Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Gavur PKK güçlense hepimizi keser

Gavur PKK güçlense hepimizi keser

Pkk din düşmanı. Müslüman Kürt çocuklarını öldürüyorlar. Biraz güçlenseler hepimizi keser bunlar. Özerklik isteyenler ahirette bunun hesabını veremezler.

Müslüman Kürt evlatlarımız bu örgüt tarafından kıtır kıtır kesiliyor. En çok Kürtler Müslüman, onların içine de gâvurlar bunları musallat etti. Gariban Müslümanları perişan ediyorlar. 17 yaşında kurban dağıtan çocuğu öldürdü bunlar. Silahla tarıyorlar, ondan sonra tavandan atıyorlar, bıçak saplıyorlar, araba ile eziyorlar. Anne babası ayağındaki benden tanıyabiliyor anca. 

Bunlar din düşmanı. Bunlar güçlense hepimizi böyle keserler. Hey gidi sakallı, sarıklı olup da PKK'yı destekleyenler, akıllı olun. Bunlar yönetimi bir ele alsınlar sakalınla birlikte kafanı da kesecekler.

BİR YUDUMDA YERLER

Şu anda elimizde bulunan Türkiye Cumhuriyeti toprakları elimizde kalan son Vatan topraklarıdır.

Bunun üzerinde oyunlar oynanarak elimizden alınmasına, bunun da parçalanmasına dair gayretler hortlamış durumda. Bunu nasıl kabul edeceğiz? Devamlı arkadan hançerleniyoruz. Bazı halkımız da aldatılıyor. Yarın onlar Yahudi’nin, Büyük Ortadoğu Projesi’nin aleti olacaklar. Nasıl Türkiye’ye “Açın sınırları” diye yalvarıyorlar, daha büyük olaylarla karşılaşacaklar. Sen özerklik istiyorsun, istediğin yer bir avuç yer. Sen bir avuç yerde özerk olduğun zaman zaten önüne gelen seni bir yudumda yiyecek. Parçala, böl, ye. Sen bunu anlamıyor musun? Ezanlar durursa, vatan toprağı bölünüp de oradaki insanlar mağdur olursa bu vebaldir. Bu kadar insanın kul hakkına girilmiş olur. Vatandaşlar çok uyanık olacak. 

HESABINI VEREMEZLER

Zerre kadar vatanın bölünmesine alet olurlarsa ahirette cevabını veremezler. Şehitlerin ailelerinin ve gazilerin terörle mücadelede söz sahibi olması gerekiyor. 

Katillerin asla affedilmemesi, serbest bırakılmaması lazım. Çünkü hükümetin, devletin hakkı değil.

Kur’an-ı Kerim’de “Zulme uğramış, şehit düşmüşlerin kan sahiplerine saltanat ve güç verdik” deniyor.

Hak, kan sahibinindir. Kan sahibi ise şehitlerimizin babalarıdır, gazilerimizdir. Kimse şu, bu adına, “İlerleyeceğiz, şöyle olacağız, böyle olacağız” diyerek kan sahiplerinin kanını bağışlama hakkına sahip değildir. 

RASULLULLAH' A (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), AİŞE VALİDEMİZE İFTİRA EDİYOR

 

Ey Mus­ta­fa İs­la­moğ­lu! Sen Pey­gam­be­ri­miz (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in Âi­şe va­li­de­mi­ze ha­yız­lı iken Kâ­be­’ye gir­me­si için izin ver­di­ği­ni, ay­rı­ca Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in bay­ram­lar­da ha­yız­lı ka­dın­la­rın da ca­mi­ye gel­me­le­ri­ni em­ret­ti­ği­ni id­di­a edi­yor­sun ve şöy­le di­yor­sun: “Kâ­be, mes­cid­le­rin ana­sı­dır. Eğer mes­cid­le­rin ana­sın­da âdet­li ka­dı­nın bu­lun­ma­sı ca­iz­se, di­ğer mes­cid­ler­de bu­lun­ma­sın­da ne gi­bi bir be­is ola­bi­lir? 

Bu me­yan­da Al­lah Ra­su­lü bay­ram­lar­da ha­yız­lı ka­dın­la­rın da ca­mi­ye gel­me­le­ri­ni em­ret­mi­ş…­” (Ya­hu­di­leş­me Te­ma­yü­lü, sh: 210)

Bu gö­rüş­le­ri­ne de­lil ola­rak da: Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in, hac yol­cu­lu­ğu­na çık­tı­ğın­da yol­da âdet gö­ren ve bu ne­den­le hac ya­pa­ma­ya­ca­ğı en­di­şe­si­ne ka­pı­la­rak ağ­la­yan Âi­şe (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ)ya söy­le­miş ol­du­ğu:

LEHİNE DEĞİL ALEYHİNE

“Şüp­he­siz bu (ha­yız ha­li), Al­lâ­h’­ın Âde­m’­in kız­la­rı­na yaz­dı­ğı bir şey­dir (sen bun­dan me­sül de­ğil­sin). Ar­tık sen Bey­tul­lâ­h’­ı ta­vaf et­me dı­şın­da hac ya­pan bir ki­şi­nin ya­pa­ca­ğı (Ara­fat-Müz­de­li­fe vak­fe­le­ri ve şey­tan taş­la­ma gi­bi va­zi­fe­ler­den) her­şe­yi yap.” (Bu­hâ­rî, Hayz:1, no:290, 1/113)ha­dîs-i şe­ri­fi­ni zik­re­di­yor­sun.

Hal­bu­ki bu ha­dîs-i şe­rîf se­nin le­hi­ne de­ğil, aley­hi­ne bir de­lil teş­kil et­mek­te­dir. Zi­ra “Bey­tul­lâ­h’­ı ta­vaf et­me!” de­mek, “Mes­ci­de gir­me!” de­mek­tir.

Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in ha­yız­lı ka­dın­la­rın bay­ram na­maz­la­rın­da ca­mi­ye gel­me­le­ri­ni em­ret­ti­ği­ni söy­le­men ise bü­yük bir if­ti­ra ve ce­ha­let ese­ri­dir.

EN CAHİL MÜSLÜMAN BİLİR

Zi­ra Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) dö­ne­min­de bay­ram na­maz­la­rı za­ten ka­la­ba­lık­tan do­la­yı ca­mi­de  de­ğil, mu­sal­lâ de­ni­len boş alan­da kı­lı­nır­dı ki si­yer­le il­gi­li en ufak bir ma­lu­ma­tı olan bi­le bu­nu bi­lir. Ni­te­kim bir­çok ri­va­yet­ler­de (Ebû Dâ­vûd, Sa­lât:256, no:1158) Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in bay­ram na­ma­zın­dan dö­ner­ken, git­ti­ği yol­dan de­ğil de baş­ka bir yol­dan dön­dü­ğü zik­re­dil­mek­te­dir ki bu da bay­ram na­ma­zı­nı mes­cid­de kıl­ma­dı­ğı­na de­la­let et­mek­te­dir. Çün­kü mes­cid­le evi ara­sın­da yol ol­ma­dı­ğı­nı en ca­hil Müs­lü­man bi­le bil­mek­te­dir.

NAMAZGAHTAN UZAK

Za­ten Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) ha­yız­lı ka­dın­la­rın bay­ram na­ma­zı­na iş­ti­rak­le­ri­ni na­maz ca­mi­de kı­lın­ma­dı­ğı için uy­gun gör­müş ama Üm­mü Atıy­ye (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hâ)dan ri­va­yet edil­di­ği­ne gö­re bu­na rağ­men: “Per­de­ler ar­ka­sın­da du­ran ba­ki­re kız­lar da, ha­yız­lı­lar da (bay­ram na­ma­zı­na) çı­kar, on­lar da o ha­yır­lı işe ve mü­min­le­rin du­ası­na şa­hit ol­sun­lar, fa­kat ha­yız­lı­lar na­maz­gah­dan uzak dur­sun­la­r” (Bu­hâ­rî, Ha­yız:23, no: 318, 1/123) bu­yu­ra­rak ca­mi dı­şın­da bi­le ol­sa ha­yız­lı ka­dın­la­rın na­maz kı­lı­nan sa­ha­dan ay­rı bir yer­de dur­ma­la­rı­nı em­ret­miş­tir.

Bu ha­dîs-i şe­ri­fin şer­hin­de mu­had­dis­le­rin emi­ri ka­bul edi­len İb­ni Ha­cer (Ra­hi­me­hul­lâh): 

 “İş­te bu ha­dîs-i şe­rif­te ge­çen: ‘Ha­yız­lı­lar na­maz­gah­dan uzak dur­su­n’ em­ri ha­yız­lı­nın Bey­tul­lâ­h’­ı ta­vaf ede­me­me­siy­le ta­ma­men mü­na­sip düş­mek­te­dir. Zi­ra Ra­sû­lül­lâh (Sal­lâl­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in ha­yız­lı bir ka­dının sah­ra­da bay­ram na­ma­zı kı­lı­nan bir yer­den da­hi uzak dur­ma­sı­nı em­ret­me­si, onun mes­cit­ler­den, özel­lik­le Mes­cid-i Ha­ra­m’­dan ve ba­hu­sus Kâ­be­’den uzak dur­ma­sı­nı ev­le­vi­yet­le em­ret­miş ol­du­ğu­nu ifa­de et­mek­te­dir. (Fet­hu­’l-Bâ­rî, 3/505)

İLMİ EMANETE TERS

Ki­tap­la­rı­nın dip­not­la­rı­nı “İb­ni Ha­cer, İb­ni Ha­ce­r” di­ye dol­dur­muş­ken işi­ne gel­me­di­ği za­man İb­ni Ha­cer (Ra­hi­me­hul­lâh)ın bu isa­bet­li tes­pi­ti­ni Müs­lü­man­lar­dan ni­çin giz­li­yor­sun, se­nin bu yap­tı­ğın il­mî ema­net­le bağ­da­şa­cak bir dav­ra­nış mı­dır?!

Bir de “Ha­yız ko­nu­sun­da­ki Ne­be­vî yak­la­şı­mın böy­le al­gı­lan­ma­yıp da, du­a, zi­kir, ilim gi­bi iba­det­ler­den uzak­laş­tı­rı­la­ra­k” laf­la­rın­da Ehl-i Sün­net fı­kıh­çı­la­rı­na bü­yük bir if­ti­ra edi­yor­sun. 

Zi­ra hiç­bir fı­kıh ki­ta­bın­da ha­yız­lı­nın ve cü­nü­bün du­a ve zi­kir ya­pa­ma­ya­ca­ğı, ilim gi­bi iba­det­ler­den uzak du­ra­ca­ğı hük­mü yer al­ma­mak­ta­dır. 

Bu­na da­ir bir kay­nak da­hi gös­te­re­mez­sen–ki as­la gös­te­re­me­ye­cek­sin-bu du­rum­da müf­te­rî­li­ğin tes­cil­len­miş ola­cak­tır.

YAHUDİLERDEN FAZLA ZARAR VERİYORSUN

Aslında sen: “Bu konuyu toparlarken, İslâm ümmetinin klasik çağlarındaki kadına bakışaçısıyla, Yahudi bakış açısının çakıştığı bariz bir biçimde görülmekte. 

TAHRİFE YELTENİYORSUN

Yahudiler adet halini bahane ederek kadını aşağıladılar. Sonraki asırlarda yer eden erkeksi fıkıh da, konuyu aynı bakışaçısıyla ele aldı. 

Asıl Yahudileşme temayülü dediğimiz olgu işte böyle tezahür ediyordu” şeklinde sarfettiğin hezeyanlarında, Allâh’ın dînini, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in sünnetini ve müctehidlerin fıkhını erkeksi, kadını aşağılayıcı ve Yahudilere meyledici olmakla nitelerken, bizzat kendin Yahudileşme temayülü göstererek tahrife yelteniyorsun. 

BİRBİRİNE KATIP KARIŞTIRMA

Zira âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde, bunlara dayanan fıkhî ictihadlarda hayızlının ve cünübün mescide giremeyeceği, Kur’ân-ı Kerîm okuyamayacağı ve Mushaf’a dokunamayacağı açıkça beyan edilmişse de bunların hiç birinde zikir ve dua yapamayacağı, ilim meclislerinde bulunamayacağı ifadesi mevcut değilken, sen bunları birbirine katıp karıştırarak bu dîne Yahudilerin dahi veremeyeceği zararları veriyorsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi