Ayhan Demir

Ayhan Demir

Başbakan’ın Saraybosna ziyareti

Başbakan’ın Saraybosna ziyareti

Saraybosna’nın kurucusu İshakoğlu İsa Bey adına verilen ödülü almak için, Cuma günü Bosna-Hersek’e giden Başbakan Erdoğan, Saraybosna’da geçirdiği iki gün boyunca bir dizi görüşmelerde bulundu.


Başbakan, ilk olarak Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Hırvat üye Jelyko Komşiç ve Sırp üye Neboyşa Radmanoviç ile görüştü. Ardından Bosna-Hersek Başbakanı Vyekoslav Bevanda ile de ikili bir görüşme gerçekleştirdi.

Başbakan Erdoğan’ın ikinci gün temaslarında üniversite ziyaretleri önemli bir yer tuttu. Saraybosna Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Başbakan, burada yaptığı konuşmanın ardından, Uluslararası Saraybosna ve Burç Üniversitelerini ziyaret etti.

Başbakan, kısa süre önce bölge dillerinde haber geçmeye başlayan ve başarılı haberciliği dikkat çeken Anadolu Ajansı Balkan Temsilciliği ve Aliya İzetbegoviç Müzesi tarafından organize edilen fotoğraf sergisi ile küçük ölçekli ama önemli yatırımlara imza atan TİKA Saraybosna Ofisi eliyle gerçekleştirilen projelerin açılışını da gerçekleştirdi.

Buraya kadar ifade ettiklerimiz madalyonun bir yüzü idi. Elbette, madalyonun bir de diğer yüzü var. Madalyonun diğer yüzüne dair söylenebilecek ilk şey, bu seyahat için, Saraybosna’yı görmek isteyen iktidar erkanı dışında pek kimseye ihtiyaç duyulmamasının, Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin neden umut edilen düzeyde olmadığını anlamak adına yeterli olduğudur.

Başbakan, daha önce Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümünde dile getirdiği, rahmetli Aliya İzetbegoviç’in kendisine vasiyetini Saraybosna’da yeniden hatırlattı: “Bosna size emanettir. Bu toprakları ihmal etmeyin.”

Peki, Türkiye bu vasiyeti hatırlatmak dışında, Bosna-Hersek için bugüne kadar neler yaptı? Sanırım asıl sorulması gereken soru bu!

Rahmetli Aliya İzetbegoviç’in kurucuları arasında bulunduğu ve kurucu üyelerinin çağdaş Bosna-Hersek’in kuruluşunda önemli pay sahibi olduğu Genç Müslümanlar Derneği, Başbakan’ın bugüne kadarki Bosna ziyaretlerinde hiç gündeme gelmemişti. Bu sefer de bu gelenek bozulmadı.

Başbakan Erdoğan’ın, Bosna-Hersek Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç ile görüşmesinden sonra, 7 Ekim’deki Belediye Seçimleri için, Bosna-Hersek halkından oldukça ilginç bir ricada bulundu: “Ne olur bölünmeyin, bir olun, iri olun, diri olun” dedi.

Oysa, rahmetli Aliya İzetbegoviç hayattayken yol arkadaşlığını bırakıp, SDA’dan ayrılan ve kendi partisini kuran ZaBiH Genel Başkanı Haris Silayciç’e en büyük destek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den gelmişti.

Gül ve Erdoğan, tıpkı bugün olduğu gibi seçim kampanyaları esnasında Saraybosna’ya kadar giderek, Bakir İzetbegovic’e karşı yarışan, Haris Silayciç’e gereğinden çok daha fazla destek vermişlerdi. Bu destek, Bosna-Hersek’in en kritik süreçlerden geçtiği o günlerde, Boşnak oylarının parçalanmasına sebep oldu. Ülkenin en büyük Boşnak partisi olan SDA’nın oyları neredeyse ikiye bölündü.

Ankara’nın aşırı ilgisi, Silayciç’i “Türkiye’ye açılan kapının anahtarıyım” havasına sokarken, SDA Genel Başkanı Suleyman Tihiç ve SDP Genel Başkanı Zlatko Lagumciya gibi ülkenin önde gelen siyasilerinin de, Türkiye’ye karşı tavır almasına sebep oldu.

Neticede, sel gitti, geriye kum kaldı. Ankara’nın çabaları, kamuoyu desteğini çok büyük oranda yitiren Haris Silayciç’i kurtarmaya yetmedi. Silayciç, son yerel seçimlerde önemli bir varlık gösteremedi. Bakir İzetbegoviç’in, Cumhurbaşkanlığı Üçlü Konsey Üyesi olduğu son seçimlerde de büyük bir hezimet yaşadı. Tihiç ve Lagumciya ise, halen Ankara ile mesafeliler.

Diğer taraftan, Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki ticaret hacmi istenen seviyenin çok altında. İki ülke aradaki ticaret hacmi 2010 yılında 297 milyon dolar ve 2011 yılında 357 milyon dolar olarak gerçekleşti. Halbuki, bugün milyar dolarlardan bahsediyor olmalıydık.

Bosna-Hersek halkının aylık gelir seviyesi, Türkiye şartlarının kat kat altında. Buna karşılık ülkedeki işsizlik oranı Türkiye’nin kat kat üzerinde. Resmi kayıtlara göre, Bosna-Hersek’te 541 bin 374 işsize karşılık, 689 bin 119 çalışan var. Bir başka ifadeyle, Bosna-Hersek, yüzde 45’lik oranla, Avrupa’da işsizliğin en yüksek olduğı ülke konumunda.

Balkanların; kalıcı ekonomik, kültürel ve sosyal işbirliklerine ihtiyacı var. Bu sebeple, Başbakan Erdoğan en kısa zamanda Balkan danışmanlarını değiştirmeli.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Demir Arşivi