M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Risale-i Nur ve Siyaset

Risale-i Nur ve Siyaset

Ri­sa­le-i Nu­run iman ve Ku­r’­an hiz­met­le­ri si­ya­set üs­tü tu­tul­ma­lı­dır. Si­ya­set kir­li­dir, kir­le­tir ve hiz­met­le­re za­rar ve­rir.

Nur­cu par­ti­zan­lık ve mi­li­tan­lık ya­pa­maz.

Be­di­üz­za­man si­ya­sî fa­ali­yet yap­ma­mış­tır.

O, eu­zü bil­la­hi mi­neş­şey­tan ves­si­ya­se de­miş­tir.

Nur­cu­lar, her uya­nık ve şu­ur­lu Müs­lü­man gi­bi, ag­re­sif ve mi­li­tan din düş­ma­nı par­ti­le­re ta­bi­atıy­la oy ver­mez.

Hiç­bir Nur­cu, din hür­ri­ye­ti ve­ren bir par­ti de ol­sa,  Ku­r’­an’­ı Sün­ne­t’­i Şe­ri­at’­ı ana prog­ram ola­rak ka­bul et­me­yen si­ya­sî bir te­şek­kü­lü ca­nı gö­nül­den se­ve­rek, be­nim­se­ye­rek, tas­vib ede­rek des­tek­le­mez, ker­hen des­tek­ler.

Nur­cu İs­lam hik­me­ti­nin ve hu­ku­ku­nun “Eh­ven-i  Şer­reyn ter­cih olu­nu­r” pren­si­bi­ne gö­re oy kul­la­nır. 

Ri­sa­le-i Nur, İman İs­lam Ku­r’­an hiz­me­ti ol­du­ğu için bü­tün Üm­me­ti il­gi­len­di­rir.

Be­di­üz­za­man ve Ri­sa­le-i Nur­lar kim­se­nin te­ke­lin­de de­ğil­dir. Be­di­üz­za­ma­n’­ın ah­la­kı­nı an­la­tan şu men­ka­be ga­yet önem­li­dir: Emir­dağ müf­tü­sü­nün ken­di­si aley­hin­de ko­nuş­tu­ğu­nu söy­le­yen bir ta­le­be­si­ni Be­di­üz­za­man, sen be­nim ile bir kar­de­şi­min ara­sı­nı aç­mak is­ti­yor­sun di­ye­rek kov­muş­tur.

Be­di­üz­za­man şu ze­va­tın ho­ca­la­rı ve üs­tad­la­rı ol­du­ğu­nu biz­zat be­yan et­miş­tir: Ab­dül­ka­dir Gey­la­nî­… İmam Rab­ba­nî­…  İmam Ga­za­lî­…  Mev­la­na Ce­la­lüd­din Ru­mî­… Gü­müş­ha­ne­vî Ah­med Zi­ya­üd­di­n…

Ri­sa­le-i Nur iman ve Ku­r’­an hiz­met­le­ri bir bü­tün­dür, as­la bö­lü­ne­mez, par­ça­la­na­maz.

Hiç­bir Nur­cu­nun,  di­ğer has ve ger­çek Nur­cu­la­rı öte­ki­leş­tir­me­ye hak­kı yok­tur.

Be­di­üz­za­ma­nın mes­le­ki­ne, meş­re­bi­ne, Ri­sa­le-i Nur­la­rın te­mel pren­sip­le­ri­ne ay­kı­rı iş­ler ya­pan­lar, söz­ler söy­le­yen­ler ger­çek Nur­cu de­ğil­dir.

Ri­sa­le-i Nu­run iman ve Ku­r’­an hiz­met­le­ri pa­ra üze­ri­ne ku­ru­lu de­ğil­dir, pa­ra­sız hiz­met­ler­dir; Nur­cu­luk­ta Müs­lü­man­lar­dan aşı­rı şe­kil­de he­sap­sız ki­tap­sız pa­ra top­la­mak yok, hol­ding­leş­mek yok­tur.

Nur­cu ca­mi­a için­de hi­zip, fır­ka, şu­be, par­ça kav­ga­la­rı, çe­kiş­me­le­ri, re­ka­be­ti ola­maz; nur­cu­lu­ğun esa­sı it­ti­had, uhuv­vet, vi­fak ve te­sa­nüt­tür.

Za­ma­nı­mız­da üç ib­ra­hi­mî hak din var­dır, bun­la­rın bağ­lı­la­rı ehl-i Cen­net ve ehl-i ne­cat­tır di­yen kim­se ger­çek Nur­cu ola­maz. Ku­r’­an Al­lah ka­tın­da tek mak­bul, ge­çer­li, hak di­nin İs­lam ol­du­ğu­nu ke­sin şe­kil­de be­yan edi­yor, bu­na kar­şı çı­kan kim­se bı­ra­kın Nur­cu ol­mak, Müs­lü­man bi­le de­ğil­dir.

Nur­cu­lu­ğun bi­rin­ci hiz­met ko­nu­su ima­nı ko­ru­mak ve kur­tar­mak­tır.

Nur­cu âdil bir Müs­lü­man­dır, doğ­ru­dan doğ­ru­ya ve­ya do­lay­lı şe­kil­de ada­let­siz­lik yap­maz.

Nur­cu mak­ya­ve­list de­ğil­dir, ama­ca ulaş­mak için Ku­r’­an’­a Sün­ne­t’­e Şe­ri­at’­a İs­lam ah­la­kı­na ay­kı­rı va­sı­ta­la­rı ve yol­la­rı kul­lan­maz.

Nur­cu, fa­sık-ı mü­te­ca­hir ol­ma­yan Müs­lü­man­la­rın gıy­be­ti­ni yap­maz, di­li­ni gıy­bet­ten ko­rur.

Nur­cu ta­qiy­ye ve kit­man ya­pa­rak din kar­deş­le­ri­ni al­dat­maz.

Nur­cu fa­zi­let­li Müs­lü­man­dır, onun fa­zi­let­le­ri­ni düş­man­la­rı bi­le ka­bul, tas­dik ve tes­lim eder.

Nur­cu beş va­kit na­ma­zı dos­doğ­ru kı­lar. Ba­şı açık na­maz kıl­maz. Na­maz tes­bi­ha­tı­na bü­yük önem ve­rir.

Nur­cu, di­ğer nur­cu­la­rın ve umum Müs­lü­man­la­rın kur­du de­ğil, me­le­ği­dir. On­la­rı se­ver, on­la­ra acır, on­la­ra yar­dım­cı olur, on­la­rı kar­deş bi­lir.

Nur­cu, ruh­ban­la­rı er­bab ha­li­ne ge­tir­mez. Nur­cu­luk­ta esas Ri­sa­le-i 

Nur­lar­la iman ve Ku­r’­an hiz­met­le­ri yap­mak­tır, Be­di­üz­za­ma­nın şah­sı ve onu öv­mek de­ğil­dir.

Be­di­üz­za­man, Ri­sa­le-i Nur­lar, İman ve Ku­r’­an hiz­met­le­ri her hâl ü kâr­da si­ya­se­tin, par­ti­ci­li­ğin, po­li­ti­ka en­tri­ka­la­rı­nın dı­şın­da tu­tul­ma­lı­dır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi