Sema Maraşlı

Sema Maraşlı

Kadın Neden Reis Olmamalıdır?

Kadın Neden Reis Olmamalıdır?

Reis olmak; emirler verip, etrafındakilere kendi istediklerini cebren yaptırmak demek değildir. Bu ancak diktatörlük olabilir. Yöneticilik karar verme ve sorumluluk alma mekanizmasıdır. Maiyetin altındakilerin huzurundan ve güvenliğinden sorumlu olmak, onları koruyup kollamaktır. Ve onların sorumluluğunu üstlenmek demektir.  Reis her istediği olan kişi değildir. Sorumluluk duyduğu kişilere karşı en doğru kararı almaya çalışan kişidir. 

Reislik ağır bir sorumluluktur ve bu sorumluluğu Allah (c.c) liderlik vasıfları ile yarattığı erkeğe vererek daha narin yarattığı kadını korumuştur. Kadın ailede reis olmaya heveslenirken aslında büyük bir sorumluluğun da altına girmektedir. Bu sorumluluk kadını ağırlaştırmakta, erkeksileştirmekte ve çok da yormaktadır. 

Kadınlar evde reis olmamalıdırlar; çünkü:

Reislik kadının yaratılışına uygun değildir: Kadınlar, şefkat ve teslimiyet saikiyle yaratılmıştır. İktidar otorite gerektirir. Otorite ise güç ve iradeye dayanır. İktidar isteyen kadınlar güç elde etmek için erkekleşirler ve fıtratları bozulur. Evde reis olan bir kadın, çocuklarına annelik değil, babalık yapmaya başlar ve gücü sarsılmasın diye çocuklarına yeterince sevgi gösteremez. Çocuklar anne şefkatinin eksikliği yüzünden anneye kızgınlık duyarlar. Otoriter bir anne çocuklarına itici ve sevimsiz gelirken, ilgili ve otoriter bir baba çocuklarına güven duygusu verir. 

İş yerlerindeki yönetici kadınların otorite kurmak ve gücünü göstermek için çalışanlara çoğunlukla asık yüzlü ve sert davrandıklarından dolayı sevilmedikleri de bir araştırma sonucu.

Kadında, yaratılışındaki teslimiyet duygusundan dolayı bir erkeği sevme ve bağlanma arzusu vardır: Bağlanmak için güvenmek gerekir. Güven yoksa bağ da olmaz. Kadın, hükmettiği erkeğe saygı duymaz. Saygı duymadığı erkeğe güvenmez ve bağlanmaz. Kadın iktidara talip olarak öncelikle kendi ihtiyacı olan bağları koparmaktadır. 

Yöneticiliğin ilk şartı adalet ve merhamettir: Kadınlar merhametlidir fakat çoğu zaman pek adaletli olamazlar. Duygusal oldukları için genellikle haklı olandan yana değil, sevdiklerinden yana ya da acıdıklarından yana olurlar. Sevmediklerine ya da kızgınlık duyduklarına acımazlar. Bakınız: gelin kayınvalide ilişkileri...

Yöneticilik karar verme mekanizmasıdır: Yapılan araştırmalar kadınların erkeklerden daha çok düşündüklerini fakat karar vermekte zorlandıklarını gösteriyor. Erkekler daha az düşünüp daha hızlı ve isabetli kararlar alabiliyorlar. Ayrıca kadınlar, erkeklere göre daha aceleci ve sabırsızlar. Bu da yöneticilik için iyi bir vasıf değil.

Kadınlar yetki alıp sorumluluk almak istemiyorlar: Kadınlar hem aile ile ilgili bütün kararları kendileri almak istiyorlar hem de bu kararların sorumluluklarını almak istemiyorlar. Aldıkları kararlardan çıkan olumsuzlukları ise evde yetkisini elinden aldığı kocalarının üzerine atıyorlar. Oysa kadın yetki alarak sorumluluğu üstlenmiştir. Yetkisi olmayanın sorumluluğu da yoktur. Erkeğin sorumluluğu yetkiyi bıraktığından dolayıdır. Kadının onu dinlemeden aldığı yanlış kararların sonuçlarından mesul değildir.

İktidarsız bir erkek kadının hoşuna gitmez: Oturma odasında iktidarı olmayan adamın yatak odasında da iktidarı olmaz. Oturma odasında kuzu olan koca yatak odasında aslana dönmez. Erkeklik hormonu (testosteron) hem cinsellik hem de cesaret hormonudur. Karısından korkan bir erkeğin testosteron hormonu düşer ve cinsel isteği azalır. Karı-koca arasında olması gereken cinsel çekicilik ortadan kalkar. Ve karı-koca bir süre sonra bacı kardeş gibi olurlar. Bu da evlilikte ciddi bir problemdir. 

İktidarı eline alan kadın, kocası ile muhabbet etme hakkından da vazgeçmiştir: Erkekler kendilerine ihtiyaç duyulduğu kadar harekete geçerler. Muktedir bir kadın erkekte "sana ihtiyacım var" hissi uyandırmaz. O zaman erkek kadının sevilme, ilgi görme, korunup kollanma gibi ihtiyaçlarını da görmezden gelir. Erkek muktedir kadının bunlara gerçekten ihtiyacı olduğuna inanmaz. 

Kısacası, reislik kadına göre değildir. Kadın reis olunca evde bütün dengeler bozulur. Yöneticilik kadının doğasında var olan yumuşaklığı, naifliği, çocuksuluğu, neşeyi, latifliği alır götürür. Yerine öfkeli, ağır, sert ve erkeksi bir kadın gelir. Bu kadını aslında kendisi bile sevmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Sema Maraşlı Arşivi