Ülkemden bir Kutsiyetpenah Hazretleri geldi, geçti ve gitti…

Bir kısım sosyal ve sosyal olmayan medyaya göre tercih ettiği arabayla “ bir yerlere” mesaj vermiş.

Bu ülkede sık sık haberi yapılan, israfı önlemek için kanun bile çıkarılan makam araçlarında bile skandallar bitmiyorsa Papa 1. Francisco’nun mesajı da havada kalmıştır.

Hem Papa Hazretlerine ne oluyor ki gelip bir Müslüman ülkede lükse, israfa karşı mesaj verme ihtiyacı hissediyor. Biz bilmiyor muyuz  kitabımız Kur’anı Kerim’ deki o muhteşem “Yiyiniz, içiniz israf etmeyiniz!” ayetini…

Bizim geleneklerimizde misafire en iyiler ikram edilir, sunulur, kullandırılır. Evlerde misafir geldiğinde kullanılan odalarımız, tabağımız- çanağımız, yorganımız, havlumuz ayrıdır, hazır kıt’a bekletilir. Bunu öğrenmeyip de ta Vatikan’dan araba tercihi olarak Fiat Albea istenmesiyle bize de ayıp edilmiş oldu. Çok alındık…

Ayrıca, araba marka ve modellerinin Türkçe okunuşu üzerinden, “Opel Corsa, Toyota Corona”  söylemindeki gibi, mizah üretenler Papa’nın tercihi için  “kıl-i-o” demişler midir bilemem.

İşin dini ve sosyal tarafı böyle ama ya ekonomik boyutu?

Vehbi Koç’un, şimdi torun Mustafa Koç’un o kadar paraya rağmen lüks araçlar yerine kendi ürettiklerini kullanmaları gibi bir şey Papa’nın tercihi. “Yerli malı, yurdum malı herkes bunu kullanmalı” demiş bence Papa.

“Güvenlik sebebiyle”  Kutsiyetpenah’ların tercih ettiği Fiat Albea araç yerine başka araç verilmesi de rekabete aykırı bir durum bence. Ticarete devlet taraflılığı düşmüştür. Fiat Albea vermemekle küsüp barışılan Koç’lara da bir mesaj var mıdır bilemem tabii. İkame olarak verilen aracın Türkiye ortağının OYAK olmasını da es geçmemek lazım bu arada.

Araç tercihi vs. göstermelik olabilir ama gerçek mesaj; çantasını kendisi taşıyan, uçağa binerken düşme tehlikesi geçiren Papa görüntüsündeydi.

Alışkanlıklar gerçeklerin aynasıdır.