Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Havadaki DAEŞ ve Yerli İHA

Havadaki DAEŞ ve Yerli İHA

Yoğun gündem arasında gözden kaçan bir haber var: ABD’de son aylarda yüzlerce insansız hava aracı (İHA/Drone) operatörü istifa etti. The Times, istifaların uzun eğitimlerden ve daha çok insanların ölümlerini izlemekten doğan aşırı stresten olduğunu yazdı. Konunun uzmanları ise istifaların altında çok daha ‘derin’ sebepler olduğunu ve Suriye, Pakistan, Yemen, Afganistan ve Irak’ta ‘teröristler’i imha etmek için CIA ve Pentagon tarafından kullanılan Dronelar yüzünden yüzlerce sivilin ölmesinin ilerde hukuki bazı sonuçlarının doğabileceği kanaatinde. Obama yönetiminin eserlerinden olan Drone programının bilançosu oldukça ürkütücü: 6 yılda yaklaşık 3000 ölü! En iyimser tahminle bu rakamın en az dörtte biri, çoğu kadın ve çocuklardan oluşan siviller… Her hafta DAEŞ’in vahşi infazlarını konuşmakla meşgul olan uluslararası kamuoyu ve basın için ‘havadaki DAEŞ’ olan Drone/İHA’ların insanlık dışı infazlarını görmemenin izah edilebilecek tarafı yok... 

İnsan hakları örgütleri bir çok rapor yayınlamasına rağmen Drone programlarının gözden geçirilmemesi ve sorgulanamaması, ‘adalet’ üretmeyen uluslararası sistemin ve Drone piyasasının tekelini elinde bulunduran ABD, İngiltere ve İsrail’in aslında nasıl da insani olmayan bir askeri anlayışa sahip olduklarını göstermesi bakımından önemli. Çin, Rusya ve İran silahlı Drone/İHA çalışmalarında büyük mesafe elde etse ve hâlen 82 ülke değişik tiplerde İHA’lara sahip olsa da ‘silahlı İHA’ları çatışmalarda ABD, İngiltere ve İsrail etkin bir şekilde kullanıyor ve bazı ‘özel’ bölgeleri geliştirdikleri silahları denedikleri labaratuvarlara dönüştürmüş durumdalar!     

Droneların gittikçe artan oranda, onca sivil can kayıplarına rağmen, kullanılmasının  en önemli iki sebebi ekonomik olması ve sözde ‘nokta atışı’ yapabilmesi. Sözgelimi Amerikan silahlı Dronelarının maliyeti 12 milyon dolarken bir F22 uçağını aynı görevde kullanmak 10 kat daha maliyetli. Oldukça sofistike teknolojilerle donatılan Dronelar geleceğin savaşlarının ve dolayısıyla katliamlarının en önemli silahı olacak gibi görünüyor. Virginia merkezli Amerikan güvenlik danışmanlık firması The Teal Group’a göre önümüzdeki 10 yılda Droneların geliştirilmesine ayrılan bütçe 10 milyar doları geçecek. Basit bir araştırmayla elde edilebilen bu rakamlar bile geleceğin nasıl da insanlık adına tehlikeler barındırdığını gösteriyor. 

Drone piyasasının ana ihracatçısının terörü bir devlet politikası gibi uygulayan İsrail olması ise hiç şaşırtıcı değil. İsrail, dünyada iki düzine ülkeye bu ölüm makinelerini satıyor. Kontrollerini tamamen müşterilerine bırakıyor mudur peki? Kesinlikle hayır!

Fransa, Yunanistan, İtalya, İspanya ve İsviçre’nin içinde bulunduğu konsorsiyum da geçen senenEUROn isimli Avrupaî bir İHA için kolları sıvarken Rusya da 2013’te geliştirdiği Droneların test uçuşlarını geçen sene gerçekleştirdi. Çin ve İran ise üç sene önce geliştirdikleri silahlı İHA’larla operasyon bile yaptılar; Çin Myanmar’daki bir uyuşturucu kaçakçısını infaz etti yerli İHA’sıyla, İran da ‘retorikteki düşmanı’ İsrail’i Tel Aviv’e kadar uçacak İHA’sı ile tehdit etti… 

Peki Türkiye ne durumda? Maalesef henüz bizim Anka kuşumuz yeterince gelişmedi; bildiğimiz kadarıyla zamana ihtiyacı var ve ABD’den silahlı İHA/Drone almak için sıradayız. Gayet tabii teknoloji onlarda kalmak kaydıyla…

Teknoloji tek başına masumdur elbette; cânilerin elinde insanlık suçlarına sebep olurken, âdil idarelerin elinde insanlık için sigorta olur. Şu anki manzara, adalet ve vicdan temelli politika üretmeyenlerin elindeki silahlı İHA/Dronelar daha çok terör ve şiddet üretiyor. DAEŞ’in havadaki versiyonlarını yahut! 

Türkiye silahlı İHA’lara sahip olmalı mutlaka, bu önemli ama daha da önemlisi bu teknolojiyi kendisinin geliştirmesi. O da olacak inşallah. Sabır… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi