Ayhan Demir

Ayhan Demir

Suni Tarih Yazım Projesi: Üsküp 2014…

Suni Tarih Yazım Projesi: Üsküp 2014…

Makedonya Cumhuriyeti’nde, Arnavutların kurucu unsur olarak kabul edildiği ve Türklerin de kısmen olumlu etkilendiği Ohri Çerçeve Anlaşması’ndan iki yıl sonra, 2003 yılında, AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın imzalanması ve Mart 2005’te aday ülke statüsünün elde edilmesi, Makedonya Cumhuriyetini oluşturan halklar arasında etnik ve kültürel barışın sağlanması umut verici gelişmelerdi.
Ne var ki dönemin Makedonya Başbakan Ljubco Georgievski’nin, anayasa değişikliğine yönelik parlamento görüşmelerini sürekli ertelemesi ve konuyu referanduma taşımak istemesi, hayal kırıklığına yol açtı.
11 Eylül uçaklamasını fırsat bilen Makedon siyasilerin, bu ülkede yaşayan Müslüman halklara, potansiyel terörist muamelesi yapması hayal kırıklığının boyutlarını daha da artırdı.
Aslına bakılırsa, ortada gerçek bir terör ve gerçek bir terörist var. Ancak bu terörün kaynağı, Makedonya Müslüman hakları değil, Osmanlı kültür eserlerine sahip çıkmayan ve suni tarih yazım projeleri ile tam bir tarih ve kültür terörü gerçekleştiren Makedonlardır.
Makedonlar, Osmanlı kültür eserlerine sahip çıkmadıkları gibi birçok tarihi eserin tepesine Ortodoks haçı takıyor ve kiliseye çeviriyor. 1992 yılında Manastır ve Pirlepe’deki saat kulelerine Ortodoks haçı takılması, on bin Müslümanın yaşadığı Pirlepe’de ayakta kalabilen tek Osmanlı camisi olan Çarşı Cami’nin defalarca kundaklanması ve restorasyonuna müsaade edilmemesi, ibadete açılmasına izin verilmeyen Manastır’daki Yeni Cami’nin sanat galerisi olarak kullanılması, 2002 yılında Ohri’deki İmaret Cami’nin yıkılarak yerine kilise yapılması, 2001 yılında Üsküp’teki Vodno Dağı’na ucube bir haç dikilmesi, bu ülkedeki Makedon tahammülsüzlüğünün sadece birkaç örneğidir.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Makedonya Hükümeti, Üsküp Büyükşehir ve Merkez Belediyesi, 2010 yılından beri, Makedonluk ve Ortodoks Hıristiyanlık dışında tüm etnik ve dini unsurları yok sayan ‘Üsküp 2014’ isimli bir projeyi hayata geçirebilmek için yoğun gayret sarf ediyor.
Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski’nin talimatıyla hazırlanan Üsküp 2014 projesi kapsamında, Nikola Karev, Pitu Guli, Büyük İskender, Goce Delçev, Dame Gruev, Çar Samuil gibi, birçoğu Osmanlı döneminde eşkıya olarak kabul edilen isimlerin heykel ve sembolleri dikildi. Buna karşılık aynı meydanda 1925 yılında Sırplar tarafından yıkılan ve Balkanların en önemli mimari eserlerinden birisi olan Burmalı Camii’nin inşasına müsaade edilmiyor.
Makedon Ortodoks Kilisesi Burmalı Cami’nin altında kilise temellerinin bulunduğunu iddia ediyor. Ancak bu iddia Ermeni asıllı Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Kosta Balabanov tarafından kesin bir dille yalanlanıyor: “Bu iddiaların hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Burmalı Camii’nin altında hiçbir zaman kilise temelleri bulunmamıştır. Bunun en büyük örneği 15. yüzyılda Üsküp’e gelen ve Üsküp’ün bu bölgesini resme alan Hollandalı bir ressamın gravürüdür. Bu gravürde Burmalı Camii’nin bulunduğu bölgeyi ele alan ressam eski Üsküp’ü önüne alarak gördüklerini çizmiştir. Vardar Nehri’nin sol bölgesi ve sağ kısmını da resmeden ressam, ne gördüyse onu çizmiştir. Bu gravür, Burmalı Camii’nin bulunduğu yerde kilisenin olmadığını açık ve net bir şekilde göstermiştir.” [Makedonya Zaman, 03 Ekim 2009]
‘Üsküp 2014’ projesi, 9 milyar Denar (yaklaşık 150 milyon Euro) gibi, oldukça yüksek bir maliyete sahip. Ancak Makedon yönetimin asıl gayesi “Bu ülke Ortodoks Hıristiyan ve Makedon’dur!” mesajı vermek olduğundan, maliyetin yüksekliği gözlerine görünmüyor.
Üsküp’te, günün ilk ışıklarını balkonunuzdan seyrederken, gün boyu çalıştığınız ofisinizde başınızı her kaldırdığınızda, akşam balkonunuzda birkaç bardak çay yudumlarken, gece pencerenizden gökyüzünü seyrederek uyumak istediğinizde gözünüz hep Vodna Dağı’nın tepesindeki ucube haç işaretine takılıyor.
Üsküp Şehir Meydanı, at sırtındaki eşkıyaların heykelleriyle, Helenistik döneme ait bir at meydanı haline geldi. Meydanın dört bir tarafında, taştan ve tunçtan atlılar. Sağa bakıyorsunuz heykel, sola bakıyorsunuz heykel. Başını kaldırıyorsunuz heykel, eğiyorsunuz yine heykel. Geçmişinde neredeyse hiçbir kahramanlık destanı bulunmayan Makedonlar, köprü başlarına aslan heykelleri yerleştirerek, cesaret toplamaya çalışıyor.
1698 yılında işgal ettiği Üsküp’ten, iki yıl sonra yakıp, yıkarak ayrılmak zorunda kalan Avusturya Generali Piccolomini bile şehrin tarihi dokusuna bu denli büyük bir zarar verememişti.
Yazımızı, önemli bir uyarıyla noktalayalım. Umarız Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yetkilisi, yapımına mani olamadıkları ‘Üsküp 2014’ projesinin açılışına da katılmazlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ayhan Demir Arşivi