İNADINA… HAYDİ HAYRA KOŞALIM

İNADINA… HAYDİ HAYRA KOŞALIM

Allah (cc) hamd, Resulullah (sav) al ve ashabına salat ve selam olsun…
Bu hafta niyetimde “medyabaz” ları işlemek istiyordum. Hani eskiden sadece
madrabaz, hokkabaz, cambaz, oyunbaz, düzenbaz, hilebaz vs gibi deyimler vardı. Şimdi “delikli medya” birde “medyabaz” adamlar üretti ki: değme gitsin. Dinini dinara satmak, nabza göre şerbet vermek, güç odaklarının önünde düğme iliklemek, mevki makam için üstlerinin önünde takla atmak, kısaca nokta kadar menfaat için virgül misali eğilmek vb her tür yaltaklanma, yalakalık, yağcılık vs dönekliklerde üzerlerine yok. Buna bir de meşhur olma sevdası, riya ve gösterişi de kattınızmı çamurundan geçilmez oluyor.Ancak bu medyabazların vb nice şerlerin üreticisi olan kartel medyasının, özellikle rahmet ve bereket ayı olan ramazanı şerifte, hayır yarışında olan İslami stk ları hedef tahtasına oturtmaları, bu konuda birkaç kelam etmemizi gerektirdi.
Bunlarınki si cami duvarına pislemek kabilinden olup aslında kabak tadı veriyor. Özellikle bu rahmet ayında vatandaşın aklını karıştırmak, onları hayırdan alıkoymak, islamdan ve İslami çalışma yapan kuruluşlardan soğutmak için ramazanı seçiyorlar. “At çamuru tutmasa da izi kalır” taktiği uyguluyorlar. Bu konuda yetiştirdikleri sözde din bilgini medyabazlardan da gerekli destek anında hazır.
Şimdi biz Allah (cc) ve Resulullah (sav) ın bu konudaki fermanlarına biraz kulak verelim. Bu ayet ve hadislerden her birinin tek bir mesajı bu konuda yetip artar aslında. Ancak örnek olsun diye sizlere bir demet sunalım. Sizde elinizden geldiği oranda bunları çevrenizle paylaşın ki: kartel medyasının kafa karıştırma operasyonları boşa çıksın. Kafalar durulsun ve hayır yarışı devam etsin.
Tarih boyu bu hayır kervanının önüne nice bahtsızlar takoz koymaya çalışmış ama başaramamışlardır. Bu zavallılar da yıllardır aynı pilavı ısıtıp duruyorlar ama bir türlü akıllanmıyorlar. Yüreğine şer virüsü bulaşanlarda, biraz ebu cehillik oluşuyor nede olsa. Dolayısıyla anlayamıyorlar. Tabi onlar anlasa da anlamasa da bu hayır kervanı yürümeye devam edecektir
HAYRA ÇAĞIRAN BAZI AYETLER
•“Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab’leri katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir). .” (bakara 2/261-263)
•Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever. (ali İmran 3/133,134)
•Rabblerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri ürpererek verenler, İşte bunlar hayır işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler. (muminun 23/60,61)

•“Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.” (Bakara 2/274)
•Çalışgelmekten sakınanlar içinhazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.” (Ali İmran 3/233,

KUTUBUS SİTTE DEN BAZI HADİSLER
•3230 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kulların sabaha erdiği her günde iki melek semadan iner ve bunlardan biri şöyle dua eder: "Ey İlahımız! İnfak edene halef (devam) ver." Diğeri de şöyle dua eder: "Ey İlahımız! Cimriye de telef ver." Buhari, Zekat 28; Müslim, Zekat 57, (1010).
•Bir başka rivayette: "Allah Teâla Hazretleri şöyle der: "Ey Ademoğlu! Sen infak et, ben de sana infak edeyim."
•3237 - Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Sadaka vermede acele edin. Çünkü belâ sadakanın önüne geçemez.'' Rezin tahriç etmiştir. (Cami'u's-Sagir şerh-i Feyzu'I-Kadir'de mevcuttur) 3, 195).
•3240 - Adiyy İbnu Hatim (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun buyurdu.''
•3241 - Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın'' buyurmuştur.'' Buhari, Zekât 10, 9, Menâkıb 25, Edeb 34, Rikâk 49, 51, Tevhid 24, 36; Müslim, Zekât 66-67, (1016); Nesâi, 63, (5, 74-75).
•3249-Resulullah (sav) infakla ilgili değişik ayetlerden sonra şu ayeti okudu: "Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18). Sonra şöyle buyurdu: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensâr'dan bir zât, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (sav) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular: "İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. (…) (Müslim, Zekât 69, (1017); Nesâi, Zekât 64, (5, 75 - 76).
Bunun izerine çok söze gerek yok sanırım. Takdiri sizlere bırakıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi