Evrensel değerleri evreni Yaratan koyar
İmam Ebu Hanife “el-Alim ve-l-müteallim”=Alim ve öğrenci isimli eserinde “Yahudiler, Hıristiyanlar ve Mecusiler, hepsinin Allah’a iman ettiğini ancak Allah’ı tanımlarken sapıttıklarını anlatır ve bir örnek verir. üç adamdan birinin elindeki siyah üzüm tanesine “İnci” dediğini, elinde ayva olan ikinci adamın “İşte inci bu” dediğini, elinde yuvarlak bir çamur olan üçüncünün de “İşte hakiki inci budur” dediğini naklettikten sonra “İşte bu üçü inciyi tanımamakta birleşiyorlar.
Yahudiler “Uzeyir Allah’ın oğludur” demekle, Hıristiyanlar “İsa Allah’ın oğludur” demekle, Mecusiler Allah’a ortak koşmakla, Allah’ı tanımamada birleşiyorlar” diyor.
öğrencisi soruyor, “Peki Allah kelimesini nereden biliyorlar?”
öğretmen “Doğuştan kör bir insan, anasından duyarak gece, gündüz, sarı, siyah kelimelerini bilir ama gerçeğini bilemez.” Diye cevap verir.
Şimdi ben size sorayım inci hangisi?
Bunu tespit için ne yapmalı?
Dünyamızda demokrasi olduğuna göre oylayalım. “Siyah üzüm tanesine “İnci” diyenler, siyah kağıdı atsınlar, ayva tanesine inci diyen sarı kağıdı atsınlar, çamur yuvarlağına inci diyenler gri kağıdı sandığa atsınlar” denir. Oylanır, böylece hangisi çok oy alırsa onun dediği inci olur ve ülke de bir sorundan kurtulur.
İcazetli profesörlerimiz: “Mademki kanundur, kanunlara itaat farzdır” fetvasını verirler ve kurtulurlar. Gerçekten kurtulurlar mı?
Birileri de diyor ki: “İnci olmayan şeylerin oylamaya sokulması yanlış. Bu, evrensel değerlere aykırıdır. Oylamaya katılanların hepsi yüzde yüzü, çamura “İnci” deseler bu geçersizdir” diyorlar.
öbürleri de “Vay gerici, yobaz, çağdışı adam, sen nerelerden çıktın, sen çoğunluğun oyuna saygı göstermiyor musun?” diyerek üzerine yürüyorlar.
Bir zaman sonra o gericilikle itham edilenler demokrasi gereği oyun çoğunu alsalar be sefer de “Evrensel değerler oylanmazlar” diyerek itiraz ederler.
Peki, ama Evrensel değerleri kim belirleyecek?
İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın, kokladığımız çiçeğin, yediğimiz buğdayın kanununu kim koyduysa, özetle evreni kim yarattıysa evrensel değerleri de o belirler.
Yaratmayan, kendisi yaratılan biri kendisi gibi yaratılan hakkında değer biçerse bu hakiki değer olmaz, izafi değer olur.
Rabbimiz, “Ahkaf” süresinin 21’inci ayetinde Hud aleyhisselamdan önce geçen ve sonra gelen bütün peygamberlerin insanları Allah’tan başkasına ibadet etmemeleri doğrultusunda uyardığını haber verir.
Fransız ihtilalini yapanların, kanun kırbacı altında kral ailesinden birini öldürdükten sonra derisini yüzüp anayasalarının dışına deri olarak kaplayıp müzeye koyduklarını “İnsan derisine kaplı anayasa” isimli kitabında Prof. Tarık Zafer Tunaya 0haber vermektedir.
Suyun H2O iki hidrojen bir oksijenden meydana gelip gelmediğini “Halka soralım, referandum yapalım” demediğimiz gibi Rabbimizin bize bildirdiği doğrular ve yanlışlar da tabiat kanunları gibi kesinlik kazandığından oylamaya gidilmez.
Kimin kanununun adalet dağıttığını kim belirleyecek? Sorusuna ya parmak sayısı veya yumruk gücü cevap verirse nüfusu çok olan ülkeler ve silahı çok olanlar lehine adalet terazisi eğilme gösterir.
Hukuk, Hak’dan gelirse hukuk olur.
Halk’tan gelirse kanun olur.
Halk ise, kan, can, ten, kin taşıyan bir canlı olduğundan kanun kırbacıyla toplumlar inim inim inletilebilir.
Onun için çağdaş insan, Haktan gelen hukuku tavsiye eden insandır.