Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Tohum Ekme Mevsimi

Tohum Ekme Mevsimi

Bugün 4 Receb 1434. Receb, kan dökülmesi haram olan dört aydan biri. Ama Müslümanlar, etnik, mezhebi ve siyasi gerekçelerle birbirlerinin kanını dökmeye devam ediyorlar. Allah hidayet versin…

Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor: “Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram (hürmetli) olan aylardır.” (Tevbe 9/36)
Rabbimizin tayin ettiği “haram aylar”; Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb’dir. Her tür hürmete layık Haram ayların diğer üçü peş peşe gelirken, Receb ayı tek başına haram/hürmetli ay olarak kalır.

Receb ayı, aynı zamanda mübarek “Üç Aylar”ın ilkidir. “Üç Aylar”; Recep, Şaban ve içinde ‘bin aydan daha hayırlı’ Kadir gecesinin bulunduğu Ramazan ayıdır! Kıymetini bilen müminler için bu üç ay, sınırsız imkân ve fırsatlar sunar. Biz biliyoruz ki, Hz. Peygamber (s), diğer aylardan daha çok Recep ayına, Recep’ten daha çok Şaban ayına, ondan daha çok da Ramazan ayına önem verir, daha bir özen gösterir, daha fazla ibadet eder ve âhiret havasına girerdi. Efendimiz (s) üç aylar hakkında şöyle derdi:
“Receb ayı Allah’ın ayı, Şâban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Acluni, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)

Bu hadis-i şerif hakkında yapılan yorumlardan biri şöyledir: Receb ayında Allah Teâlâ’nın güzel isim ve sıfatlarını öğrenip düşünerek Tevhid’in hakikatini kavramak, Şâban ayında Allah Rasûlü’nü (s) sîreti ve sünneti ile birlikte tanıyarak onun ahlâkını kuşanmak ve ona bol bol salât u selam etmek, Ramazan ayında ise Kur’ân-ı Kerim’i daha çok okuyup anlayarak hayatımıza hakim kılmak işaret buyrulmuştur.

Zünnûn Mısrî bu üç ayı şöyle tanımlar: “Recep ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.”

Evet! Manevi ürünleri çoraklaşan gönüllerimizeekip-dikeceğimiz, sonra sulayıp geliştireceğimiz ve nihayet hasat edeceğimiz çok bereketli ve feyizli bir süreç olan “Üç Aylar”ın ilk günlerindeyiz…

Receb ayı girdiği andan itibaren Peygamberimizin (s) şu duasını dillerimizden düşürmemek gerekir:
“Allâhümme bârik lenâ fî Recebe ve Şa‘bâne ve bellığnâ Ramazân: Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek/bereketli kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)

Bu ayların kıymetini en iyi bilen Efendimiz (s): “Ölüp de pişmanlık duymayacak hiç kimse yoktur.” deyince ashab-ı kiram sorar: “O pişmanlık nedir yâ Rasûlallah?” Rasûlüllah (s) cevap verir:
“(Ölen,) muhsin (iyi, erdemli) bir kişi ise, bu hâlini daha fazla artıramamış olduğuna; şayet kötü bir kişi ise, kötülükten vazgeçerek hâlini ıslah etmediğine pişman olacaktır.” (Tirmizî, Zühd 59)

Öyleyse, Hesap Günü pişman olmamak ya da daha az pişman olmak için, salih amelleri çoğaltacak fırsatları kollamak durumundayız. İşte “Üç Aylar”, amellerin katlandığı bereketli bir mevsimdir.

Receb ayında oruç tutmanın, dua, tevbe ve istiğfarı çoğaltmanın, hayır-hasenatta bulunmanın faziletine dair hadis kitaplarında çeşitli rivayetler yer alır. Yine bu ay, içindeki iki gece ile bereketlenir.

Bunların ilki Reğâib Gecesi’dir ve önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gecedir. Receb ayının ilk cuma gecesine Reğaib gecesi denir. Elbette her Cuma gecesi kıymetlidir, ancak iki kıymetli gece bir araya gelince, daha bir kıymet kazanır. Reğâib; ihsanlar, ikramlar demektir. Allah Teâlâ bu gecede, müminlere, rağîbetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Dolayısıyla bu geceye özel bir hürmet gösterip, bu ihsan ve ikram sağanağından yararlanmak gerekir. Reğâib gecesini ibadetle, dua ve niyazla, nafile namazla, Kur’ân tilaveti ve tefekkürüyle, tevbe ve istiğfar ile geçirmek tavsiye edilir.

İbn Asâkir’de yer alan bir hadis-i şerif şöyledir: “Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şaban’ın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.”

Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşen İsrâ ve Mîrâc mucizesi de bu aya ayrı bir ulviyet kazandırır.

Hz. Peygamber (s), Şaban ayında da ibadete özel bir önem verir, Recep ayından daha fazla oruç tutar, sadaka verirdi. Esasen, Recep ayı Şaban ayına, Şaban ayı da Ramazan ayına bir hazırlıktır.

Hâsılı: Allah’ın lütfu ile üç aylar bulunmaz bir fırsattır! İbn Atâullah, Hikem-i Ataiye’sinde der ki:
“Kulluk görevlerini ileride bulunacak boş bir zamana ertelemek nefsin ahmaklığındandır.”
Ne ki insan, görevlerini, özellikle kulluk görevlerini hep ihmal edip erteler. Oysa Hasan-ı Basri:
“Dünya hayatı üç gündür. Dün, yarın ve bugün. Dünkü gün elinden içindekilerle birlikte geçmiştir. Yarın ise, belki de erişemezsin. Sen, elindeki sermayen olan bugünü iyi değerlendirmeye bak.” der.

Evet, bugün 4 Recep; vahiy tohumlarını gönül toprağımıza ekme zamanı… Bereketli bir hasat için…

NOT: Cemil Tokpınar ve Ahmet Bulut’la Üç Ayları konuştuğumuz “Namazla Diriliş”i www.dosttv.com dan izleyebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi