Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Zırvalar denizinde boğuluyoruz

Zırvalar denizinde boğuluyoruz

Büyük zat saçmasapan ne derse alkışlanır
Farketmez haram-helal ne yerse alkışlanır
Boşaltsa alkışçının her sabah ceplerini
Ve sonra çaldığından ne verse alkışlanır.

ülkenin orta yerine yıldırım düşer gibi bir büyüğün üfürük şeklindeki görüşleri..
Ne karşı duran olur, ne eleştiren..
Sadece alkışçılık serbesttir..
a) Simge üfürüğü:
Başörtüsüne, sakala, bıyığa, uzun eteğe bile ‘simge’ diye yaklaşanlar, kabak gibi kalçasını açanlar da, uyuşturucu çekip uçanlar da, Amerika’yı vatan seçenleri hiç simge görmez.
Dün, komşum Emin’in ilköğretim okulunda okuyan kızına bir akrabası saat hediye etmiş. Emin saate bakarken akrebinde, yelkovanına, Hıristiyanların sembolü ‘haç’ işlendiğini görmüş..
Olur böyle yaramazlıklar..
Saati imal eden mutlaka Hıristiyan’dır.. Amma o saati kullananlar Müslüman’dır çoğu zaman.. Satışı yapanlar ise bazı hacı emmilerin süper marketleri.. Haç sembollü saati iade etmekte zorlanır komşum..
Kızı Sibel malûm, saati taksa koluna ve ‘simge’ meraklıları görseler hiç aldırış etmezler.. çünkü İslâmî simge değildir..
Hani bir de ‘Kamusal alan üfürüğü’ esmişti vakti zamanında..
Neredeyse her yer ‘kamusal alan’ ilan edilecekti.. Oralarda İslâm’ı çağrıştıran hiçbir şeye müsaade yoktu..
Saymadınızsa saymanızı tavsiye ederim.. Bakın bakalım kaç ülkenin bayrağında haç işareti vardır.. Bu bayraklar resmi protokolde çankaya’ya girse mani olan çıkar mı? Elbette çıkmaz..
Emirler hep yukarılardan gelir:
“Açacaksınız..”
Hayır açmam dediğiniz zaman kartel medya avcıları mutlaka sizleri vururlar.. Daha doğrusu halk içine çıkmaktan alıkoyarlar..
Hele bir de “Ben devletim” diyen devletliler isterse, hakkınızı dahi arayamazsınız..
Böylece ‘kamusal alan’ üfürüğüne de (b) demeden temas etmiş olduk..
c) 367 üfürüğü:
Bu üfürüklerin tamamı "ergenekon" canibinden mi geliyor ne?
Onursal beyimiz 367 yerine 883 demiş olsaydı kim karşı çıkabilirdi?
Hiç kimse...
d- Ulusal üfürük:
Eskiden "milliyet, milliyetçilik" bildiğimiz kavram kısa bir süre içinde "Ulusal, ulusalcılık" olup çıktı karşımıza...
Mao denilen herifin bir dahli var mıydı acaba?
Hani ya, Ergenekon çetesinin omurgasını oluşturan görüş tamamen Mao taraftarlarıdır da, onun için soruyorum...
Bazı mahfiller son günlerde ulusal taarruza geçtiler...
Ben bu sallardan, sellerden asla hazzetmedim... Acaba 'Misyonersel' bir 'zırvasallık' mıdır, 'solsal' bir eylem midir, bilemiyorum...
Akılsal değil...
İlimsel değil,
Velakin her yanını seller almış, sallar yüzüyor göletlerinde...
Yakında "ulusal" takılmamanın cezası gelir mi, bilinmez...
Yani sizin anlayacağınız çok şeyler değişiyor... Bazılarının dedikleri gibi taşlar yerinden oynamaya başladı...
Bu ulusalcıların kesinlikle Ramazansal, oruçsal sorunsalları yok...
öyle amma, dertleri ne ki?
Maalesef 8 kippalı arasında bir takkeli görseler, derhal fark ediyorlar ve hurra hücuma geçiyorlar...
Kippa yahudi serpuşu...
Takke'yi Müslümanlar kullanıyor...
Anlıyor musunuz meselenin 'incesel' taraflarını...
Zannediyorum herkesi hödüksel yapacaklar... Olmazsa medyasal lince tabi tutacaklar...
Korktunuz mu dostlarım?
Vallahi ben bunların onyüzbininden perva etmiyorum... ürürürler üfürürler kalırlar yerlerinde... Şayet geriye doğru kaçarsanız işte o vakit yandınız demektir... Sizi ta mezara kadar kovalarlar...
Unuttum be!..
Ne yapayım, yaşlılık ve üstüne bir de oruç olmak çökünce zırvalar altında boğulur gibi oluyorum... Mazur göresiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi