R. Özdenören

R. Özdenören

Kör dövüşüne sürüklenmek

Kör dövüşüne sürüklenmek

Acaba bir yazardan beklenen şey nedir? Birileri yazarı acaba ne sanıyor? Beni gazeteci yazar sananlar var. Daha önce anlatmaya çalışmıştım benim gazeteci yazar olmadığımı, fakat sadece gazetede yazdığımı...

Son günlerde bana mektup yazan birileri var. Benden, önerdiği konularda yazmamı istiyorlar. Açıkçası yazı sipariş ediyorlar bana. Acaba onlara ne demeliyim?

Düz bir yazarla gazeteci yazar arasındaki farkı demek ki bir daha anlatmam gerekiyor. Gazeteci yazar, gazetenin mutfağında olan, gazetenin hazırlanmasında pay sahibi olan yazardır. O, günün haberlerini izler. Onun işi güncelle at başı gider.

Oysa benim gibi gazetede yazıp da gazeteci yazar olmayan birinin gazetenin mutfağı ile ilgisi bulunmaz. O, gazetede yazar ama gazeteci yazarın öteki özelliklerini taşımaz. Zaman zaman güncele ilişkin yazılar yazdığı olur kuşkusuz. Ama bu demek değildir ki, onun yazısının malzemesi ele aldığı konuyla bir istihbarat ilişkisi içindedir...

Ben gazeteci yazar değilim, ama keşke olsaydım diye bir mülâhaza içinde de değilim.

Benim farklı bir işlevim var.

Nasıl ki, beni tanıyanların benden beklentileri bana göre olan işlerse; gazeteci yazardan beklenenler de onların işlevine uygun düşen işler olmalı. Bunları birbirine karıştırdığımızda her ikisine de haksızlık yapmış oluruz.

Benden Uludere katliamı ile ilgili yazı bekleyenlerin olduğunu varsayalım. Ben, evimde, kendi köşesinde yazı yazan biri olarak bu olay hakkında ne diyebilirim? Ancak bazı spekülasyonlarda bulunabilirim. Veya çoğu kimsenin yaptığı gibi olayı kınama konumunu benimseyebilirim. Böylesi bir tavır alış da ne bana, ne okuyana bir kazanım sağlar. Bilakis boşuna nefes tüketmiş olmaktan başka bir işe yaramaz.

Ben, örneğin, kimin eli kimin cebinde muhabbetini de bilmem. Bilmediğim gibi ilgilenmem de... Dolayısıyla bir şirkette dönen kirli işler konusunda kim kime kazık atmış, kim kimden hangi yoldan nasıl bir çıkar sağlamış veya kim kimi ketenpereye getirmiş... Bütün bunlar benim ilgimin ve bilgimin dışında duran hususlardır.

Benden bu türden beklentileri olan varsa –ki sanırım son günlerde bu türden kişiler zuhur etmeye başladı- korkarım onları hayal kırıklığına uğratmam mukadder olacaktır.

Ben kendi eylemini icra etmeye çalışan biriyim.

Belli bir konuda tavır almak başka, o konu üzerinde kalem oynatmak başka... İçyüzünü bilmediğim konular hakkında bana yazı siparişinde bulunanlar beni bir kör dövüşünün içine sokmaktan başka bir talepte bulunmuş olmuyor. Bense kör dövüşüne girmekten nefret ederim. Bildiğim, üzerinde düşündüğüm konular varken, birileri istiyor diye bilmediğim bir alanda bilmediğim ilişkilere ve insanlara pala sallamam kime yarar sağlar?

Burada belki farkına varmadan düşülebilecek en kötü durum da şu olur: belli bir alandaki itibarın başka bir alanda tedavüle sokulup menfaate tahvil edilmesi... Hayır, benim yapabileceğim iş değil bu... Kendine saygısı olan hiç kimsenin yapabileceği iş değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
R. Özdenören Arşivi