Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Ha rakı içmişsiniz, ha israf etmişsiniz ne farkı var?

Ha rakı içmişsiniz, ha israf etmişsiniz ne farkı var?

Allah (c.c.) korusun sakallı, tesettürlü, namazında, niyazında bir mü’min şeytana uysa da rakı içse hepimiz/topyekûn reaksiyon gösteririz. Böyle bir reaksiyon çok yerinde ve olması gereken bir tavırdır. Çünkü rakı (sarhoşluk veren bütün içkileri) içmek Kitap, Sünnet ve İcma ile haram olduğu kesinlikle bilinen büyük (kebâir) bir günahtır.

Lütfen dikkatle okuyunuz:

İsraf da şarap içmek gibi Kur’anla, Sünnetle, İcma ile haram olduğu kesinlikle bilinen bir günahtır.

Hakeza:

• Gıybet etmek,

• Zina fiilini irtikâp etmek,

• Hırsızlık yapmak,

• Kul hakkını gasp etmek,

• İnsanları aldatmak,

• Haset etmek,

• Tesettürsüz olmak,

• Fitne fücurluk yapmak… vesaire de Kur’an’la, Sünnetle, İcmayla haram olduğu kesinlikle bilinen kebâirden (büyük günahlardan)dırlar. Lâkin bunlardan zina fiilini işlemek hariç diğerlerine şarap içmek kadar reaksiyon gösterilmez. Çünkü bunlar genelleştirilmiş kötülüklerdir. İşlene işlene toplum bu günahları kanıksamış normal sayar hale gelmiştir.

İsraf, en büyük günahlar içinde olmasına rağmen insanlar (istisnaları hariç) bu günahı işlediklerinin farkında bile değil hale gelmişlerdir.

İyi bir mü’min olmamızı engelleyen hastalıklar bünyemizi ve toplumumuzu sarmıştır. Bu musibetlerden bir kısmını sayalım:

• Haset hastalığı

• Cimrilik hastalığı

• Müsrif olmak hastalığı

• Gıybet hastalığı

• Riya hastalığı

• Dedi-koduculuk hastalığı

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün; bu kadarlıkla iktifa ettik.

Müslümanlar! Kendinizi yoklayın bakalım; bu hastalıklardan üzerimizde olmayan var mı?

Yoksa bizler şeytanların kardeşleri miyiz? Böyle olanların öyle olduğunu Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber veriyor:

“İsraf edenler şüphesiz şeytanların kardeşleridir.” (İsra Suresi, âyet: 27)

Aman Allah’ım, nedir bu başımıza gelen musibetler. Uyandır bizi gaflet uykusundan; cezalandırarak değil, rahmet ve merhametinle uyandır bizleri.

Alış-veriş merkezleri, marketler, süpermarketler birer tapınak haline getirilmiş. Buralara girenler alış-verişlerini öylesine “ihlas”la yapıyorlar ki, sanki çıldırıyorlar gibi.

İlâhi hikmet insana kanaati, iktisadı emrediyor. Sapık tüketici ise israfı, aşırı tüketimi ve saçıp savurmayı emrediyor. İnsanlığın bir kısmı açlıktan ölürken bir kısmı da fazla tıkınmaktan çatlayıp gidiyor.

Hâlâ israf edenlerden miyiz, kendimize bakalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi