Sinan Burhan

Sinan Burhan

Amerika’ya demokrasi götürelim mi?

Amerika’ya demokrasi götürelim mi?

Son günlerde “İslam Dünyası” ile “şiddet”i özdeşleştiren yazılar ve yorumlar artmaya başladı. Batılılar, oryantalistler, İslam Dinini şiddet üreten bir din olarak sunmaya çalışıyorlar. Bunların İslam’la mücadelesi Haçlı seferlerinden bu yana devam ediyor. Özellikle El Kaide-IŞİD gibi örgütlerin yaptıklarını İslam’a mal etmeye çalışıyorlar. Peki Ortadoğu’daki radikalleşmenin sebepleri nelerdir? Bu konuda batılılar hiç sorgulama yapıyorlar mı?

Örneğin Afganistan’ı ele alalım. Sovyetler Afganistan’ı işgal etmeseydi bugün Taliban ya da El Kaide olur muydu? Bölge yaklaşık 40 yıldır savaş içerisinde. 6 milyon Afganlı Müslüman bu kirli savaşta öldürüldü. Şehirlerin alt yapısı yok edildi. Yirmi milyonu aşkın bir halk kesimi zorunlu göçe tabi oldu. Yüzbinlerce kadının ırzına geçildi. Bu bölgede travma yaşanması ve radikallik üretilmesi eşyanın doğasına uygundur.

Yine ABD, Ortadoğu’ya özgürlük getirmeye kalkmasaydı, Saddam sonrası Irak’ı işgal etmeseydi Irak bugün üçe bölünür müydü? Bölgenin petrol kaynakları yıllardır ABD ve Batılılar tarafından kullanıldı. Bir buçuk milyon Müslüman kadının ırzına geçildi. Düşünün buradaki travmayı. Karısının, kız kardeşinin ya da kızının ırzına geçilmesini bir Müslüman nasıl sindirebilir. Bizim çocuklarımız ABD’li Conilerin mezesi mi olacak? Siz bunu yaparsanız çiçeklerle mi karşılanacağınızı düşünüyorsunuz? Bir Müslüman durduk yere masum bir cana kıyamaz, ancak namus, vatan istisnadır.

Biz gidip ABD’de Texas’da petrol arıyor muyuz? Biz ABD’nin petrollerinden pay istiyor muyuz? Biz ABD’ye özgürlük götürüyor muyuz? Asıl özgürlük ihtiyacı ABD’de var. Biz onların kaynaklarını yağmalıyor muyuz? Çeksinler ellerini bizim doğal kaynaklarımızdan, çeksinler ellerini bizim topraklarımızdan. Biz kendi çocuklarımızla kendi sorunlarımızı çözeriz.

Siz bu bölgedeki Müslüman kadınlara, kızlara tecavüz edeceksiniz. Bizim değerlerimizle alay edeceksiniz sonra da özgürlük diyeceksiniz. Geçin bu ayakları. Sizin derdiniz İslam’ı yok etmek. Sizin derdiniz bölgenin kaynaklarını yağmalamak. Sizin derdiniz İslam Dünyasını mezhep çatışmasına sokmak, sizin derdiniz bölgede etnik ayrımcılığı körüklemek ve ümmetçiliği yok etmek.

Eğer bölge mezhep ve etnik çatışmaya girerse en az 50 yıl kan dökülecek iç savaş nedeniyle İsrail rahat edecek. Asıl amacınızın bu olduğu artık açıktır. Gelin tasınızı ve tarağınızı toplayın ve bölgeden çekin gidin. Bakın o zaman şiddet oluyur mu? Bakın o zaman radikalleşme oluyor mu?

Afrika’nın kaynaklarını sömürdünüz. Zenginleşme uğruna Afrika’daki kabileler arasına kin soktunuz. Bir günde 20 bin insanın kıtır kıtır kesilmesine göz yumdunuz. Samimi değilsiniz. Sözde IŞİD ve El Kaide ile mücadele yaparken de samimi değilsiniz. Bu gruplarla irtibatınızı bilmeyen yok. Buradaki samimi Müslümanları da adamlarınız vasıtasıyla kullanıyorsunuz. Ama şunu bilin ki, artık kaçış yok. Kendi meydana getirdiğiniz şiddet canavarı sizi de vuracak. Bağdat kan ağlarken, Kudüs kan ağlarken Paris’te size huzur yok. Londra’da size huzur yok.

Buradan şunu belirteyim. Hiçbir canın acımasına gönlüm razı değil. Bir çiçeğin, bir böceğin incinmesine bile bir Müslüman üzülür. Biz insanlara dinleri ve ırkları nedeniyle düşman olmayız. Biz zalimin düşmanıyız. Herhangi bir zulmü bir müslüman da yapsa onun da zulmüne razı olamayız. Gelin görün ki Müslümanlara bugün zulüm yapılıyor. Bu sosyal gerçekleri görmeden, şiddet sarmalına çözüm üretmek mümkün değildir. Eğer bu şiddete çözüm bulma noktasında samimiyseniz, bölgeden çıkın ve “biz nerede yanlış yaptık” diye düşünün. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sinan Burhan Arşivi