için sorun son 30 yılda hem daha karmaşık hem daha da çözümsüz hale geldi, getirildi…

Ak Parti iktidarı karmaşık hale gelmiş bu sorunu samimi bir şekilde çözme noktasında adım atarken çoğu zaman da yanıltıldı…

MHP ve zihniyeti sorunu güvenlik noktasında düşünüp hükümeti sıkıştırarak operasyonların ve karşılıklı şiddetin devam etmesi gereğini ortaya koyarken…

BDP ve zihniyeti sorunu siyasal ve kültürel noktada düşünüp İmralı ve Kandil’le gizli de olsa masaya oturma gereğini ortaya koyarak aslında iki taraflı tuzağa düşürdüler…

Ak Parti iktidarı “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” olarak ortaya koyduğu “Demokratik Açılım” sürecini başlatırken içini tam anlamıyla dolduramadı…

MHP ve BDP’nin aşırı ırkçı ve milliyetçi çözümleriyle “yönlendirilerek” sorunu çözmeye çalıştı...

Gerçek manada “analar ağlamasın” düşüncesiyle ortaya çıkan proje doğuda Kürtlerin batıda Türklerin oylarını kazanma noktasına dönüşünce sorun kendi mecrasından çıkıp seçimlere hazırlanan partilerin oy savaşına dönüştü…

Zira iktidarda kalmanın yolu vatandaşın oyunu almaktı…

Ak Parti de sorunu çözeyim derken aldığı riski devam ettirmek yerine bir sonra ki dönemi hedefleyen adımlarla gerçek çözüm idealini ortaya koyamadı…

Ve gelinen noktada sorun hala olduğu gibi ortada durmaya devam ediyor…

Geç de olsa bunların çözümsüz belki de tuzak olduğunu anlayan Ak Parti yeni bir stratejiyle “örgütle mücadele, uzantısı siyasilerle müzakere”diyerek aslında yeni bir yanlışa girdi…

BDP’nin genel başkanından mahalle temsilcisine kadar herkes muhatabın İmralı ve Kandil olduğunu haykırarak söylerken…

Yani “bizi muhatap almaktan vazgeçin bizim irademizi de elinde bulunduran güç Kandil ve İmralı’dır” derken…

Yeniden BDP’yi muhatap almayı düşünmek yeni bir yanlış olur…

Çünkü BDP, halkın iradesini ortaya koyduğu demokratik bir sistemle ortaya çıkmamıştır…

HEP’le başlayıp BDP ile devam eden bütün partiler Kandil ve İmralı’nın talimatıyla kurulmuş…

Kendilerinden farklı düşünmeyen militan ruhlu kişiler milletvekili, belediye başkanı seçtirilmiş…

Ve “benim ideolojimi legal platformlarda dile getir, T.C’nin kaynaklarını bana aktar” diyerek de karşılıklı makam ve rant karşılığı iradeleri satın alınmıştır…

Seçimi de BDP değil örgütün silahlı militanları vatandaşı tehdit ederek almıştır…

Şimdi Ak Parti, BDP’yi muhatap alarak bu sorunu çözerim diyorsa ikinci bir hata yapar…

Ak Parti’nin tek muhatabı halktır…
Ve halkın iradesi neyi emrediyorsa ona göre çözüm bulmaktır…

Bu nedenle;

Türkiye’de yaşayan bütün halkları Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayırt etmeksizin “insan olması” hasebiyle çok iyi tahlil edip istek ve arzularını çok net bir şekilde tespit ederek…

Bütün etnik ve dini çeşitliliği insan odaklı “hak ve hukuk” temelinde çözen Asr-ı Saadet dönemi ve Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi çözüp bunu yeni anayasaya dâhil ederek sağlam bir zemine oturtmaktır…

Çok kolay değil ama o kadar da zor değil…



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevdet Kara Arşivi