Bu ekip darbeyi nasıl yapar?

Bu ekip darbeyi nasıl yapar?

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlere bakıp soruyorlar: Yaşlı ve yüksek tansiyonlu iki general, bir iki gazeteci, işadamı ve akademisyen nasıl darbe yapacak? Reuters’in İstanbul Muhabiri Gareth Jenkins de 5 Haziran günü geçtiği haberde ‘Başında yaşlıların bulunduğu uyduruk bir örgüt’ dedi.

Eş zamanlı olarak Hürriyet, soruşturmayı küçültücü yayınlar yaptı. önce ‘Kozmik Balonlar’ dedi, sonra ‘Ne soruşturma ama’ başlığını attı. 7 Temmuz kaos planıyla ilgili Hürriyet’in ‘4 milyon belge arasında böyle bir plan çıkmadı’ yayını ise tam komediydi. 4 milyon belgeyi taradın mı ki, böyle birsonuca vardın.

Mustafa Balbay’ın gözaltından sonra yaptığı açıklamalara da geniş yer ayırdılar. Balbay’ın ART’deki konuşması tam sayfa Hürriyet’te yer aldı. Balbay, ‘Gözaltındaki ifadem 4 saat sonra Star’a, Sabah’a sızdırıldı’ dedi. Oysa Balbay’ın Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanı olduğu dönemdeki görüşmeye ilişkin kayıtlar Pazar günü sadece Milliyet ve Vatan’da haber olmuştu. Hatta gazetedeki arkadaşlara, ‘Milliyet ve Vatan ilk defa sizi atlattı’ diye takıldım. Maalesef Balbay, dezenformasyona devam ediyor.

Gariptir, soruşturma ‘gizli’ olduğu halde Mustafa Balbay da Erol Mütercimler de başlarından geçeni saatlerce canlı yayınlarda anlatıp dalga geçiyorlar. Hani soruşturmanın gizliliği vardı, savcılara çağrıda bulunarak benim için ‘Susturun bu adamı’ diye bağırıyordunuz, ne oldu? Sağolun savcıları harekete geçirdiniz, görevini yapan gazetecilere yüzlerce davalar açtırdınız. O halde, şimdi sizin yaptığınız nedir?

Günlerce Ergenekon soruşturmasına girmeyen Hürriyet ve uzantıları, iki paşadan sonra ‘dalga geçmek’ için soruşturmaya ait bilgileri yayınlamaya başladılar. İstenirse soruşturmaya ait bilgilere ulaşılabiliyormuş. İnsanın içinden ‘Yoksa siz de mi yandaş medya oldunuz’ diyesi geliyor.

CHP’li vekiller de Ergenekon soruşturmasını nasıl baltalayacaklarının hesabı içindeler. Tacidar Seyhan, bilgisayar bulgularının delil olarak kullanılamayacağını söylüyor. Bir başkası darbe günlüklerinin sahibi olduğu iddia edilen özden örnek Paşa’nın çocuklarıyla ilgili soru önergesi veriyor. Esası bırakmış, usul üzerine hüküm inşa ediyorlar, dahası Ergenekon’u kapı arkasına gizleme gayreti içindeler. 1990 yılında devlet içindeki derin oluşumların deşifre edilmesi için önerge veren CHP, bugün Ergenekon’un arka bahçesi haline dönüşmeye başladı, ne kadar üzücü.

Ergenekon sadece pişirecek

Neyse, asıl mevzua dönelim. Tansiyon hastası yaşlılar nasıl darbe yapacak? Darbeyi onlar yapmayacak, asker yapacak tabi. Cevabı bu kadar basit. Sorun şu: İktidarı değiştirmek ve AB sürecini kesintiye uğratarak Türkiye’yi içine kapatmak isteyenler, darbe için TSK yönetimini ikna edemediklerinden Ergenekon’u azdırdılar. Eğer kanlı eylemler ve toplu gösterilerle ülke kaosa sürüklenirse, TSK yönetiminin durumdan vazife çıkaracağını düşünüyorlar. Yani, cebren ve hileyle darbe planı.

Efendim, ‘Eğer darbe yapacak olsalardı görevdeyken yapabilirlerdi’ diyenler var. Zaten yapmaya çalıştılar. Ama beceremediler. Sarıkız, Ayışığı, Eldiven planları neyin nesi? Kim hazırladı onları? Hilmi özkök karşı çıkmasaydı, Aytaç Yalman oyunu yarıda terk etmeseydi, Şener Eruygur 2004 Ağustos’unda emekli olup sahadan uzaklaşmasaydı, 1 Mart 2003 tezkeresinden dolayı öfkelenip başlangıçta onları cesaretlendiren ABD desteğini çekmeseydi, Türkiye bugün başka bir maceranın içinde olabilirdi. Tüm çabaları boşa çıktı.

Şimdi ki hesapları, 2009 darbesine ortam oluşturmak. Yaşar Büyükanıt’a yönelik yıpratma kampanyası ve İlker Başbuğ etrafındaki kuşatmanın nedeni de budur. Ne var ki, bu hesapları tutmadı.

Sarıkız iddianamesi değil

Bu arada küçük bir not düşelim. Ergenekon soruşturmasındaki ‘darbe temizliği’, 2003-2004 yılları arasında pişirilmek istenen Sarıkız, Ayışığı ve Eldiven darbe senaryolarıyla ilgili değildir. Emeklilik döneminde tasarlanan 2009 darbe senaryosuna yöneliktir. Geriye doğru olsaydı bu tutuklamalar olmazdı. çünkü, o planlar paşaların görev dönemlerine ilişkindir ve yargılama süreci ayrıdır.

Ayrıca; Hurşit Tolon, Şener Eruygur’un aksine Sarıkız ve Ayışığı’nda birincil faktör değildir. Geçmişle hesaplaşma olsaydı bu gözaltılarda en az 4-5 orgeneral-oramiral daha olurdu ve yargılama askeri mahkemelerde gerçekleşirdi. İddianamede geçmişteki üç darbe senaryosuna yer verilip verilmeyeceğini bilmiyorum, ancak yer verilirse 2009 darbe planının ispatı yönünde ‘güçlendirici’ nitelikte kullanma amacına yönelik olur.

Savcıların kanaati ve hazırladıkları iddianame, bu söylediklerimizin aksine amacı güdüyorsa, yani Sarıkız-Ayışığı-Eldiven iddianamesi olursa, açıkça söyleyeyim baştan ölü doğar. Bu konuda atılacak en sağlıklı adım, Meclis’te araştırma komisyonu oluşturulup darbe senaryolarının irdelenmesi, ortaya çıkacak sonuca göre yargılama safhasının başlatılmasıdır.

Neyse ki, az kaldı, Ergenekon iddianamesinin birkaç gün içinde açıklanacağını umuyoruz. O zaman daha rahat değerlendirme fırsatımız olur. Biraz daha sabır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi