Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Şeytana Fıkra anlatmak...![1]

Şeytana Fıkra anlatmak...![1]

Diş ağrısını iyiden iyiye hissetmeden doktora gitmeyen, yağmurdan ıslanmadan şemsiye almayan bir topluluğuz maalesef… Acı, bir nimettir… Vücudun herhangi bir yerindeki arızayı bize önceden bildirir. Aksi halde ne böbreğimizdeki taşlardan haberimiz olurdu ne de dişimizi çürüten bakterilerden…

Esed ve benzeri kafir liderleri birer mikrop olarak algılıyorum… Normal mikroplardan sadece iki farkları var. Şekil olarak insanlara benzemesi, bir de yaptıkları tahribatlardan sorumlu olmaları… Aksi halde hiçbir fakları yoktur mikroplardan…

Bu günlerde Esed ve yandaşları, ümmete sanki şöyle sesleniyor;

“Ey dünya müslümanları! Dünyayı sevmenizden ve cihadı gündeminize almayışınızdan dolayı Allah, kalplerinize korku saldı… Sizlerin amansız düşmanları olan bizler, hristiyanlarla birlikte sizleri parçalara ayırdık ve aranıza kalın duvarlar ördük… Birbirinizi tanıyamaz oldunuz…

Bir mikrop, canlı bir hücreye nasıl acımazsa bizler de müslümanlara, özelliklede Suriyeli kardeşlerinize öyle acımayız… Yaptıklarımıza bakıpta ‘bunu insan yapamaz!’ demeyin… Bizler insanız… Bizleri anlamanız için din değiştirmeniz lazım…

Bizler, siz müslümanlar için çok önemliyiz… Müslümanları şehadete uğurlayan bizlerin kurşunları değil mi? Allah içinizden şehidler almak istemiyor mu? Allah hanginizin daha güzel amel işleyeceğini göstermek istemiyor mu? Uğrunda cihad edenlerle oturanları ayırmak istemiyor mu?

Can ve mal ile cihad ibadetini ifa etmeniz için bizler birer fırsatız… Varlığımız sizin bu ibadetleri tatmanız için güzel bir fırsat değil mi?

Oruç ibadeti yılda bir ay, hac ibadeti ömürde bir kez… Kurban ibadeti yılda bir kez… Mal ve can ile cihad ibadeti ise yılın her günü… Çeçenistan’da… Afganistan’da, Irak’ta… Patani’de… Ve bizlerin başlattığı Suriye’de…

Tüm dünya müslümanlarına cihad ayetlerini, gece namazlarını, gözyaşlarıyla süslenen içten duaları hatırlattık… Milyonlarca müslümanların, imanlarını sorgulanmalarına vesile olduk… Bunun bir bedeli olmamalı mı?

Bizim savaşımızla İranın islamın neresinde olduğunu görmeniz bile sizin için bir nimettir...!

Her ibadetin maddi ve manevi bir bedeli vardır… Cihadın da bedeli kan, gözyaşı, yetim-dul kalmalar ve yaralanmalar…

Suriye’deki kardeşlerinize üzülmeyin! Siz sadece Suriye cihadına katkıda bulunmamanıza üzülün…

Allah’ın, ölümüne takdir ettiği canları avlıyoruz biz… Allah’ın dilemediği cana kurşun atamayız… Başınıza gelen her musibet Allah’ın izniyle yazmıyor mu kutsal kitabınızda!

İnsan vaktinde ölür… Suriye halkının ecelini öne almak gibi bir gücümüz olsaydı bir tane canlı bırakmazdık...

Size de uğrayacağız… Şimdiden düğün hazırlığınızı yapın… Sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi sanıyorsanız uyumaya devam edin…

Sizleri meydanlarda görmek ve bizlere lanetler okumanız bizleri üzmüyor…

Siz toplanan kalabalıklar bir günlük yevmiyelerinizi mal ile cihad ibadetine kullanmış olsaydınız işte o zaman bir kaşık suda boğardınız bizleri… Sizleri şimdilik kuru kalabalık olarak algılıyoruz… Ne zaman ki kalplerinizde dünya sevgisini çıkarır ve dünya müslümanı olmaya karar verirsiniz, işte o zaman zaferler kazanmanın kolay olur...

Bizim siz müslümanlara olan öfkemiz ve kinimizden dolayı yaptığımız işkencelere son vermemiz için batıdaki dostlarımıza bizi şikayet etmenizi, şeytana fıkra anlatmak gibi birşey olarak algılıyoruz...!”

***

Evet, değerli okuyucu kardeşlerim...!

Kafiri kafire şikayet etmektense güç birliği yapıp yardımı Allah’tan bekleyelim...


[1] Fayda verir düşüncesiyle bazı değişiklikler yaparak eski bir yazımı sizlerle paylaştım...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Feyzullah Birışık Arşivi