D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Nil’den Fırat’a İsrail’in Fırat sınırları

Nil’den Fırat’a İsrail’in Fırat sınırları

Şu sıralarda, Kudüs’te Mescid-i Aksa’da olup bitenler kimleri ilgilendiriyor? 

Hemen “bütün müslümanları” diyeceksiniz...

Türkiye’de bütün partiler, başta iktidar partisi olmak üzere açıklama üzerine açıklama yapıyorlar; tepkilerini dile getiriyorlar. İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırısı elbette daha fazlasını gerektiriyor. Fakat bir parti var ki, onun yüksek seviyede tepkisi bir türlü kamuoyuna mal olmuyor. 

Bu parti HDP!

Onun beşuş çehreli pişkin eş başkanlarından, ortalıkda dolaşan miletvekillerinden bir protesto sesi yükseldiğini duydunuz mu? 

Şu sıralar patronlarını buldular ve artık bunu saklamıyorlar. Gerçek patron ABD. ABD’nin patron olduğu yerde, arkaplandaki patron kimdir? Elbette İsrail!

ABD’nin yeni bir Ortadoğu stratejisini devreye soktuğunu görmemek mümkün değil. Bu stratejide Ortadoğu’nun hâkim unsurları değil, çoğunluk dışında kalan veya marjinal unsurları esas alınmış. 

İslâm dünyası kavramı öncelikle sünnî İslâm’a göre tanımlanır. Şiiler, dünya müslüman toplumunun yüzde onbeşi nisbetindedir. Batı emperyalizmi Ortadoğu’da varlığını süreklileştirmek için İsrail’i yüz yıl önce bu coğrafyaya monte etti, devletleşmesini sağladı. İsrail’i takviye edecek unsurlar, Lübnan’da vardı. Suriye’den Lübnan ayrılarak Hıristiyan nüfusa ayarlı bir cumhuriyet kuruldu. Hatta Fransa bir süreliğine Lazkiye merkezli bir “alevi”, gerçekte Nusayrî devleti bile kurdu. 

Bugün ABD’nin şiiliği himayesinin en görünür olduğu yer, Irak’dır. Irak’ın merkezi şiiliğe terk edilmiş, bu merkez de İran’la tabii ilişkilerini geliştirmiştir. Bugün Irak siyaseti üzerinde İran tesirinin giderek arttığı şüphe götürmez. 

Bölgede asıl zıtlığın uzun süre İran-İsrail arasında olduğu görüntüsü verildi. İran da rolünü iyi oynadı, İsrail de. Arada silah alışverişinin dahi olduğuna dair bir hayli belirti ortaya çıktı. Şimdi İran İsrail ilişkilerinin perde önünde zıtlık görünse bile arkaplanda işbirliğinin pişirileceğini görmek durumundayız. ABD açıkça İran’a yanaşıyor. Bu bölge stratejisi açısından çok önemli. İran’la ilişkileri geliştiren bir ABD’nin Türkiye ile ilişkilerini aynı seviyede koruması mümkün olabilir mi? Bu zor görünüyor. 

ABD-İsrail blokunun bölgedeki tabiî yakın müttefikleri din ve mezhepce farklı olanlar. Şimdi Ortadoğu’nun iki büyük topluluğu Araplar ve Türkler olduğuna göre, etnik olarak da bu büyük toplumdan ayrıştırılacak grup tabiî olarak Kürtler...

Bu Irak’da yapıldı, şimdi Suriye’de yapılıyor. Üçüncü safha Türkiye mi? Asla ihtimal dışı değil. 

ABD, IŞİD üzerinden sünniliğe saldırırken, PYD üzerinden de Türkiye’ye dirsek gösteriyor. 

Rojova bilmem nesi S.Gayri-Müslim bunu açıkça söyledi. Bölgede ABD-İsrail’in müttefikleri Hıristiyan gruplar, Ezdiler ve laikler... Benzer sakızları HDP’nin vekilleri de çiğneyip duruyor. Tabiî olarak PKK ve PYD bu tasnife giriyor. Başka kim giriyor? Esed Suriyesi!

Bugüne kadar ABD uçakları IŞİD’i ve bazı başka radikal muhalif Suriye gruplarını bombaladı. Ya kimyasal silah kullanan Esed’e karşı ne yaptı? Hiçbir şey!

Yeni Ortadoğu şekillendirilirken, Esed’in veya onun halefinin önemli yeri olacak. İsrail’in güvenliği buna bağlı. Ya Nil’den Fırat’a İsrail projesinin Fırat ayağı kime emanet edilecek? Dinsiz, laik Kürt gruplara! Allah, Müslüman Kürtleri bu fitneden muhafaza etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi