Ayhan Demir

Ayhan Demir

Gülenci yapılanma yükselişte

Gülenci yapılanma yükselişte

Geçen hafta Bosna Hersek İslam Birliği’nde, önemli değişiklikler oldu. Bosna Hersek İslam Birliği Meclisi, İslam Birliği’ne bağlı bir heyetin Ankara ziyaretinin hemen ardından, bu ülkedeki dokuz müftülüğün görevlendirmelerini yaptı.

Pek gündeme gelmeyen bu görevlendirmelerde, oldukça dikkat çekici detaylar var. Görevlendirme dediğimize bakmayın, tıpkı Reis-ul Ulema (İslam Birliği Başkanı) gibi, müftüler de seçimle belirleniyor.

BH İslam Birliği Meclisi’nin geçtiğimiz hafta Saraybosna’daki Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde düzenlenen oturumda oy birliği ile alınan karara göre; ülkede bulunan dokuz müftülükten, üçünde eski müftüler görevlerine devam ederken, altısına yeni müftüler seçildi.

Kendisine bağlı 27 imamın, Türkiye’ye getirilerek, Gülen grubuna bağlı kurumlarda gezdirildiği ve karşılığında açık bir propaganda yazısının web sitesine eklendiği Tuzla’nın yanı sıra Bihaç ve Zenitsa şehirlerindeki müftüler, yeniden aynı göreve seçildiler.

BH İslam Birliği Meclisi, Saraybosna, Mostar, Gorajde, Travnik, Banyaluka ve Askeri Müftülük için de yeni isimlere yetki verdi.

Burada dikkat çeken ilk husus, Bosna Hersek gibi çok etnik unsurlu ve çok dinli bir ülkede, ordu bünyesinde görev yapan Askeri Müftülük makamının bulunuyor olması. Demek ki, ordu mensuplarının da bir dini olabiliyormuş! Demek ki, din kışlaya girince devlet yıkılmıyormuş!

Başlı başına dile getirilmesi gereken bu hususu, şimdilik böylesi bir derkenar ile noktalayıp, devam edelim.

Yeni müftü atanan şehirlerden, özellikle iki tanesi, Mostar ve Saraybosna dikkatleri çekiyor.

Mostar İslam Birliği Meclisi eski Başimamı Salem Dedoviç’in müftü olarak atandığı Mostar Müftülüğü, devlete bağlı resmi okullardaki öğrencilere, Fetullah Gülen’e ait kitapları okuma yarışması düzenlenmesi, bu kitapların çocuklara para karşılığı satılması ve bu yarışmayı kazanan 40 öğrencinin, Türkiye’de Gülen grubuna bağlı kurumlarda gezdirilmesi ile gündeme gelmişti.

Bugüne kadar Saraybosna Müftüsü görevini yapan Husein Smayiç, hem Reis-ul Ulema Yardımcısı hem de Bosna Hersek Dinlerarası Konsey Başkanı olarak atandı. Çifte terfi yaşayan Smayiç’in, Gülen grubuna bağlı Novo Vrijeme gazetesinde yazıları yayınlanıyor.

Smayiç’in damadı Selçuk Yeşilyurt’un ise Gülen grubunun Bosna Hersek yapılanmasına bağlı birkaç otelin sözde işletmeciliğini ve çeşitli organizasyonların koordinasyonunu üstlendiği biliniyor.

BH İslam Birliği, ülke sınırları dışında olmasına rağmen kendisine bağlı olarak görev yapan, Slovenya’daki Lyublyana ve Sırbistan’daki Sancak müftülüklerini de belirliyor. Bu doğrultu’da Lyublyana Müftülüğü için Dr. Necad Grabusa ve Sancak Müftülüğü için Muamer Zukorliç yeniden görevlendirildiler.

Zukorliç’in yeniden Sancak Müftüsü olarak atanmasının da bir anlamı var: “Bosna Hersek İslam Birliği, Sırbistan’daki Müslümanların müftüsü olarak, sadece Muamer Zukorliç’i tanımaktadır.”

‘TÜRKÇE’ DÜŞÜNMEK…

Sancak Müftüsü Muamer Zukorliç’in yeniden aynı göreve atanmasının önemini ve Sırbistan’daki ‘çift müftülük’ meselesini önümüzdeki haftalarda detaylı olarak kaleme alacağız. Ancak hazır konu açılmışken bir hususa daha dikkat çekmeliyiz.

BH İslam Birliği Meclisi’nin müftü değişikliği yaptığı şehirlerden birisi de Gorajde idi. Gorajde Müftülüğü’ne, Bosna Hersek İslam Birliği’ne bağlı olan Radyo Bir’in eski müdürü Remziya Pitiç getirildi.

Pitiç’e Dokuz Eylül İlahiyat’ı bitirdiği için açık destek verirken, Cezayir’de okuduğu için Zukorliç’i görmezden gelmek Anadolu Ajansı Balkan Bölge Müdürlüğü’ne yakışmadı. Önemli olan Türkçe konuşmak değil, ‘Türkçe’ düşünmektir.

Yeri gelmişken, küçük bir hatırlatmada bulunalım: Bosna Hersek’te, Türkçe konuşan ama ‘Türkçe’ düşünmeyenler var. Anadolu Ajansı’ndan beklenen, Başbakan Erdoğan’ın ‘inlerine gireceğiz’ dediği, bu kişileri ve faaliyetlerini gün yüzüne çıkarmasıdır. Görmezden gelmek değil!

ÖZLENEN TABLO

Kosova’nın iki büyük Türk partisi var: Kosova Demokratik Türk Partisi ve Kosova Türk Adalet Partisi. KDTP lideri ve Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ile KTAP lideri ve Mamuşa Belediyesi Başbakanı Arif Bütüç, yaşanan derin görüş ayrılığı sebebiyle, yıllardır görüşmüyorlardı. Her iki partinin mensupları da, birbirlerini düşman bellemişti. Özellikle seçim dönemlerinde, tartışma ve kavgalar yaşanıyordu.

Kosova Yerel Seçimleri’nin ardından, Başbakan Erdoğan’a ve her iki Kosovalı siyasetçiye, birlik çağrısı yapmıştık. Bu çağrımız, geçtiğimiz günlerde karşılık buldu. Başbakan Erdoğan’ın araya girmesiyle, Yağcılar ve Bütüç, iki yıl sonra bir araya geldiler.

Umarız, 23 Nisan’da birlikte hareket eden her iki Türk siyasetçi, bu birlikteliği yaklaşan parlamento seçimlerinde de devam ettirirler. Aksi halde, ülke parlamentosunda azınlıklara tanınan garanti milletvekilliği hakkının kaldırıldığı Kosova’da, netice büyük bir hüsran olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ayhan Demir Arşivi