Cevdet Kara

Cevdet Kara

BAŞBAKAN LEYLA ZANA İLE GÖRÜŞECEK(MİŞ)!

BAŞBAKAN LEYLA ZANA İLE GÖRÜŞECEK(MİŞ)!

Sayın Başbakan BDP Milletvekili Leyla Zana ile görüşecekmiş…
Görüşsün…
Ama ne konuşulacak…
Çok merak ediyorum…
İki taraf da satranç oynuyor kanımca…
Başbakan BDP içinde şahinlerle güvercinlerin arasını açıp gerçek manada aklı başında bir muhatap arıyor…
Ki bulacağını sanmıyorum…
Yine hayal kırıklığı yaşayacak…
Muhtemelen görüşmenin olduğu gün yine bombalar patlatılacak…
Vatan evlatları şehadet şerbetini içmiş olacak…
Şu an örgüt belki de bu kirli oyunun planlarını yapıyor…
Dileğimiz olmasın…

Leyla Zana ise Başbakan’ı kendince ikna etme yoluna gidip örgütün biraz daha rahat nefes almasını sağlayacak…
Kendini biraz daha ön plana çıkarıp gündemde kalmasını sağlayacak…
Sonra çıkıp “silahlar sigortamızdır” deyip dün dediğini unutacak…
Şunu isteriz bunu isteriz deyip ipe un serecek…
Aynı tas aynı hamam Kürt sorunu bildiğimiz gibi devam edecek…

Kâhin değilim ama hep birlikte bekleyip göreceğiz olacakları…
Hazır bugünlerde Karayılan yerine Bahoz Erdal’ın liderliği konuşulurken…
BDP ve örgüt açısından iyi bir manevra…

Güven noktasının dip yaptığı derin kuyularda temiz su olsa bile artık inandırıcılığı kalmıyor bu tür laf-ı güzafların…

Bu akan kanı ve dökülen gözyaşlarını Allah rızası için durduracak herkes başımızın tacıdır…
Ama Kandil ve İmralı’nın rızası olmadan Allah’ın rızası çok da önem arz etmiyor bu zat-ı muhteremlerin inanç dünyasında…

Hazır Sayın Başbakan Leyla Zana’yı ağırlıyor iken şu soruları sorması kanımca milletin hislerine tercüman olacaktır…

Cevaplarını samimi bir şekilde alıp gereğini yapacaklarsa hepimiz saygıyla eğiliriz önlerinde…
Ama cevap vermeyip kıvırma yoluna gideceklerse haklı çıkmaktan biz üzülürüz…

İşte sorular…

Siz gerçekten ne istiyorsunuz…

Binlerce yıl bir arada kardeşçe yaşadığımız gibi yine bir arada yaşamayı mı?

İçişlerinde bağımsız ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlı bir federasyonu mu?

Ya da tam bağımsız bir Kürdistan Devleti’ni mi?

Hangisini…

Siz “örgütle organik bağımız yok” diyorsunuz ama Abdullah Öcalan tarafından örgütün bizatihi kendisi olduğu söylenen KCK ile ilgili üyelerinizin, yöneticilerinizin bu kadar içli dışlı olmalarına ne diyorsunuz…
Bir değil bin değil…

Siz siyasi bir parti misiniz?
Ki kâğıt üzerinde öyle görünüyor…
O halde cephaneye dönüşmüş teşkilatlarınızda çıkan silahların, molotofların, örgüt elemanlarının işi ne…

Sürekli “operasyonlar dursun” diyerek canlı kalkan eylemleri yapıyorsunuz…
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni eleştiriyorsunuz…

Neden bir gün de örgütün saldırıları ve katliamlarına karşı canlı kalkan olmayı denemiyorsunuz…
Örgüte “Silahları bırakın” demiyorsunuz…

Kürtlerin bilinçli bir şekilde yoksul ve cahil bırakıldığından dem vurup ajitasyon yapıyorsunuz…

Neden yatırım yapmaya gelen işadamlarını, çocuklara eğitim veren öğretmenleri, sizler için orada buluna kaymakam ve diğer insanları kaçıran, makinaları yakan örgüte “yapmayın” demiyorsunuz…

Vatandaşın kendisine hizmet etmesi için seçtiği belediyeler başta Batı olmak üzere şehirleşmede, modernleşmede çağ atlarken neden size ait belediyelerin bulunduğu şehirlerde çöplükten, pislikten, imarsızlıktan geçilmiyor…

Yoksa siz temizliği, modernliği, çağdaşlığı, yemyeşil alanları, parkları bahçeleri, alt ve üst geçitleri kısacası insanca yaşayacağı alanları Kürt halkına layık görmüyor musunuz?

Sorular çok ama zaman yok…

Son soru…

Siz gerçekten Kürtleri seviyor musunuz?
Yoksa sever gibi mi yapıyorsunuz…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevdet Kara Arşivi