Cevdet Kara

Cevdet Kara

İlim Çin'de olsa gidip alınız!

İlim Çin'de olsa gidip alınız!

“İlim Çin’de de olsa gidip alınız” Hadis-i Şerifi’ni duyduğum günden beri “neden başka bir yer değil de Çin” sorusu kafamı hep meşgul etmiştir…

Bundandır ki, Çin ile ilgili her gelişme beni çok heyecanlandırmıştır…

Daha ilkokul sıralarında bu düşünceler bende oluştuğunda, Çin’in esamesi okunmuyordu dünyada…

Son yıllarda dünya ekonomisine damgasını vuran Çin furyasıyla herkes bu büyük devin varlığından haberdar oldu…

Yıllar sonra umre ziyaretini yaparken bunu daha iyi anladım…

Mübarek topraklarda kafilemizle birlikte Uhud’a yolculuk ederken Uhud sıradağlarının önünden geçtiğimizde kafile başkanımızın söylediği sözler beynimde şimşekler çaktı…

Hocamız “Uhud Dağı kadar altın olsa” diye başlayan Hadis-i Şerifi hatırlatırken Efendimiz’in(sav) bir yeri işaret ettiğinde mutlaka bunun bir hikmeti olduğunu ifade etmişti…

Yıllar sonra yapılan bir araştırmada Uhud dağlarının eteklerinde dünyanın en büyük altın rezervlerinin olduğunu ifade etmesi beni daha çok hayrete düşürmüştü…

Bu bilgi doğru mudur bilinmez ama bu Hadis-i Şerif’in işaret ettiği “cömertlik, sadaka, infak” gibi anlamlarının dışında da bir hikmetinin olduğu benim iç dünyamda da oluşan bir gerçek…

Doğrusunu Allah bilir…

Aynen “ilim Çin’de de olsa gidip alınız” Hadis-i Şerif’i gibi…

Her ne kadar Çin uzaklığı temsil etse de…
İlmin önemine istinaden uzak yerlerde olsa bile gidip alınması emredilse de bu anlamı dışında başka bir hikmetinin olduğu hala beynimi kurcalayan bir düşünce…

Tüm bunları düşündüğümde Başbakan’ın 27 yıl sonra Çin’i ziyaret etmesi beni daha çok düşündürdü…

Hele Çin zulmü altındaki Sincan Uygur özerk bölgesindeki Müslüman Türkleri ziyaret eden ilk Türk başbakan olması çok daha büyük soruları akla getiriyor…

İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in mazhar olduğu “Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! Onu fetheden askerler ne güzel askerlerdir” Hadis-i Şerif’i gibi…

Müslüman Türklerin yaşadığı Sincan bölgesinde neler olup bittiğini kimse bilmiyor…

Adeta dünyadan tecrit edilmiş bir bölge…

Çin zulmüne rağmen inançlarını bin yıllardır yaşayan bir halkın yaşadığı bölge olan Sincan Uygur özerk bölgesi;

Çin’in surlar dışındaki batıya açılan tek nefes borusu olsa da bu bölgenin petrol ve maden yönünden çok zengin bir bölge olduğu yapılan araştırmalarla sabit…

Uygur Türklerinin çoğunluğunun Müslüman olması Buda’ya tapan komünist rejim için büyük bir tehlike…

Hele burada bulunan Mısır piramitlerine benzer piramitlerin gizemini koruması ayrı bir muamma…

Dünya nüfusunun altıda birinin yaşadığı Çin Halk Cumhuriyeti küreselleşen dünyanın en büyük ekonomik aktörü olma yolunda hızla ilerliyor…

2020 yılından sonra dünyanın en büyük ekonomik gücü olacağı yönünde güçlü varsayımlar mevcut…

Ve hemen yanı başında bugüne kadar kontrol ettiğini sandığı Müslüman bir halk…

Çin’den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke Türkiye…

Tüm bunları birlikte değerlendirdiğimizde;

Önümüze devasa bir ekonomik güç…
Müslümanlığı seçme potansiyeli yüksek milyarca Budist…
Ve hızla İslam dünyasının lideri olmaya hızla koşan bir Türkiye…


Tüm bunların bir araya gelmesi mucize gibi görünse de…
Hadis-i Şerif’in işaret ettiği manevi mana bu olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum…

Doğrusunu Allah bilir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevdet Kara Arşivi