Erdal Şafak

Erdal Şafak

5 kuruş

5 kuruş

Sevgili Savaş Ay birkaç gün önce İzmir'deydi. Oradan bir e-mail gönderdi. Açtım. Bir fotoğraf. Şemikler tren istasyonunun fotoğrafı.
İç çektim. Savaş'ın o fotoğrafı neden çekip gönderdiğini biliyorum. Çünkü ona öyküsünü anlattım.

***

Ben 1950'lerin sonundan 1970'lerin başına kadar Şemikler'de oturdum. Türkiye'nin en uzun sokaklarından biri olan ve Alaybey'den Çiğli'ye kadar demiryolu boyunca uzanan 1671 Sokak üstündeki bir evde.
1960'ların başıydı. İzmir Ticaret Lisesi'nde okuyordum. Şemikler'den Basmane'ye banliyö treni ile gidip geliyordum. Hiç unutmuyorum; ister tek yönlü (Gidiş veya dönüş) bilet alın, ister çift yönlü (Gidiş-dönüş), fiyatı aynıydı: 25 kuruş.
Dedemden kalma emekli maaşı ile (90 lira kadar) evi geçindirmeye çalışan annem, harçlık olarak sadece banliyö treni parası olan 25 kuruşu verebiliyordu.

***

Şemikler ile Basmane arasındaki istasyonları bugün bile ezbere sayarım: Şemikler, Nergiz, Karşıyaka, Alaybey, Naldöken, Turan, Bayraklı, Salhane, Çınarlı, Halkapınar, Hilal, Basmane... Galiba toplam yol 15 kilometre kadardı.
Okulum Pasaport'ta, Atatürk Heykeli'nin hemen arkasındaki Gaziosmanpaşa Bulvarı üstünde, ünlü Hilton Oteli'nin karşısında yer alıyordu. Bir sabah Şemikler'den Karşıyaka'ya kadar yürüdüm, oradan bilet parasını bir arkadaşımın ödediği Körfez vapuru ile Pasaport'a geçtim. Annemin verdiği 25 kuruş cebimdeydi. İki tane 10, bir tane de 5 kuruşluk.
Akşam okuldan çıktım, Gazi Bulvarı'nı katedip Basmane Garı'na gittim. Banliyö treni ile eve döneceğim. Elimi cebime attım. Aaaa. İki tane 10 kuruş duruyor ama pirinç sarısı 5 kuruş düşmüş.
Yardım isteyebileceğim kimse yok... Çaresiz demiryolu boyunca tabana kuvvet yürümeye başladım. Hilal'i geçtim, sonra Halkapınar'ı... Demiryolundaki taşlara çarpıp düşmemek için sürekli önüme bakarak yürüyorum.
Halkıpınar ile Çınarlı arasında günün son ışıklarıyla parlayan bir metal parçası dikkatimi çekti. Eğildim. O da ne; bir 5 kuruş.
Herhalde Milli Piyango'dan büyük ikramiye çıksa, ancak o kadar sevinirdim.
Cebimdeki iki tane 10 kuruşa bulduğum 5 kuruşu ekledim, Çınarlı'dan trene bindim.

***

O gün bu gün metal paralar benim için banknotlardan daha değerlidir. En azından daha anlamlı veya daha önemli.
Alışverişte para üstü olarak verilen kuruşları gözüm gibi saklar, akşam yatağımın baş ucundaki kumbaraya atarım.
Eşim ara sıra söylenir; "Bu 1 kuruşları niye getiriyorsun, hiçbir yerde geçmiyor."
Cevap vermem ama içimden sıcacık bir şeyler akıp gider.

***

Savaş Ay bu anımı TCDD üst düzey yetkilileriyle paylaşmış. Galiba şu günlerde bir Demiryolları belgeseli hazırlayacaklarmış. Benim anımı da bir bölümün konusu yapacaklarmış.
Savaş, "Senin o yaşındaki dublörü ayarlamak kolay ama o 5 kuruşu nasıl ve nereden bulacağız" diye sordu.
Cevabımı veya sürprizimi hazırladım ama henüz söylemedim: O dönemdeki 5 kuruşlardan birkaçını hâlâ saklıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi